cinler

ncan
dostoyevski’nin ecinniler mi cinler mi olduğunu anlayamadığım, cinler adıyla okumuş olduğum romanı. biri bu konuya açıklık getirsin lütfen.

ha roman güzel... elimdeki parçalanmış ve defalarca bantlanmış eserden aklımda kalan yoğun bir karmaşa... bu kitabı ilk okuyuşum nietzsche okumalarından sonraydı. bu yüzden "nihilist" diye anılan kişinin dostoyevski tarafından pek tutulmamasını farketmemle (nietzsche’nin de o dönemler nihilist olduğunu sanıyordum ve dostoyevski’den etkilendiğini biliyordum) kafam epey karışmıştı. sonradan nietzsche’nin de varoluşçu olduğunu farkedebilmemle (bilmiyorum belki de yanlıştır) rahatsızlıklarım ve yanlış anlamalarım son buldu... bu kitabı ilk okuyuşumda rahat okuyamadığımdan -romanın yoğun karmaşasıyla benim kafa karışıklığım ve bilgisizliğim birleşince- garip bir tat bırakmıştı.

dostoyevski’nin geleceği avrupa’da görenlere kızdığını hepten biliyoruz. bu kitapta da bunun bir yansıması var elbette... romanı derin yapan, sadece belli şeylerden bahsetmesi değil, kavrayışıdır. klasik olmasının sebebi de tamamen bu kavrayıştır. klasiklerin yazarları belki her zaman haklı değildirler, fakat okunmalıdırlar. roman sevmeseniz bile...



bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol