dürüstluk

çoğu zaman işe yaramayan, yeryüzünün en büyük erdemlerindendir. artık kimsenin kimseye güveni kalmadığından, birine karşı dürüst olduğunuzda da anlaşılmaz, inanılmazsınız.
bu hep böyledir. insanlarla ikili ilişkilerinizde de, iş ilişkilerinde de, her daim böyle.
hal böyleyken gelde dürüst ol ve öyle kal. kimseye kendinizi anlatamıyorsunuz, ya yanlış anlaşılıyorsunuz ya da karşınızdakinin geçmişinden dolayı, kurunun yanındaki yaş misali bok yoluna gidiyorsunuz.
yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal veya iki ucu boklu değnek misali, sizde nasıl davranacağınızı şaşırıyor, ikilemlere düşüyorsunuz.
gelinde işin içinden çıkın..

dürüstlük samimiyettir..
dürüstlük:dürüst olabilmek değğil;dürüst kalabilmeyi başarabilmektir...

(bkz: hani nerde)

dürüstlük sadece yalan söylememek değildir, her zaman doğruyu söylemektir.

kaybettiğimiz şey.

herkesin beceremedigi $eydir. bir de bu durumda "durustum" diyen vardir ki, allah du$manimi boyleleriyle kar$ila$tirmasin derim ben.

dürüstlük yakıştırması insana gurur verir yakıştırılmaması halinde utanç verir...

az kişide rastlanan, pek çok kişinin telaffuz bile etmekten korktuğu, olduğu şekilde algılanmayan ve günümüzde kötü yan etkileri olduğuna inanılan, yalan söylemeye meyilli insan ırkının her zaman tercih ettiğini söylediği ama büyük bir kısmının uygulayamadığı davranış biçimi ya da ilkedir.

hayatimda yalan soylemem...

genis kitlelerce erdem sayilan ama asla tam anlamiyla yururluge girmeyen normatif element.

yalan soylememek, sozunun eri olmak.
(bkz: erdem)
(bkz: oz elestiri)