gece

2 /
guz
geceyi gece yapan karanlığıdır...karanlıkla sesizleşen uyuyan şehirde yavaş yavaş yanlızlığınla kalırsın düşüncelerinin sınırını zorlayabileceği zamanlarda sana eşlik eden bir mum ışığı varsa onuda söndür derim...sen olmaya en çok yanaştığın zamanda ışığın yeri olmasın...temiz kalsın gece kirlenmesin...
quantitatif
ne gamlara gebedir,nefes kadar hafif ve kısa olsada bazen hiç çekilmez olur eğer karartılmış bir günün sonunda çıkmışsan,sorgusuz hükmün kesilip başın(beynin) alındığsa yüreğinle baş başa kalırsın.o zaman en miligramlı ağrı kesiciler bile dindirmez acını.gözlerin kanar da verir kareleri flaş patlar,elinin ulaşabildiği en sivri şeye ulaşıp çıkırıvermek istersin.gücün ancak diğr elindeki parmağına yetişir.dışardan bir sokak kapısının kapanış sesi gelir.demir perde iner kornişten sanki eve giren kadının çığlıkları sonrası sarılması.
neden,neden?
bu bağrışmalar ki geceyi daha da karartır.daha da inceltir üzerine tiner dökülmüş.
kokular kötü kokular.
uyumak yok.
engellerin var.
kadın var.
vardı!
ses yok.
havada kan var.şarap damlar sanki tavanından odanın.kan temizliktir.hayattır.ama kirlenir üzerin.
bir damla düşer üzerine bir fırtına kopar.sen en büyük dalgada batmamak için savrulan bir gemi gibi vurursun geceye.
gece sana çalar ölüyü sen geceye atarsın suçu.ve bütün gece geçer.
quantitatif
sana yakışan en güzel rengin taşındığı bir ana hizmet ederim;gece.sadece uğulduyan rüzgar taşkınlık yapar ve renginin koyuluğunu açar,bazen de ay’dır.güneşin krallığı sona ermiştir artık.dünya yalnız sana döner.ben de sana veririm tüm nefesimi,kollarımı iki yana açar seslenirim kalbim patlar koyu kırmızı bir renge çalarım seni,çok kısa zaman.sigaramdan bir duman da sen alırsın,bütün gece saklarsın sabaha karşı sis olur yer’e.tüm şarapları sen içtin ve tüm kadınlar sana hayrandır.rengin karadır,asaletin de bundandır ve kadınlar bilinmeyene hayrandır.görünmeyene ve asla sahip olamayacakları bir geceye.
goetica
butun sıkıntıların u$u$mek için beklediği zaman dilimidir fakat butun geceye yayılmaz bu,sadece ba$ınızı yastığa koyduğunuzda ü$ü$ürler..sinek misali..
eflatun kar
düşümü kaplayan
yıldızların bahanesidir.
aklıma bir kaç cümlenin ardından
takılır
birkaç şaririn
birkaç allengirli kelam döktürmüş kalemin
anlamsız bütünlüksüz
karma birleşen harflerinden
bir kilim dokur gece.
dokunamaz kimse ahengine
o kadar benzemez ki
başka hiçbir şeye
fikirden göğe ağar; gider
sadece gece olur.
independence
ah, sen ey, ölüm kadar sonsuz olan
ve dar bir tabut gibi rahat uyku!
islak geceyi örtün kalbim, uyu!
artık uykuyla tek başına kalan

ruhum gemiler uğramaz bir liman

bir tanrı gibi her tarafta korku;
işliyor bütün saatler kurmadan,
dışarda yağmur yağıyor durmadan,
görmüyor pencereler sonsuzluğu.

beni dibine çeker misin kuyu!

bitti gücüne güvendiğim zaman,
gökler yakın bir ayrılıkla dolu;
aynasında yüzüm dalgalanan su,
nağmesine vurgun olduğum umman.

al beni rüzgar! kül et beni volkan!

toprakta o baş döndürücü koku
ve ölüm, gece ucundaki çoban.
gel yetiş, ey pişmanlık! işte yaman
bir gecedir, yaman bir gecedir bu.

o derin gözlerin ne güzel, puhu!
.

ahmet muhip dranas

freyja
gece özgürlüğün tam anlamıyla yaşadığı zaman dilimidir. gece tüm sınırların ortadan kalktığı andır. insanlar özgürce istediklerini gece yapmaktadır.genelde gece kitap okunur,gece sinemaya tiyatroya gidilir ,gece sarhoş olunur, gece kumar oynanır , gece aşık olunur, aşıklar gece birbirine kavusur.kısaca ruhumuz gece geldiğinde özgür kalır.
mechul
günay çoban’ın sözlerini yazdığı ışın karaca’nın söylediği mükemmel parça

kuytu köşelere saklanır güneş
gelir sokulur tenime akşam
titrek gölgeler dolaşır caddelerde
geçip gider o serseri zaman
bu ne bitmez karanlık
bu nasıl bilmece?
yalnızlık kesiyor yollarımı
her gece, her gece.
gece en eski isyanımdır
gece en eski sevdalımdır
gece başımda belalımdır
gece zalim karanlıktır
beni usulca koynuna alır gece

2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol