bir re$at cali$lar romani.
beni kalbimden vuranlar var ya
nalanın "acemi balık" şarkısının ilk cümlesi.
bu arada ; #195809 (bkz: şerefsizim benim aklıma gelmişti)
bu arada ; #195809 (bkz: şerefsizim benim aklıma gelmişti)
reşat çalışlar ismiyle ilk kez, dört ay kadar önce, siyah kahve isimli kültür-edebiyat sitesinde karşılaştım. yanlış hatırlamıyorsam, can yücel hakkında bir yazısını okumuştum. can yücel’e, hakim solcu bakış açısıyla yaklaşmıyor; eleştirel ve liberal bir gözle can yücel’i analiz ediyordu. reşat çalışlar ismine, daha sonra başka kişi, kavram ve kurumları da “analiz” ederken de rastladım. özellikle ekşi sözlük üzerine yazdıkları, meseleyi iyi incelemiş ve iyi özümlemiş birinin ulaştığı sonuçlar gibi görünüyordu. o güne kadar “sözlük” siteleriyle bir ilgim olmamıştı. ekşi sözlük’ten elbette haberdardım ama ekşi sözlükün konsepti ve ekşi sözlük kültürü hakkında neredeyse hiç bilgim yoktu. nette sözlük sitelerini gezinirken, birden kendimi bilgi sözlük isimli başka bir sözlük sitesinde yazar olarak buluverdim. kısaca, sözlük sitelerine ve sözlük sitelerinde yazarlığa başlamamı tamamen reşat çalışlar’a borçluyum diyebilirim. kendisi hiç bilmese bile.
reşat çalışlar; hayat deneyimi, dünya görüşü ve kişisel analizleriyle dikkatimi çekmeye devam etti. sitesindeki yazıların büyük bir bölümünü okumuştum. “beni kalbimden vuranlar var ya” isimli kitabını ise okunacaklar listeme kaydetmiştim. nihayet üç gün önce, kızılay’daki dost kitabevi’nden bu romanı satın aldım ve okumaya başladım. beşyüz sayfayı aşan ve hacimli denilebilecek bu romanı, nihayet bu akşam bitirmeyi başardım.
roman, türk popüler kültürünü, dolayısıyla türk insanını ve türkiye’yi analiz etme çabasında olan önemli bir kitap. türk popüler kültürü üzerine yapılacak bilimsel araştırmalarda ilk elden atıf yapılabilecek bir içeriğe sahip olduğu rahatlıkla söylenebilir. var mı bilmiyorum ama üniversitelerin türk popüler kültürüyle ilgilenen bölümlerinde pekala yardımcı ders kitabı niyetine okutulması bile mümkün. “önemli" sayılabilecek içeriğine ve tespitlerine rağmen, romanın türk kültürel hayatında ses getirdiğini ve hak ettiği ilgiyi gördüğünü söylemek güç.
romanı “önemli” bulmama rağmen, çok beğenerek ve çok dikkatli okuduğumu söyleyemem. bir an önce bitse dediğim anlar olmadı değil. hatta, kimi yerlerde kitabı yırtmayı, paramparça etmeyi bile düşündüm. kitabı çok da beğenmeyişimin ve bitirmek için acele edişimin birkaç nedeni şöyle sıralanabilir: evvela, kitapta çok fazla tekrar var. “şişirme” diye tabir edilen durum bu kitapta fazlasıyla mevcut. anlatılmak istenen daha kısa cümlelerle, daha berrak ve daha öz bir ifadeyle anlatılabilirdi. saniyen, kitabın türü roman ile makale arasında. olayları anlamaya ve zevkine varmaya çabalarken, ahmet mithat efendi’nin ekolüne uyarak, sayfalar dolusu makale türündeki bilgilerle karşılaşmak, okuru bezdiriyor. salisen, abartılı ve yapmacık bir kurgusu var romanın. hani kimi yerde “oha falan oluyor” insan. yazar, bu büyü meselesini fazla önemsemiş ve tüm enerjisini oraya vermiş ama açıkçası bir okur olarak bana cazip ve sürükleyici gelmedi romanın kurgusal yönü. rabian, yarın nasipse yolculuğa çıkıyorum ve yarısını okuduğum bir kitabı “yüzüstü” bırakmamak için aceleyle okudum ve aceleyle okuduğum her kitap gibi bunun da tam anlamıyla hakkını verebildiğimi ve beğendiğimi söyleyemem.
belki çok klişe (!) olacak ama romanın baş kahramanı emre sağlav ile yazar reşat çalışlar’ın kendisi arasında birebir ilişki olduğunu söylemek mümkün. yani, roman kahramanı emre sağlav, reşat çalışlar’ın bizatihi kendisi.
bir de bu romanı okurken aklımın bir köşesinde orhan pamuk’un “yeni hayat” romanının yer ettiğini yazayım. iki roman arasında kurgusal benzerlikler olduğunu düşündüm. tabi ki, yeni hayat romanı, bu romandan birkaç gömlek daha üstündü.
