gegen die wand - yine mi çiçek
kaç yıl geçse de üzerinden sezen aksu eşliğindeki bu sahneyi izlemeye ihtiyaç duyuyor insan. içini ısıtıyor sanki.
gegen die wand
fatih akının mükemmel bi filmi olması şöyle dursun, birol ünel ve mehmet kurtuluş un çirkin karızmalarıyla beni yakmış, yıkmış, parçalamış film.
ayrıca fatih akının müzikler konusunda ne kadar şahane seçimler yaptığının da en güzel kanıtıdır bu film.
ayrıca fatih akının müzikler konusunda ne kadar şahane seçimler yaptığının da en güzel kanıtıdır bu film.
filmin kendisi kadar icinde gecen muzikleri de cok etkileyici olmustur.
(bkz: yine mi cicek)
(bkz: yine mi cicek)
mehmet kurtuluşun bu filmde sibel kekilliye tecavüz eden barmen rolü vardır. küçük bir rol olmasına rağmen akıllarda en çok kalan sahnelerden birisidir.
her izlediğim de yeni bir seyleri kesfettiğim dialogları oldukca sert ve dopra dopra olan en iyi filmlerden biridir.ozellikle birol unelin asigim asiiik yaktiiii beni diyerek elleri ile bardak kırıp cam parcalarını masada ufalayıp sonra da sahneye cıkıp oynadıgı bolum harikadırayrıca bu filmi her izledğinizde roman müziğine karsı olan ilginiz bir kat daha artmaktadır
(bkz: çarşı)
finalinde selvi boylum al yazmalım etkisi kendini göstermiş film.
insani fazlasiyla memnun eden,etkileyici film..paranizada zamaniniza da degiyor..kesinlikle tv de izlenmemesi gereken filmlerden biri..
sibel kekilliyi keşfettiğim yüce filim.
istenildiginde yüksek bütceli olmamasina ragmen cok cok basarili filmler yapabildigimizin ve bunun icin saklaban oyuncular yada boktan mankenlere ihtiyacimizin olmadigini gösteren filmdir.
fatih akına avrupada büyük bir saygınlık kazandıran filmdir. zira fatih akının başarısı tartışmaya çok da açık değildir.
(bkz: bayıra karşı)
amerikan sinema elestirmenleri derneginin, 2005 in en iyi yabanci film sectikleri ve en son altin aslan odulunu alarak bir cok onemli adayi gerisinde birakan (ki bunlarin arasinda spielberg un filmide var)film.ayrica bu film kekilli ye son tren isimli yeni cekilecek olan bir filmde basrol getirdi.
her zaman mutlu sonla biten, asiklarin kavustugu filmlerden gina gelmisken hizir gibi yetismis film. sonunda belki aglatir ama sinirlendirecegi kesindir. birbirini seven iki insan nasil olur da boyle ayri kalir dedirtir. filmdeki bu durum gercek hayati yansitan ayrintilardan sadece bir tanesidir. sadece bu kadar gercekci olmasi ile bile aldigi tum odulleri hakketmistir kanimca.
show tvnin agzina sictigi film. rtuk tarafindan tehlike iceren sahneleri kesmekle kalmayip, ilgili ilgisiz bir cok sahnesi kesilmistir filmin. ceviri cok kotudur. reklam kusaginin uzunluguna deginmeme gerek yok zaten.
show tv’nin resmen kusa dondurerek yayinladigi guzel film.
berlin duvari insa edilirken bir diyalogda gecmis olmasi muhtemeldir:
- hans, allasen suna bi baksana hic yardim etmiyo duvar insasina
- o etmez olm sen isine bak, o duvara karsi.
(bkz: ve olaylar gelisir).
- hans, allasen suna bi baksana hic yardim etmiyo duvar insasina
- o etmez olm sen isine bak, o duvara karsi.
(bkz: ve olaylar gelisir).
icindeki pornografik sahneler olmasa gercekten butun turk halkinin seve seve izleyecegi bir filmdir. super bir akiciligi vardir hatta bazilarinin salondan aglayarak ciktigini da gostermistir bu film bana. herseye ragmen bence super bir film olmustur.
birol unelin muhtesem performansiyla goz kamastirdigi film. show tv de yayinlanirken filmin yarisi sansuru yemisti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?