ya$am hakkında daha ne kadar yazılır bilmem;ondan bahsedilirken nasılsa bitiyor o..
"insan doğduğunda ölmeye ba$lar" diyen dostumun telefon numarasını bile unutuyorum bazan, ân be ân kristalize gerçeklerin tortusuyla irkiliyor ve hayvanlarla ortak bir paydada bulu$uyor olmanın olağanlığıyla zamanın sahip olunamaz yanlarını ku$anıyorum benliğime.. alter egoların formalite icabı ya$amlara para üstü verdiği bir çağda, genç bir kızın ezilen gözünden çıkan uçuk mavi sıvıyla nüfus kâğıdıma yazılan adımın ağırlığı ve co$kunluğu altında kalıyorum. enkaz altında ben de, 666`ya kadar sayıyorum meraklanma..
yanlı$lar da doğrular gibi insanların tercihlerine bağlı. fiktif bir ya$am yaratmak mümkün de, o ya$ama insanları ekmek, eklemek güç..
sen de istiyorsun: saçların dalgalanmı$,
sen de istiyorsun: mars`ta ya$ayamazsın,
sen de istiyorsun: ben ikimiz için de ölürüm..
saydın mı üstünü hüznün, beni sana davet ettin mi onu söyle?
formalite icabi yaşam
bazen icra ettiğim şey.. görgü kuralları da misal bu kümeye dahil edilebilirmiş gibi geliyor..
(bkz: boş kağıt imzalamak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?