emel sayın

corona'ya yakalanmis.

acil sifalar dilerim kendisine.

şunu görüp de içinden bir şey kopmayan yoktur;

https://twitter.com/sayinemell/status/776732600698372096

tam dört yıl aşk yaşamışlar. kim bilir nasıl bir hikayeleri var. boşuna değilmiş o filmlerdeki büyü.

tarık akan'ın yanına en çok yakışan kadınlardanmış. şu an mavi boncuk star tv de izleyebilirsiniz.

düğün dernek’de 5 dakikalik bir kouk oyunculugu vardi kendisinin.

ne kadar guzel bir kadinmi$ zamaninda.

http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=62624&rid=2368&p=24

tırnakları kısayken el hareketlerini merak ettiğim kadın.

fazla güzelmiş kendisi, öyle böyle değilmiş.

emel sayın, ses sanatçısı ve oyuncu.



20 kasım 1945’te sivas’ta dünyay gelen sayın, henüz 13 yaşındayken arif sami toker’den müzik dersleri almaya başladı. sonraki yıllarda münir nurettin selçuk’tan da dersler aldı ve yeteneği ile dikkat çekmeye başladı. lise eğitimini edirne’de tamamladıktan sonra üç yıl boyunca istanbul belediye konservatuarı’nda, münir nurettin selçuk’un da hocalığını yapmış olan alis rosenthal’dan şan dersleri aldı. hürriyet’in düzenlediği yarışmada "ses kraliçesi" seçildi.

ilk kez 17 yaşında sahneye çıkmaya başlayan sayın, 1963 yılında ankara radyosu’nun sınavını kazanarak, buradaki yedi yıllık hizmetine başladı. daha sonra istanbul kanatlarımın altında’a taşındı ve istanbul radyosu’na geçti.

istanbul’da bulunduğu yıllarda şöhreti giderek artan emel sayın, albümlerinin yanı sıra sinema filmlerinde de rol aldı. ayrıca 2001 yılında aşkım aşkım adlı televizyon dizisinde ve daha sonra karınca yuvası adlı dizide rol aldı.

albümleri :

sus kalbim sus / anılardan bir demet 1, (1971)
gel gel gel / anılardan bir demet 2, (1971)
doyamadım sana / anılardan bir demet 3, (1971)
son on yılın en sevilen on şarkısı, (1972)
emel sayın, (1973)
emel sayın 73, (1973)
emel sayın 74, (1974)
emel sayın 75, (1975)
emel’in dünyası, (1975)
emel sayın 76, (1976)
emel sayın, (iran) (1977)
sensiz olmuyor (1978)
rüzgar, (1979)
emel’in seçtikleri, (1980)
bir şarkıdır yalnızlığım, (1982)
emel sayın 85, (1985)
sevgiler yağsın, (1985)
sevgisiz yaşayamam, (1987)
sevdalılar, (1987)
kanımda kıvılcım, (1989)
üzüldüğün şeye bak, (1990)
istanbul şarkıları, (1991)
gücendim sana, (1992)
el bebek gül bebek, (1993)
başroldeyim, (1997)
ah bu şarkılar, (2000)
dinle, (2001)
emel sayın münir nurettin söylüyor, (2006)


filmleri :

şampiyon, (1970)
eyvah, (1970)
makber, (1971)
hicran, (1971)
feride, (1971)
süreyya, (1972)
gülüzar, (1972)
yalancı yarim, (1973)
düşman, (1973)
mavi boncuk, (1974)
hasret, (1974)
acı hatıralar, (1977)
rüzgar, (1980)

65 ya$ındadır kendisi.

tansa$ reklamlarinda oynuyor $u siralarda, super marketim tansa$ diye $arki soyluyor.

yapmasaydin be ablacim bunu. bari sen yapmayaydin be.

kendisi per$embe ak$ami biri bana gelsin isimli programin konugu olacakmi$.

nasıl dinlesin insan demet akalın, ismail yk ya da adını sayamadığım onca popüler şarkıcıyı. küçük gördüğümden değil yanlış anlaşılmasın ya da anlaşılsın önemli değil, küçük gördüğümden olsun, kulakları nasıl tırmalanmasın o ne olduğunu anlayamadığı sözlerden. makam apayrı bir güzelliktir müzikte, müzik mi şimdi çalınanlar disklerde, kasetlerde ?

emel sayın’ı dinlemiyoruz, dinletmiyoruz da. bebeklere 6 aylıkken underground şarkılar dinletiyoruz. demiyorum tabi gönül hasta yı 6 aylık sabiye. ama kalite diyorsak bir yerlerde üzüle üzüle, biz değil miyiz kendi kalitemizi düşüren? sanatçı talebe karşılık olsun diye üretmez elbet eserini lakin sanatın anlamını bilemiyorsak bir yere geldikten sonra bile, kime kızılabilir ki iyi icraatleri olmuyor diye ?

değil bugün 100 yıl sonra bile bıkmadan dinlerim, hem de hiç ama hiç doymamış gibi.

sevgilime evlenmek istedigim ki$i oldugunu soyledigim guzel insan.sevgilim tokat atti ama neden attigini anlamadim.jigolo mu olacaksin lan ba$imiza dedi bir de, anlamini yine cozemedim.

anneme evlenmek istediğimi söylediğim güzel hatun kişidir. "sen şöyle bi yüzünü yıka gel öyle konuşalım" dedi. ne demek istediğini anlamadım. anlamak istemedim. ısrarcı oldum " he, tamam" gibisinden bişeyler söyledi. canım benim. kısmet.

kendisini cok cok yakindan gorme firsatini elde etmis birisi olarak sunu soyleyebilirim ki gozleri televizyondan gordugumuzden cok daha parlak ve can alicidir ki gecenin karanliginda cok net gorebildigim bir cift goz yalnizca emel sayin a aitti.ister istemez gozlerinin buyusune kapiliyorsunuz.

ayrica kendisi bir o kadar nazik, sevecen bir insandir ki tesaduf geldigimiz emel hanim in yanindaki arkadaslari "ikizi o ikizi" diyerek bizi salak yerine koymaya calistiklari halde telefon konusmasini kesip buyuk bir nezaketle bizimle tanismis, bir sure konusmustur. bu davranis karsisinda insan sanaticinin ne oldugunu, bu insanin neden hakedilen bir noktada oldugunu bir kez daha anliyor.

kendisi yaz aylarinda hep ayni yerde vakit geciriyor, bu yerin gizliliginden ve saygimdan da burada yazmamayi uygun goruyorum.

kiymeti gercekten bilinmesi, hem de olmeden once bilinmesi gereken nadir ses sanatkarlarimizdan.hem hanimefendiligi, hem skandalsiz bir hayati, hem de sanatini ne kadar muhte$em icra ettigi hemen herkese ornek olmali.ya$lanmaya kar$i geli$tirdigi formul de her ne ise merak konusudur, zira kendisi muhtemelen 100 ya$indadir ama benden genc gostermektedir.

(bkz: emel bey)

ya$lanmayan sanatci.bir yuzyil ya$inda olmasina ragmen benden genc gostermesi deli ediyor beni.hadi gorunumunu bo$ver, o ses nasil her gun daha da guzelle$erek ayni gucunu kuvvetini koruyor akil erdirmek guc.

bu sıralar karınca yuvası adlı dizide rol almaktadır.

(bkz: yalniz benim icin bak yesil yesil)