son derece akıcı bir üslupla kaleme alınan, kurgu ve psikolojik çözümlemelerin başarıyla yapıldığı bir roman. masalsı tadıyla yer yer sürrealistliğe kaçması romanı süslemiş ve zenginleştirmiş. çok sağlam bir dili var, katiyen sıkıcı değil. okunduğunda kitabın ismiyle ne denli alakalı olduğu anlaşılacaktır. şahsi fikrim okumayı düşünenlere hemen başlamaları tavsiyemdir..
engereğin gözündeki kamasma
konusu şöyledir ki dadından yinmez ;
roman habeşistan’ın çöllerinde kaçırılıp 12 yaşında hadım edilerek istanbul’a getirildikten sonra köle pazarında saraya satılan bir zenci harem ağasının gözünden ve dilinden anlatılıyor. topkapı sarayında osmanlının karışık dönemlerinden biridir. saltanatı elinde bulunduran padişah nedeni bilinmeyen bir olaydan dolayı haremin bir odasına haremindeki bir kadınla birlikte kapatılır.padişahına sıkı bir bağla bağlı olan zenci harem ağası ise efendisinin yemek ve istekleri için görevlendirilir.çok büyük üzüntüyle karşıladığı bu olayı çözmeyi kendine bir görev olarak bilir ve padişahın ölüme sürüklenmesinin ardındaki perdeyi kaldırmak için uğraşmaya başlar.
karşısına çıkan ilk düğüm efendisinin annesi venedikli büyük validedir.validenin en korktuğu şey başka bir kadının dört kıtaya yayılan hakimiyetine ortak olmasıdır.bu ancak oğlunun gönlünü kaptıracağı bir hanım sultan olabilir.iktidar hırsı bir zamanlar kocasını sardığı gibi kendi yüreğini de kaplamıştır.ölüme hapsettiği oğlunu çok küçükken iktidar ateşiyle yanıp tutuşan kocasının elinden kurtarmıştır ama şimdi aynı şeyi o yapmaktadır.oğlu gönlünü bir hanım sultana kaptırmıştır.validenin hesaplarına göre oğlu öldükten sonra tahta 7 yaşındaki torunu geçecektir ve torununa dilediği sözü geçireceğinden hakimiyete sarılacağını düşler.ancak her şey düşlediği gibi olmaz ve torunu kendi annesini sözünü dinlemektedir.gözünü karartan bu hırs torununu bile öldürme teşebbüsüne gider ancak başarılı olamaz.
haremin odasına kapattırdığı oğlu dışarıda gelişen olayları sadece harem ağasından öğrenir.zenci harem ağası kimi zaman kendisini imparatorluk ailesine eş görür kimi zamanda
bir hamam böceği kadar ezik olduğunu düşünür.ve kendi çıkarlarını da göze alarak padişahına bir teklif sunar.tahta çıkan oğlunu öldürebileceğini ve hakimiyeti onun ellerine tekrar verebileceğini söyler efendisinin zihni bulanmıştır ve kendi babasının onu kardeşleriyle boğdurmaya çalıştığı gün gelir aklına. padişah zenci harem ağasından düşünmek için süre ister.bir süre geçtikten sonra harem ağası padişahı görmeye tekrar giderek efendisinin cevabını dört gözle bekler.padişahı harem ağasını şaşırtır ve böyle bir vicdansızlığı yapamayacağını söyler oğlunu yaşatarak kendini ölümün kollarına bırakır.
roman habeşistan’ın çöllerinde kaçırılıp 12 yaşında hadım edilerek istanbul’a getirildikten sonra köle pazarında saraya satılan bir zenci harem ağasının gözünden ve dilinden anlatılıyor. topkapı sarayında osmanlının karışık dönemlerinden biridir. saltanatı elinde bulunduran padişah nedeni bilinmeyen bir olaydan dolayı haremin bir odasına haremindeki bir kadınla birlikte kapatılır.padişahına sıkı bir bağla bağlı olan zenci harem ağası ise efendisinin yemek ve istekleri için görevlendirilir.çok büyük üzüntüyle karşıladığı bu olayı çözmeyi kendine bir görev olarak bilir ve padişahın ölüme sürüklenmesinin ardındaki perdeyi kaldırmak için uğraşmaya başlar.
karşısına çıkan ilk düğüm efendisinin annesi venedikli büyük validedir.validenin en korktuğu şey başka bir kadının dört kıtaya yayılan hakimiyetine ortak olmasıdır.bu ancak oğlunun gönlünü kaptıracağı bir hanım sultan olabilir.iktidar hırsı bir zamanlar kocasını sardığı gibi kendi yüreğini de kaplamıştır.ölüme hapsettiği oğlunu çok küçükken iktidar ateşiyle yanıp tutuşan kocasının elinden kurtarmıştır ama şimdi aynı şeyi o yapmaktadır.oğlu gönlünü bir hanım sultana kaptırmıştır.validenin hesaplarına göre oğlu öldükten sonra tahta 7 yaşındaki torunu geçecektir ve torununa dilediği sözü geçireceğinden hakimiyete sarılacağını düşler.ancak her şey düşlediği gibi olmaz ve torunu kendi annesini sözünü dinlemektedir.gözünü karartan bu hırs torununu bile öldürme teşebbüsüne gider ancak başarılı olamaz.
haremin odasına kapattırdığı oğlu dışarıda gelişen olayları sadece harem ağasından öğrenir.zenci harem ağası kimi zaman kendisini imparatorluk ailesine eş görür kimi zamanda
bir hamam böceği kadar ezik olduğunu düşünür.ve kendi çıkarlarını da göze alarak padişahına bir teklif sunar.tahta çıkan oğlunu öldürebileceğini ve hakimiyeti onun ellerine tekrar verebileceğini söyler efendisinin zihni bulanmıştır ve kendi babasının onu kardeşleriyle boğdurmaya çalıştığı gün gelir aklına. padişah zenci harem ağasından düşünmek için süre ister.bir süre geçtikten sonra harem ağası padişahı görmeye tekrar giderek efendisinin cevabını dört gözle bekler.padişahı harem ağasını şaşırtır ve böyle bir vicdansızlığı yapamayacağını söyler oğlunu yaşatarak kendini ölümün kollarına bırakır.
ömer zülfü livanelinin 10 yıl kadar önce gazetede tefrika edilmiş, sonra da kitap olarak piyasaya çıkarılmış romanıdır.yunanistanda en çok satan yabancı roman olmuştur. 1997de balkan edebiyat ödülünü almıştır.
elden bırakılamayacak kadar sürükleyici hem de felsefi derinliğe sahip zülfü livanelinin en güzel romanlarındandır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?