içinizde bir kaygı olur her zaman ama diğer yandan da yalnızlığın verdiği o amansız esriklik olur serde. bir tarafından gece karanlığında, dışarıda olmanın verdiği korku yüreğinize çökerken öbür yandan gündüzleri binlerce kişinin ezdiği yolların, kaldırımların yegane sahibi olmanın verdiği kudret daha da bir şişirir yüreğinizi, güven verir. kendinizi gecenin robinsonu zannedersiniz, çaresiz, çıkılmaz ve onulmaz bir halde görürsünüz ama öte yandan bu şehri yeni zaptetmiş bir antikçağ komutanının muzaffer ve mağrur kanı dolanır damarlarınızda. hele bir de sigara yakarsanız gece geç saat yürüdüğünüz yolda; işte o an hayatın can damarına basmış olursunuz. korkusuyla, kaygısıyla, bir an evvel eve varayım tasasıyla da olsa yine de yaşadığınıza, var olduğunuza binlerce kez şükr-ü sema eder durursunuz...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?