başım göğsünde derman bulsa
içmesem şu mereti artık "içme şu mereti artık" desen bana
şarkılar çalsam
şu sabahın kör vakitleri çığıran martılar sussa
kulağına fısıldasam en güzel nakaratları
sarsam seni sıkı sıkı
dolu küllüğümü boşaltsam
artık seni çeksem içime
kokun o güzel kokun tüter burnumda
ah olsan şimdi yanımda
ne ayaklarım üşür
ne de kollarım uyuşur
yalnızlıktan değil de
senssizlikten ölürüm
ayrılık, ne acaip değil mi?
sokağını bildiğim halde
evini, yatak odana kadar bildiğim halde
gidememek
ne garip değil mi
ayrılık
unutmayı didakte etmek
ne pis kokan bir ağız bu
ne kadar kirli bir elbise
oysa bilirim ben senin en mahremini
dokunmuşluğum var tenine
şimdi bu ayrılık
bu mu mahrum bırakıyor bizi?
olsan ya şimdi yanımda
şu yalnızlık göt olsa...
bilgiçlerin şiirleri
hangi sabah uyandırır
çelimsiz vücudumu?
meçhullerde halsiz beden
dumanaltı odalarda
yitiririm geçliğimi
bir sevdaya kurban giden
bir akciğer 32 diş
kimse bilmez hallerimi
boğulurum tek başıma
geceden ölmek istemem
sabahlar almalı canımı.
çelimsiz vücudumu?
meçhullerde halsiz beden
dumanaltı odalarda
yitiririm geçliğimi
bir sevdaya kurban giden
bir akciğer 32 diş
kimse bilmez hallerimi
boğulurum tek başıma
geceden ölmek istemem
sabahlar almalı canımı.
akar gider gemiler sarayburnuna doğru
çocukluğum gider, haşarılığım gider
sahilinde içtiğim akşamlar gider
istanbul bir gemi de yol alır
gemi sana gider
yedi derya aşar
aşk sende biter.
çocukluğum gider, haşarılığım gider
sahilinde içtiğim akşamlar gider
istanbul bir gemi de yol alır
gemi sana gider
yedi derya aşar
aşk sende biter.
farketmez sensizliğin yaz hali
güneş ensemi yakar, boynum bükük giderim çarşıya
kalabalık iyi gelir, oturur bir bira söylerim
garson gelir biramı verir
farketmez hangi saatte olduğu
sensizliğin saati olmaz
bi sigara yakarım anıları kovarım
bir sigara daha yakarım yine anıları kovarım
derken paket biter anılar biter
kalkarım sahile yürürüm
martılar senden bahseder kaçarım
farketmez neresi olduğu
sensizliğin mekanı olmaz
bir paket daha sigara alırım
bir de bira, gazeteye sarıp içilir ya...
sonra gelirim odama
farketmez uykum var mı yok mu
sensizliğin bi uykusu vardır ki bilmezsin
uyurum.
güneş ensemi yakar, boynum bükük giderim çarşıya
kalabalık iyi gelir, oturur bir bira söylerim
garson gelir biramı verir
farketmez hangi saatte olduğu
sensizliğin saati olmaz
bi sigara yakarım anıları kovarım
bir sigara daha yakarım yine anıları kovarım
derken paket biter anılar biter
kalkarım sahile yürürüm
martılar senden bahseder kaçarım
farketmez neresi olduğu
sensizliğin mekanı olmaz
bir paket daha sigara alırım
bir de bira, gazeteye sarıp içilir ya...
sonra gelirim odama
farketmez uykum var mı yok mu
sensizliğin bi uykusu vardır ki bilmezsin
uyurum.
ulan ben bu şiiri çok saçma bi başlığa yazmışım. sanırım kafam güzeldi.
neyse yerine taşıyorum.
alkol dibine vurur
kafam şişer
basım agrır
kusarım
bunlar hep asktan
özden gelen şeyler
neyse yerine taşıyorum.
alkol dibine vurur
kafam şişer
basım agrır
kusarım
bunlar hep asktan
özden gelen şeyler
bir bardak suya benzerdik biz
kimi zaman kana kana içerdi bıyıkları sigara sarıları
kimi zaman bir hamilenin içini söndürürdük
hamiline yazılan çekler gibiydik
kimlik ibraz etmeden çekilirdik
gıcırdayan bir sandalye gibiydik
koca kıçlarıyla otururdu insanlar
bize sadece gıcırdamak düşerdi
bir elma şekeriydik bazen
tatlı talı yerdi çocuklar
elma da vitamin deposu
aşkımız çil yavrusu hiperaktivitesiydi
bir bardak suya benzerdik biz
kimi zaman içimize ilaç atılırdı
kimi zaman aziz olurduk...
kimi zaman kana kana içerdi bıyıkları sigara sarıları
kimi zaman bir hamilenin içini söndürürdük
hamiline yazılan çekler gibiydik
kimlik ibraz etmeden çekilirdik
gıcırdayan bir sandalye gibiydik
koca kıçlarıyla otururdu insanlar
bize sadece gıcırdamak düşerdi
bir elma şekeriydik bazen
tatlı talı yerdi çocuklar
elma da vitamin deposu
aşkımız çil yavrusu hiperaktivitesiydi
bir bardak suya benzerdik biz
kimi zaman içimize ilaç atılırdı
kimi zaman aziz olurduk...
koş bana bu sabah
anahtarını çevir aç kapıyı
içeri gir
masa da çiçeklerin hazır
dolapta en sevdiğin çikolatalar
odama gir
ölmüş olabilirim
korkma
sen geldin ya
gözüm açıksa kapa
bu bedenime yeter
bi dua et
o da yeter ruhuma...
anahtarını çevir aç kapıyı
içeri gir
masa da çiçeklerin hazır
dolapta en sevdiğin çikolatalar
odama gir
ölmüş olabilirim
korkma
sen geldin ya
gözüm açıksa kapa
bu bedenime yeter
bi dua et
o da yeter ruhuma...
üç din
yedi derya
iki insan
dünya ne kadar büyük
kocaman
kıta kıta
perdesini açtığım yalnızlık
ciğerlerimde hülasa
usulca ilerlemekte
hastalık gibi
aşk
bir bilinmezlik
şimdi güneş de geldi yanıma
manzara tam oldu
avantür ve absürd
işte sana sahne
işte son oyun
işte final
yalnızlık
vizyondaki son sinema...
yedi derya
iki insan
dünya ne kadar büyük
kocaman
kıta kıta
perdesini açtığım yalnızlık
ciğerlerimde hülasa
usulca ilerlemekte
hastalık gibi
aşk
bir bilinmezlik
şimdi güneş de geldi yanıma
manzara tam oldu
avantür ve absürd
işte sana sahne
işte son oyun
işte final
yalnızlık
vizyondaki son sinema...
ay gibi parlar gece
tap sikrıt bu bilmece
dam üstünde saksağanca
gel bize yap bi cee....
tap sikrıt bu bilmece
dam üstünde saksağanca
gel bize yap bi cee....
şimdi ikimiz
ardı sisli bir ormana dalsak
ucu akarsuya çıksa
cennet bahçesi kabul edip
orda yaşasak
yaşlansak
yok mudur öyle bir yer dünya da?
yoksa yok mudur öyle bir sevda?
ardı sisli bir ormana dalsak
ucu akarsuya çıksa
cennet bahçesi kabul edip
orda yaşasak
yaşlansak
yok mudur öyle bir yer dünya da?
yoksa yok mudur öyle bir sevda?
yine yazıyorum
neye, kime, niçin olduğunu bilmeden
sadece yazıyorum
içimden geçiyor yazıyorum
ne yazdığımı bilmeden
neye ait olduğunu çözmeden
sadece yazıyorum
ama içimde buruk bir sevinç
güzel günler göreceğime dair
geleceğe karşı güven
geçmişe karşı sevecen
ben sadece yazıyorum
yazıyorum
durmadan yazıyorum
...
birçok yazdığım yazılarımdan birisi..
neye, kime, niçin olduğunu bilmeden
sadece yazıyorum
içimden geçiyor yazıyorum
ne yazdığımı bilmeden
neye ait olduğunu çözmeden
sadece yazıyorum
ama içimde buruk bir sevinç
güzel günler göreceğime dair
geleceğe karşı güven
geçmişe karşı sevecen
ben sadece yazıyorum
yazıyorum
durmadan yazıyorum
...
birçok yazdığım yazılarımdan birisi..
bekledim olmadı
baktım olmadı
gözlerimle anlatayım dedim oda olmadı
belki bir gün hissedersin dedim oda olmadı
anlayacağın gülüm
her beklememde
her bakmamda
her davranışımda
seni seni seni hissetmemdi
seni beklemem
sana bakmam
seni sana bırakmamdı
sana sana sana
…
seni sana bırakmamdı..
baktım olmadı
gözlerimle anlatayım dedim oda olmadı
belki bir gün hissedersin dedim oda olmadı
anlayacağın gülüm
her beklememde
her bakmamda
her davranışımda
seni seni seni hissetmemdi
seni beklemem
sana bakmam
seni sana bırakmamdı
sana sana sana
…
seni sana bırakmamdı..
