şu yaşıma geldim hâlâ tırnaklarımı yiyorum. utanmıyorum lan bi de bu ne pişkinliktir.
bilgi itiraf
ağlayınca çok çirkin oluyorum.sırf bu yüzden ağlıyasım geldiği zaman odamın ışığını kapatıp,yorganı kafama kadar çekiyorum.
sabahtan beri apaçi dinliyorum . imdaaaattt!!
ayaklarim dnonuyor sozluk benim. elim ba$im simsicacikken ayaklarimi sanki kutuplara sokmu$lar da cikartmayi unutmu$lar gibi. bahtimi sikeyim.
hayvanca bir itirafim olacak bu satirlarda sozluk.
ne zaman upuzun bir yazi gorsem sozlukte, daha okumadan once muhte$eme basiyorum, sonra yazi arak mi degil mi diye googleda aratiyorum, araksa siliyorum zaten ama degilse yazi bokun boku bile olsa onca emek var uzerinde diye verdigim puandan oturu pi$man olmuyorum. sonrasinda bir kahve alip okumaya ba$liyorum yaziyi yava$ yava$ sindire sindire. boyle i$te.
ne zaman upuzun bir yazi gorsem sozlukte, daha okumadan once muhte$eme basiyorum, sonra yazi arak mi degil mi diye googleda aratiyorum, araksa siliyorum zaten ama degilse yazi bokun boku bile olsa onca emek var uzerinde diye verdigim puandan oturu pi$man olmuyorum. sonrasinda bir kahve alip okumaya ba$liyorum yaziyi yava$ yava$ sindire sindire. boyle i$te.
hayvanca bir itirafim olacak bu satirlarda sozluk.
ne vakit maçkadan geçsem limanda hep gemiler oluyordu. ağaçlar bir kuş gibi gülüyor, hatunun biri sessizce bir cigara yakıyordu. parmaklarımı yakıyordu, kirpiklerini eğip bakıyordu içim ürperiyordu. felaketim oluyordu ağlıyordum. sonra akşamlar uzun bir entry gibi bitiyordu, jezabel kan içinde yatıyordu. limandan bir gemi gidiyordu, o kalkıp ona gidiyordu, benzin mum gibi gidiyordu. falan filan oluyordu ne vakit uzun bir entry görsem kahve alıp içine şeker koyup öyle içiyordum.
ne vakit maçkadan geçsem limanda hep gemiler oluyordu. ağaçlar bir kuş gibi gülüyor, hatunun biri sessizce bir cigara yakıyordu. parmaklarımı yakıyordu, kirpiklerini eğip bakıyordu içim ürperiyordu. felaketim oluyordu ağlıyordum. sonra akşamlar uzun bir entry gibi bitiyordu, jezabel kan içinde yatıyordu. limandan bir gemi gidiyordu, o kalkıp ona gidiyordu, benzin mum gibi gidiyordu. falan filan oluyordu ne vakit uzun bir entry görsem kahve alıp içine şeker koyup öyle içiyordum.
sevgili sozluk;
hani $u kimsenin dilinden du$uremedigi the curious case of benjamin button isimli film var ya, heh i$te o filmi ben yarisinda sıkılıp kapatmi$tim. ben mi sanat du$maniyim bir $eyleri anlamiyorum, yoksa insanlar mi bir $eyleri cok abartiyorlar hic bilemedim $imdi.
hani $u kimsenin dilinden du$uremedigi the curious case of benjamin button isimli film var ya, heh i$te o filmi ben yarisinda sıkılıp kapatmi$tim. ben mi sanat du$maniyim bir $eyleri anlamiyorum, yoksa insanlar mi bir $eyleri cok abartiyorlar hic bilemedim $imdi.
hayattaki herkesten ve her şeyden nefret edebilirim; ama hayattaki her şeyi ve herkesi sevemem.
çoğu zaman bir şeyler yazdıktan sonra cümlelerle oynuyorum; devrikleştiriyorum, bir kaç imla hatası serpiştiriyorum araya... bir şekilde okumayı zorlaştırıp okuyanın bir kez daha okumasını sağlıyorum. böylece üstün körü okuma niyetinde olan biri bile biraz daha kafayı toparlayıp okumuş oluyor.
benim bilmediğim ama sanırım herkesin bildiği bir konu var:bu blackberry,ipod,ipad,iphone arasındaki farklar ne? veya notebook,netbook falan.ben mi teknolojiye ayak uyduramıyorum?
geçen gün işyerindeki bi bayan arkadaşla konuşurken, laf şehrin zenginlerinden birinden ve onun yaşam biçimlerinden açıldı. şurda geziyorlar, şuraya tatile gidiyorlar, şöyle şöyle kaç tane arabaları var bilmem ne diye konuşurken, sohbeti soğuk bir espiriyle noktalamak için lafa girdim; "ne demişleer, zenginin malıı fakirin ağzını burnunu kırar çenesini daatıır"
arkadaş bunu dememle kadın bi kahkaha atmaya başladı "nee ne ağzını burnunu mu dağıtır ahahaha"
yav şimdi aradan 2-3 hafta geçti hala hatırlatıp tekrar tekrar söylettiriyor bana gülmek için. insanları güldürmeyi sever tabi herkes ama bunu böyle soğuk bir espiriyle becermek acaip ağrına gidiyor insanın.
arkadaş bunu dememle kadın bi kahkaha atmaya başladı "nee ne ağzını burnunu mu dağıtır ahahaha"
yav şimdi aradan 2-3 hafta geçti hala hatırlatıp tekrar tekrar söylettiriyor bana gülmek için. insanları güldürmeyi sever tabi herkes ama bunu böyle soğuk bir espiriyle becermek acaip ağrına gidiyor insanın.
grup seksi çok seviyorum. ama sadece kadın olucaklar tek erkek ben olucam varya hepsinin amına korum sözlük.
iş yerinde yayıla yayıla sözlüğü okurken birden entry yazasım geliyor o sırada müşteri karşımda oluyor.çok üzülerek itiraf diyorum ki müşteriye düz gidiyorum.aval aval saatlerce sözlüğü oku ama tam yazıcakken müşteri gelsin.gelde düz gitme sözlük ayıptır günahtır.
gitmemekte inatlaştığım, sürekli bok attığım, sevgilim olmadığı için asla gitmem dediğim aşk tesadüfleri severfilmine bugun gittim.evet gittim.çok ağladım.pişmanım.sevgilim olmadığı için gitmem diyordum ya hani, sevgili olmadan da gidilmez ama.yazıktır.hala ağlıyorum.gözyaşlarım sözlüğe akıyor.
demek şimdi gidiyorsun başlığının altına siktir git yazmamak için çok zor tutuyorum kendimi. çok zor tutuyorum ama inat ettim oraya yazmayacağım. tutacağım.
hocanın yanında osurup suçu hocaya attım bütün sınıf yedi ama sanırım dersten kalıcam.
eksi oy alınca müthiş üzülüyorum.sanki göğsümde dart tahtası varmışta o eksi oy ok görevi taşıyormuş gibi oluyor.bütün yaşam sevincim hevesim yok oluyor.ben nerde yanlış yaptım nidaları içimde yankılanıp duruyor.
hiç seks yapmadım.
dalga geçmeyin ciddiyim.
dalga geçmeyin ciddiyim.
hiç soğan yemedim.
çayı hiç şekerli içmedim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?