yıllar önce bir ülkenin güçlü,otoriter ve sevilen bir hükümdarı vardır. bu hükümdarın biricik oğlu tahtın tek varisidir. gel gör ki hükümdarın bunca çabalarına rağmen oğlunun hiç mi hiç hükümdar olmak gibi bir niyeti yoktur. ata binmek yerine tarlada çalışmayı yeğler,emretmeyi bilmez ahali gibi davranırdı. hükümdar bir gün ülkenin bilge kişilerini yanına çağırır. gayet ciddi ve sert bir şekilde oğlunu yetiştirecek bir bilge aradığını söyler. bu işe soyunan bilgenin başarısız olmak gibi bir şansı da yoktur. yani ya çocuğu adam edecek, ya da kelle gidecek. herkes bu ağır şartlar karşısında bir bir geri çekilir. en sonlarda kalan birisi hükümdara yönelerek bu işe talip olduğunu söyler. hükümdar şartlarını tekrar hatırlatarak bilgenin tekrar düşünmesini söyler. bilge kendinden emin bir şekilde süre ister. hükümdar durumu kabul eder ve şehzade bilgeye teslim edilir. yıllar sonra bilge,şehzadeyi yeteri kadar eğittiğine karar verir ve şehzadeyi alarak huzura çıkar. tabiki bu eğitimin sonunda bir imtihandan geçirilecektir şehzade… hükümdar çağırır oğlunu huzuruna ve birkaç kelam etmesini emreder. şehzade başlar anlatmaya: bir ok attım gitti göl oldu... kimse bir anlam veremez bu söze. bilge araya girer hemen. hükümdarım der; muhterem şehzadeniz çok detaylara girmeyi sevmez. demek ister ki; bir ok ile o kadar düşman öldürdüm ki kanları göl oldu. hükümdarın yüreğine su serpilir ve gözleri ışıldar. devam eder şehzade; bir ok attım kebap oldu… herkes anlamını arayadursun,bilge araya girer.
-efendiler şehzademiz hikmetli laf etmeyi sever.. bir ok attım kebap oldu, derken şunu anlatmak istedi.. diye başlamış.. herkes kulak kesilmiş vaziyette, lala devam etmiş:
-geçenlerde ava gitmiştik.. şehzadem bir tavşan kovalıyordu.. yayını gerip okunu tavşana attı.. vuramadı ama ok bir kayaya çarptı.. çeliğin taşa sürtmesinden çıkan kıvılcım otları tutuşturdu.. derken koca orman yandı, tabii tavşancık da ateşin içinde kalıp kebap gibi oldu.. söylemek istediği buydu..
açıklamayı dinleyenler eh! demişler.. cinaslı laf söylemek de bu kadar olur.. bravo şehzadeye.. bravo akıllarına.
iltifatlardan cesaret alan şehzade, sofraya şöyle bir baktıktan sonra devam eder bir ok attım aşure oldu. bu kadar saçmalık artık bilgeyi çığırından çıkarır. hükümdarın huzuruna yaklaşır,yere diz çöker. yüce hükümdarım boynum yolunuza fedadır. lakin şu geri zekalıya bir sorar mısınız? ben de merak ediyorum, ok nasıl gidip aşure olmuş der.
bu meselden hareketle bu deyim, saçmalamak ve saçmalamaya anlam kazandırma hakkında kullanılan bir ifadedir.
bir ok attim kebap oldu
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?