devran istirhan etti odlara sürükledi meni
aşksız nice alemlerde gezdirdi devran meni
giran-ser yoluma saba rüzgarı olmuş
mey sarhoş etmiş zevk-ü sefaya tutsak etmiş meni
yarim hüsrana uğramış anlatmakta dil-rübasını
ellerini göğe açmış şikayet ediyor meni
benim her anım şeb-i hicran
belaya müptela etmişler rüsvaya daim kılmışlar meni
ey efvahi sakın derdini söyleme bu cefa verenlere
nar-ı ney yarana tuz basarken deme sakın etmeyin şikayet meni
aşksız nice alemlerde gezdirdi devran meni
giran-ser yoluma saba rüzgarı olmuş
mey sarhoş etmiş zevk-ü sefaya tutsak etmiş meni
yarim hüsrana uğramış anlatmakta dil-rübasını
ellerini göğe açmış şikayet ediyor meni
benim her anım şeb-i hicran
belaya müptela etmişler rüsvaya daim kılmışlar meni
ey efvahi sakın derdini söyleme bu cefa verenlere
nar-ı ney yarana tuz basarken deme sakın etmeyin şikayet meni
kimse yoktu sensizliğin ilk günü
evimde perdeler çekik, ışık sönük
dumanaltı karşıladım ayrılığı
yalnızlık kapı mı henüz çaldı
elinde bir şişe rakıyla geldi
açtık içtik
tek kadehte içtik
tek buz, meze yok
iki paket sigaramız var
para da yok üçüncüyü almağa
sen gittin, fakirleştik
sefil olduk
viran olduk
rezil olduk
bak duydun mu
yine çoğul olduk...
evimde perdeler çekik, ışık sönük
dumanaltı karşıladım ayrılığı
yalnızlık kapı mı henüz çaldı
elinde bir şişe rakıyla geldi
açtık içtik
tek kadehte içtik
tek buz, meze yok
iki paket sigaramız var
para da yok üçüncüyü almağa
sen gittin, fakirleştik
sefil olduk
viran olduk
rezil olduk
bak duydun mu
yine çoğul olduk...
oyladıkça /
konularda puansız yazım
altında hep sıfır duruyor
vakitsiz hırstan mı
yazardan mı yoksa başka mı
oyladıkça, yazılarımız renklenecek
görecekceksin
oyladıkça geceyi unutacağız
göreceksin
ilk yazıda bitti telaşım
altında hep sıfır duruyor
vakitsiz konudan mı
üşengeçlikten mi yoksa başka mı
oyladıkça, yazarlar coşacak
göreceksin
yazdıkça, klavyeyi tutacağız
göreceksin
konularda puansız yazım
altında hep sıfır duruyor
vakitsiz hırstan mı
yazardan mı yoksa başka mı
oyladıkça, yazılarımız renklenecek
görecekceksin
oyladıkça geceyi unutacağız
göreceksin
ilk yazıda bitti telaşım
altında hep sıfır duruyor
vakitsiz konudan mı
üşengeçlikten mi yoksa başka mı
oyladıkça, yazarlar coşacak
göreceksin
yazdıkça, klavyeyi tutacağız
göreceksin
bilgiçler şiir yazmasın, şeker yesin dediğim başlıktır.
ben bir garip huniydim.
doğal değil suniydim.
doğal değil suniydim.
sayende delirdim
aklımı yitirdim
senide kendi mi de bitirdim
en çokta kendimi bitirdim
... bir ara devam ederim şuan yazdım devamı sonra..
aklımı yitirdim
senide kendi mi de bitirdim
en çokta kendimi bitirdim
... bir ara devam ederim şuan yazdım devamı sonra..
sevişirken konuşanlardanım, susmam
ne inlemelerin yıldırır beni
ne çığlıkların
ben sevişirken konuşurum ki
not tutsun melekler
bir eserimiz olsun ahirette...
ne inlemelerin yıldırır beni
ne çığlıkların
ben sevişirken konuşurum ki
not tutsun melekler
bir eserimiz olsun ahirette...
yürek elin ayarı yok
teraziye kantarı yok
kimse bilmez dermanı yok
benim diyen sevdiği yok
düşmez halim bir köşeye
sızlar durur mecalince
bize kalan tek kelime
ayrılık, ayrılık, ayrılık...
teraziye kantarı yok
kimse bilmez dermanı yok
benim diyen sevdiği yok
düşmez halim bir köşeye
sızlar durur mecalince
bize kalan tek kelime
ayrılık, ayrılık, ayrılık...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?