dini sömüren firmalar

ihlas vardı bir de ama pek sesi soluğu duyulmuyor son yıllarda .

edit: sömürmek derken holding ,ticaret vs ile dini bağdaştıramamaktan yola çıkarak kristal kola vb yeşil sermaye de bu çerçevededir.

"%99’u muslam olan bir ulke" diye cumlelerine baslayip kendini paralayanlar ve "bu ulke islam ulkesi degildir"diye dem vuranlar birbirlerini yiyedursunlar, bu ulkenin nufus realitesinden haberdar olan uyaniklar bu realiteden yag cikarmasini beceriyorlar..maalesef gariptir kimi kavga eder kimi ise parsayi toplar..

ulke nufusunun buyuk bir bolumunu muslumanlar olusturuyor..oyle 99’larda seyretmese de, gerek gayr i muslim, gerekse urunlerinde islami hassasiyeti gozetmeyen yerli firmalarin musteri potansiyeli acisindan istahlarini kabartip prensiplerine aykiri politikalar izlettirecek kadar fazla..

bu potansiyel yalnizca ulkemizle sinirli degil elbette..dunya capinda buyuk bir musteri kitlesini olusturuyor muslumanlar..yaklasik ticari hacmi 280 milyar dolar ve bu rakama ilac ve kozmetik sektorleri dahil degildir..yani birde bunlarin guzelligi eklenince gorun ne afatlar ortaya cikir koyun en guzel kizinin kizi..ayrica tuzmenin yaptigi aciklamaya gore bu miktarin 34 milyar dolarini biz kapmisiz..meraklisina;http://tinyurl.com/27rlgl

peki bu potansiyeli olusturan musteri kitlesinin ureticilerden hic talepleri yok muydu? vardi elbette..inanclari geregi kendilerine yuklenen "helal-haram" sinirini koruma vecibesi.bu vecibeyi uygularken insanlar tereddut ediyorlardi nasil etmesindi iste size bir rapor:

"turkiye’deki domuz ciftliklerinde yillik 3 milyon kg. domuz eti uretiliyor.bu rakam kirmizi et uretiminin yaklasik yarisi kadar..uretilen etler otellere, yemek fabrikalarina, marketlere "kiyma" seklinde satiliyor"

domuz etinin cazibesini ise oyle acikliyor:

"yilda bir iki veya uc kez dogum yapar ve her dogumda 15-20 yavru verir.cam haric herseyi yiyebiliyor..%50’ye yakin yag elde ediliyor"

bu ve buna benzer orneklerden oturu muslumanlar supheli gordukleri gidalardan uzak durdular...ayrica israil’in filistin’e yaptigi mezalimi protesto etmek icin yahudi firmalarina boykot uygulandi..

hasili kelam pasta buyuktu ve bunu yemek icin sofraya oturanlar farkli sebeplerden dolayi sofradan kaldirildilar..bosalan yerleri doldurmak ise uyaniklara nasip oldu..ellerini sivazlayanlar kollari da sivadilar..kimi gercekten kanayan bu yaraya parmak basmak icin harekete gecti kimi ise akan kani yudumlamak icin..

edit: ne yazik ki hala halk ne tuketiginden habersiz..yahudi azinligin sahip oldugu "koser" hakkina musluman cogunluk sahip degil.."helal sertifikasi" nufusunun muslaman oraninin virgulden sonra ucuncu basamaktaki rakamla ifade edilen uruguay’da veriliyor..abd’de bu sertifikayi veren bir kurulus var ve sertifikayi alip sartlarini yerine getirmeyen firmalara hukuken cezai mueyyide uygulaniyor..

(bkz: independence corporation)

gıda firmalarıdır.illa tavada sucuk hoplar coca colalar bir şampanya edasıyla masada patlatılır herkes sırıtır kıkırdar birde.
(bkz: ramazanda hurma ekolü)

sahipleri cuma vaazlarında alışveriş esnasında devamlı besmele çeken esnafı azarlayan alimlerin hikayelerini dinlerken ağlayanlardır.

sömüren ibaresi bir insanın görünüşüne değil daha çok iç niyetine tekabül ettiği için ve bir insanın veya kurumun gerçek niyetini tespit etmek kurusıkı sıkmakla olmayacağına en azından mantıklı sebepler göstermek ve gerçekten bilmek gerekeceği için bu konuda bir ifadede bulunmak şahsımca sakıncalıdır. amma velakin herhangi bir sağlam gerekçe göstermeden atıp tutanlar çoktur, eğer doğru ise gıybet yalan ise iftira olur. saygılarımla..

vakit,akit,zaman,fetonun okulları çeşitli kurumları televizyonları

fethullah gülene bağlı eğitim(!) kurumları da bunlardandır.

bunlar şüphe yok ki ülkemizde istedikleri gibi at koşturan firmalardır.

cehaletinden dolayı gerici ideolojilere teslim olan, onların boyunduruğu altında nesiller yetiştiren insanlar tarafından da desteklenmekdirler.

ülkemizin dinamiklerini umarsızca göz ardı edip ne var ne yok hepsini örnek almaya çalıştığımız avrupada bile bu işler bu kadar kolay işlememektedir.

düşünün! modernliği, insan haklarına olan bağlılığı ile sayılan, tanınan hatta bununla ilgili bir çok kurumun, bundan öte arvupa ortak pazarının bile kurucularından biri olan fransanın türban konusunda hassasiyetini? senatolarının çıkardığı hükümleri..ki yenilikçi ilke ve inkılapları ile ileri görüşlü ulu önderimiz bu genç cumhuriyeti kurarken seneler önce bu hassasiyetleri dile getirmiş ve yasalaştırmıştır..
hadi gelin çağdaşlaşma ve insan hakları savunucuları!
şimdi de fransayı örnek alın...

tesettürü gerçek manasından uzaklaştırarak, abuk bi hale dönüştüren, defilelerle kataloglarla ve dahi çekici mankenlerle,haramdan korunmayı değil de cinselliği ön plana çıkaran sözümona islami kimlikli giyim firmaları.

(bkz: anketçiogullari holding)

hepsi ucundan kıyısından kayıtsız kalmayarak yiyor bu naneyi.

ramazan bayrami yaklasirken tum cikolata,seker üreticileri.

dini duyguları sadece ramazan ayında hatırlayan (bkz: bi kısım medya)..bi kısım medya diyorum anlayan çıkar inşallah..

(bkz: anafen dershaneleri)
(bkz: fem dershaneleri)
(bkz: fatih kolejleri)
(bkz: zirve dergisi)
(bkz: zaman gazetesi)

(bkz: deniz feneri)
(bkz: kanal 7)
(bkz: flash tv)

özellikle gıda firmaları.adamın ağzının suyunu akıtırlar.

coca cola nın her ramazan reklamında iftar sofrasında oturan mutlu bir aile tablosu çizilmiştir.sofraya kola geldiğinde ailenin her ferdinde bir tebessüm.sanki ailenin tek mutluluğu oymuş gibi.

normal günlerde her türlü reklamı yapıpta dini günlerde klasik türk ailesi imajı gösteren firmalardır