ece erkenle nişanlanınca kendisine mermi hediye etmiş ve yer yerinden oynamıştı doğal olarak.ancak ece bunda bir sakınca görmediği gibi mutlu olduğunu söylemişti.
ama beni asıl şaşırtan davut güloğlunun annesinin babası tarafından vurularak öldürülmüş olması.
ece erkenin ise daha önce evliliği dayak yüzünden bitmiş.
yorum yok artık bu saatten sonra.pes.
davut güloğlu
ece erkenle ni$anlanmi$lar.
memleketimden insan manzaraları... -şarkı söylemesini de buna dahil edin-
geçen starda muhabir vatandaşa sordu "dışişleri bakanı kim?" diye. sevgili vatandaşımın verdiği cevap bu şarkıcı arkadaş oldu tabi.
geçen starda muhabir vatandaşa sordu "dışişleri bakanı kim?" diye. sevgili vatandaşımın verdiği cevap bu şarkıcı arkadaş oldu tabi.
bir suredir ekranlarda goremeyince dogru yolu bulup $arki soylemekten vazgectigini du$unmu$tum, yanilmi$im. klip bile cikartmi$, az once denk geldim de kanali nasil degi$tirecegimi $a$irtim, elim ayagim birbirine kari$ti.
besteci ve pop müzik şarkıcısı.
1972 yılında rizede doğdu.memur bir baba ile ev hanımı bir annenin 11 çocuğundan yedinci çocuğu olarak dünyaya geldi. genç yaşında anne ve babasını kaybettikten sonra bir dönem futbola merak saran sanatçı, rize belediye spor, salaha spor gibi amatör futbol klüplerinde 6 yıl futbol oynadı.
ancak, içindeki müzik sevgisinin önüne geçemeyerek 1991 yılında istanbul’a gelen davut, istanbulda çeşiti ticari faliyetlerde bulunduktan sonra (fırın, market, sürücü kursu vb...) ailesinin büyük desteğiyle 1998 yılında ilk albümü "sarılsam da olmayi" ile müzik dünyasına merhaba dedi. ancak güloğlu, ilk alübümüyle beklediği başarıyı elde edemedi.ancak güloğlu yılmadı.
değerli sanatçı arif sağ’ın açtığı kurslara devam ederek müzik birikimini geliştirdi. özel kurslarla çalışmalarına devam etti. bu müzikal eğitimi kendi bilgi ve yetenekleri ile birleştirdi. karadeniz ritimlerini günümüz müzik anlayışıyla yoğurarak albümünde kendi müziğini buldu.
bir çok eser besteleyen sanatçı bu albümünde kendi eserlerini seslendirirken diğer besteci ve söz yazarlarının eserlerini de yorumladı. " nurcanim " albümünde dört eserin söz ve müziği, bir eserin müziği, bir eserin sözü kendisine aittir.
ilk albümü için " ben beni yansıtamadım " diyen sanatçı memnuniyetsizliğini dile getirirken, sanatın eğitim ve çalışmalara gebe olduğunu kendisine bir kez daha kanıtlamış oldu. bu doğrultuda uzun süren çalışma ve araştırmalar neticesinde " nurcanim " albümünü yaptı.
2001 yılının ocak ayında çıkan bu albümün ilk klibini , " nurcanim " ikincisini ise " benim büyük allahim " adli parçalarına çekti. son zamanlarda en çok satan albüm listelerinde uzun bir süre baş sırayı çeken bu albüm çekilen her yeni klip ile de satış grafiğini yükseltiyor ..
2,5 yıl aradan sonra bomba gibi bir albümle geri döndü. "katula, katula" ismini verdiği albümünü 2003 senesinde çıkaran davut güloğlu albümde söz yazarlığını da ortaya çıkardı. on iki şarkıdan oluşan albümün aranjörü suat aydoğan. davut güloğlunun , bir şarkıda söz ve müzik, üç şarkı da ise söz yazarlığı yaptığı albüm 1,5 senelik bir çalışmanın ürünü...albümün stüdyo çalışmaları ise tam 1500 saat sürmüş. ilk albümdeki uğurun bozulmamasını isteyen sanatçı bu albümde de adan zye aynı ekiple çalıştı.
zeynel abidinin çektiği fotoğraflarla yazın her rengini albüme taşıyan davut güloğlu ekranlara çıktığı ilk andan itibaren halkın büyük ilgi ve sevgisiyle karşılaştı. her geçen gün sevenleri ve dinleyicileri artan sanatçı bu büyük ilgiyi verdiği her yeni konserde çok daha yoğun hissediyor.
sanatçının en büyük hedefi ise kendini özünü ve kişiligini hiç bozmadan sanatında her geçen gün daha başarılı olmak ve bir gün karadeniz müziğini avrupa’ya taşıyıp sevdirmek.
1972 yılında rizede doğdu.memur bir baba ile ev hanımı bir annenin 11 çocuğundan yedinci çocuğu olarak dünyaya geldi. genç yaşında anne ve babasını kaybettikten sonra bir dönem futbola merak saran sanatçı, rize belediye spor, salaha spor gibi amatör futbol klüplerinde 6 yıl futbol oynadı.
ancak, içindeki müzik sevgisinin önüne geçemeyerek 1991 yılında istanbul’a gelen davut, istanbulda çeşiti ticari faliyetlerde bulunduktan sonra (fırın, market, sürücü kursu vb...) ailesinin büyük desteğiyle 1998 yılında ilk albümü "sarılsam da olmayi" ile müzik dünyasına merhaba dedi. ancak güloğlu, ilk alübümüyle beklediği başarıyı elde edemedi.ancak güloğlu yılmadı.
değerli sanatçı arif sağ’ın açtığı kurslara devam ederek müzik birikimini geliştirdi. özel kurslarla çalışmalarına devam etti. bu müzikal eğitimi kendi bilgi ve yetenekleri ile birleştirdi. karadeniz ritimlerini günümüz müzik anlayışıyla yoğurarak albümünde kendi müziğini buldu.
bir çok eser besteleyen sanatçı bu albümünde kendi eserlerini seslendirirken diğer besteci ve söz yazarlarının eserlerini de yorumladı. " nurcanim " albümünde dört eserin söz ve müziği, bir eserin müziği, bir eserin sözü kendisine aittir.
ilk albümü için " ben beni yansıtamadım " diyen sanatçı memnuniyetsizliğini dile getirirken, sanatın eğitim ve çalışmalara gebe olduğunu kendisine bir kez daha kanıtlamış oldu. bu doğrultuda uzun süren çalışma ve araştırmalar neticesinde " nurcanim " albümünü yaptı.
2001 yılının ocak ayında çıkan bu albümün ilk klibini , " nurcanim " ikincisini ise " benim büyük allahim " adli parçalarına çekti. son zamanlarda en çok satan albüm listelerinde uzun bir süre baş sırayı çeken bu albüm çekilen her yeni klip ile de satış grafiğini yükseltiyor ..
2,5 yıl aradan sonra bomba gibi bir albümle geri döndü. "katula, katula" ismini verdiği albümünü 2003 senesinde çıkaran davut güloğlu albümde söz yazarlığını da ortaya çıkardı. on iki şarkıdan oluşan albümün aranjörü suat aydoğan. davut güloğlunun , bir şarkıda söz ve müzik, üç şarkı da ise söz yazarlığı yaptığı albüm 1,5 senelik bir çalışmanın ürünü...albümün stüdyo çalışmaları ise tam 1500 saat sürmüş. ilk albümdeki uğurun bozulmamasını isteyen sanatçı bu albümde de adan zye aynı ekiple çalıştı.
zeynel abidinin çektiği fotoğraflarla yazın her rengini albüme taşıyan davut güloğlu ekranlara çıktığı ilk andan itibaren halkın büyük ilgi ve sevgisiyle karşılaştı. her geçen gün sevenleri ve dinleyicileri artan sanatçı bu büyük ilgiyi verdiği her yeni konserde çok daha yoğun hissediyor.
sanatçının en büyük hedefi ise kendini özünü ve kişiligini hiç bozmadan sanatında her geçen gün daha başarılı olmak ve bir gün karadeniz müziğini avrupa’ya taşıyıp sevdirmek.
ne kadar ricky martin acaba? tırnağı olabilir mi ki?
homofobik davranıyor?
bu beyfendiden değil ricky martin, fatih ürek dahi olamaz.!
homofobik davranıyor?
bu beyfendiden değil ricky martin, fatih ürek dahi olamaz.!
karadenizin ricky martini olarak etrafta dolanırken, ricky martinin gay olduğunu açıklaması üzerine ben aslında beckhama daha çok benziyorum diyerek paçayı kurtarmaya çalışan kişi.
her bir notası, her bir hecesiyle insanın kalbine işleyen büyük üstad.
ağzın üstüne gelmez
cav cav eder durursun
yedin kendi kendini
inşallah kudurursun
kararlıyım bu defa
seni kaşıyacağım
dinime imanıma
hem de boşayacağım
dizelerinin sahibi yüce kişilik.
ağzın üstüne gelmez
cav cav eder durursun
yedin kendi kendini
inşallah kudurursun
kararlıyım bu defa
seni kaşıyacağım
dinime imanıma
hem de boşayacağım
dizelerinin sahibi yüce kişilik.
meyve veren ağacın taşlandığı güzel ülkemin muzdarip insanıdır.
onun bestelerinin edebi derinliğini, duygu yoğunluğunu ve felsefi alt yapısını anlamadan, anlamaya çalışmadan eleştirmek, ülkemizin sanat lokomotifini dinamitlemek değilde nedir?
onu her fırsatta arsızca eleştirenlere en iyi cevap, yine onun şu dörtlüğü olacak sanırım;
attığın zar yek mi yani?
yazdığına denk mi yani?
yaptığın iş bu mu yani?
nakit değil de çek mi yani?
onun bestelerinin edebi derinliğini, duygu yoğunluğunu ve felsefi alt yapısını anlamadan, anlamaya çalışmadan eleştirmek, ülkemizin sanat lokomotifini dinamitlemek değilde nedir?
onu her fırsatta arsızca eleştirenlere en iyi cevap, yine onun şu dörtlüğü olacak sanırım;
attığın zar yek mi yani?
yazdığına denk mi yani?
yaptığın iş bu mu yani?
nakit değil de çek mi yani?
ha ajdar anik, ha fatih urek ha davut guloglu. hic farklari yok benim icin, olmasi $a$irtici olurdu zaten.
beyaz showun bu geceki konuğu. gerekli mi bilemedim ama ben. bak açıklığa kavuşturmuyrum hayatta mı konuk mu olması gerektiğini.
kimi zaman bu adamin kangru, hic olmadi sincap falan yuttugunu du$unuyorum ben. bu kadar mi ziplanir bir $arki soylerken ya.
önce hayko capkin e sataşan,daha sonra hızını alamayıp teoman a laf atan,bununla da yetinmeyip sibel can a da giydiren insandır.en kısa zamanda kafasını bir yere çarpıp aklını başına getirmesini dilemekteyim.
şarkı söylerken vücudundaki bütün damarlar arz-ı endam ediyor; bilhassa boynundaki damar. hava pompalasan bu kadar şişmez lan.
hayko çepkine maymun demeş kendisi. az önce googledan fotoğraflarını arattım ikisinin ve karşılaştırdım. neticede kendisiyle aynı fikirde olmadığımın farkına vardım. hatta bizatihi kendisinin... neyse. evet.
röportaj esnasında turkceyi son derece duzgun konusan fakat is sarkı söylemeye geldiginde karadenizlilik damari şişen insan evladı
karadenizin ricky martini olduğu idda edilen laz popçu.
mükemmel karadeniz müziğini yerle bir eden adamdır.
sürekli dar şeyler giyen erkek şarkıcımız. kendisini pek sevmeseniz bile, sıkıntıdan patlanan bir gün arkadaşlarınızla hastayım gözlerine adlı şarkısında çılgın gibi oynayıp, deliler gibi eğlenebilirsiniz.
(bkz: max payne)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?