babalar günü

quantitatif
babasına hasretlerin günüdür.yarım kalan sevgiyle aç bırakılmış bir çocuğun geriye bakıp gözlerinin bulutlandığı gündür.her ne kadar günün seceresi ve saçmalığı bilinse de işin içine sevgi,özlem girince dayanılamaz olur ve hepimiizn aklından birkaç şey geçer anıların süzgecinden bu gün.benim de babamla yaşadığım ve yaşayamadığım pek çok şey vardır.bir daha babasıyla bir şey yaşamayacakların affına sığınarak biraz bahsetmek isterim.
küçük daha çok küçük değilken dışarıya çıktığmızda kalabalık bir caddeye gelindiğinde babamın pantalonun arka cebine elimi sıkıştırıp yürümeye başlardım.konuşarak anlaştığmız bir davranış değildi ama ikizmizde isteyerek yapardık.onun gölgesinde ve korumasında yüremek güvenliğdi.babamın adımlarını izlemek,adımlarının doğasal ahenginin sesini dinlemek güzeldi.tanıdığı,hoş beş ettiği insanlarla konuşurken ne kadar büyük bir babaya ve yüreğe sahip olduğunu bilemezsiniz.yürüdük,bazen anlamsız yere,gidecek bir yer olmamasına rağmen;ama emindik akşam döneceğimiz yer,evimizdir.
hepimiz sonsuzlukla ifede edilen anne-baba sevgisinin tamamını özümsememişizdir.zaten onlar da hayat şartlarından(kapitalizmin baskılarından)çoçuklarına tam olarak bu sevgiyi verememişlerdir.ama ben yine de kendimi şanslılar koordinatına koyuyorum,analitik düzlemde.bu skalanın altında kalanlar anne-baba sevgisini hiç a(n)lamayanlardır.
sıcacık bir günde merhaba demeyeli uzun zaman oldu baba,hasretim...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol