Bugün sokakta yaşlı bir teyzeyle karşılaştım. Marketten çıkmış ağır bir poşet taşıyor. Suratta maske filan. Kıpkırmızı olmuş. Poşetini ara ara yere bırakıp soluk almaya çalışıyor.
Gittim yanına ver ablacım dedim. Aldık torbasını. Benim kızla beraber evine götürmeye başladık teyzeyi. Suratında çay tabağına benzeyen maskelerden. Ter içinde. Dedim çıkar şu maskeni rahat nefes al.
Çıkarttı sonra şikayet etti, ben yurt dışından geliyorum orada yok böyle bir şey filan.. Almanya'dan gelmişler. Sadece markette var diye anlatıyor. Dağ başında bile maske taktırma saçmalığı yokmuş Almanya'da... Bana diyor :)
Tıp Fak bitirince cehaletten kurtuldum sanan çomar hekimlerimiz.. Zavallılarımız. Nasılsınız?
Neyse.. Teyze ve eşi enjeksiyon sokturmuş.. Çin sokturmuşlar. Amca pert. Bacaklar tutmamaya başlamış. Kalbi duruyormuş. iki kere kalbi durdu dedi.. Daha doğrusu şöyle, iki kere veya yedi kere dedi, anlamadım birkaç kez tekrar ettirdim ama kadın soluğunu alamadığı için duyamadım, daha fazla da üstlemek istemedim. Yani kalbi 7 kere de durmuş olabilir.
Anladığım kadarıyla acilin müdavimi olmuşlar. Kadında da tansiyon başlamış. Annem gibi. Biz ne yapmaya çalışıyoruz soykırım sıvısının etkisinden kurtulmak için filan onları da paylaştık dilimiz döndüğünce.. Her ne kadar o işin geri dönüşü olmadığını düşünen biri olsam da.. İsterim yani birileri de bol suyla diyetle filan atabilse o pisliği vücudundan.
Kadın tabi masalı bütün halinde yutmuş. Virüsüne maskesine kadar. Ben biraz kulağının alışmadığı şeyler söyleyince şaşırdı. Her zamanki hastalıkları janjanlı ambalaja koyup pazarladılar filan deyince afalladı. Son kullanma tarihli dijital para epey canını sıktı. Biraz mal mülk alma seven bir kadın belki de. Kimin ne zaman gideceğini elbet Allah bilir, ama açıkçası teyze (ve muhtemelen biz de) faşizmin o boyutunu görecek kadar yaşar mıyız bilemiyorum. Tabi ona söylemedim bunu..
Neyse.. Sohbetin sonunda kadın büyük pişmanlığını dile getirdi.. Keşke soykırım sıvısını Almanya'da yaptırsaymış... İçimden "Hey Allahım büyüksün" dedim ama kadına sezdirmedim tabi..
İnsanlar anlamıyor.. Çok zor.. Belki komşum olsa her gün görsem konuşsam anlatırdım derdim ama komşum da var. Olmadı.. Komşumuz yaşlı amca hasta AKP düşmanı.. Ben bunların Faz 3'ü tamamlanmış soykırım sıvısını sıktırmam, önce faz 3 tamamlansın öyle falan filan havalarındaydı ama sıvıyı ilk enjekte ettirenlerden. Ve hala maskesini atmadı.
İnsanlar anlamıyor.. Çok zor değil imkansız.. Allah'ın vermediği hidayeti biz veremiyoruz. Bundan eminim. Anlatınca anlamış gibi görünen, belki de gerçekten anlayan bir insan varsa bilin ki ona bir melek dokunmuştur.. Akıl mantık sınırlarını geçtiler. Birileri uçuruma yürüyor, bizi de sürüklüyorlar. Allah yardımcımız olsun.
Neyse.. poşeti asansöre koyduk teyzeği uçmağa... ay pardon 7. kata uğurladıık. Sonra kızımla yasağın keyfini çıkarttık.
Aklınız size verilen en büyük hediyelerden biri.. Kullanın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?