***
reşat çalışların "beni kalbimden vuranlar var ya" isimli romanını okurken, zihnimde "internet", "asosyallik" ve "abazanlık" sözcükleri arasında kendiliğinden bir zincir oluşmaya başladı. belki de bu romandan aklımda kalacak tek bilgi kırıntısı, doğruluğu şüpheli işte bu zincirden ibarettir:
: internet bağımlısı olan insan asosyaldir. asosyallik beraberinde abazanlığı getirir. sonuç: internet bağımlısı olan insan abazandır.
reşat çalişlar - "beni kalbimden vuranlar var ya", roman, okuyan us yayınları, istanbul, 2005, 504 s.
reşat çalışlar; hayat deneyimi, dünya görüşü ve kişisel analizleriyle dikkatimi çekmeye devam etti. sitesindeki yazıların büyük bir bölümünü okumuştum. “beni kalbimden vuranlar var ya” isimli kitabını ise okunacaklar listeme kaydetmiştim. nihayet üç gün önce, kızılay’daki dost kitabevi’nden bu romanı satın aldım ve okumaya başladım. beşyüz sayfayı aşan ve hacimli denilebilecek bu romanı, nihayet bu akşam bitirmeyi başardım.
roman, türk popüler kültürünü, dolayısıyla türk insanını ve türkiye’yi analiz etme çabasında olan önemli bir kitap. türk popüler kültürü üzerine yapılacak bilimsel araştırmalarda ilk elden atıf yapılabilecek bir içeriğe sahip olduğu rahatlıkla söylenebilir. var mı bilmiyorum ama üniversitelerin türk popüler kültürüyle ilgilenen bölümlerinde pekala yardımcı ders kitabı niyetine okutulması bile mümkün. “önemli" sayılabilecek içeriğine ve tespitlerine rağmen, romanın türk kültürel hayatında ses getirdiğini ve hak ettiği ilgiyi gördüğünü söylemek güç.
romanı “önemli” bulmama rağmen, çok beğenerek ve çok dikkatli okuduğumu söyleyemem. bir an önce bitse dediğim anlar olmadı değil. hatta, kimi yerlerde kitabı yırtmayı, paramparça etmeyi bile düşündüm. kitabı çok da beğenmeyişimin ve bitirmek için acele edişimin birkaç nedeni şöyle sıralanabilir: evvela, kitapta çok fazla tekrar var. “şişirme” diye tabir edilen durum bu kitapta fazlasıyla mevcut. anlatılmak istenen daha kısa cümlelerle, daha berrak ve daha öz bir ifadeyle anlatılabilirdi. saniyen, kitabın türü roman ile makale arasında. olayları anlamaya ve zevkine varmaya çabalarken, ahmet mithat efendi’nin ekolüne uyarak, sayfalar dolusu makale türündeki bilgilerle karşılaşmak, okuru bezdiriyor. salisen, abartılı ve yapmacık bir kurgusu var romanın. hani kimi yerde “oha falan oluyor” insan. yazar, bu büyü meselesini fazla önemsemiş ve tüm enerjisini oraya vermiş ama açıkçası bir okur olarak bana cazip ve sürükleyici gelmedi romanın kurgusal yönü. rabian, yarın nasipse yolculuğa çıkıyorum ve yarısını okuduğum bir kitabı “yüzüstü” bırakmamak için aceleyle okudum ve aceleyle okuduğum her kitap gibi bunun da tam anlamıyla hakkını verebildiğimi ve beğendiğimi söyleyemem.
belki çok klişe (!) olacak ama romanın baş kahramanı emre sağlav ile yazar reşat çalışlar’ın kendisi arasında birebir ilişki olduğunu söylemek mümkün. yani, roman kahramanı emre sağlav, reşat çalışlar’ın bizatihi kendisi.
bir de bu romanı okurken aklımın bir köşesinde orhan pamuk’un “yeni hayat” romanının yer ettiğini yazayım. iki roman arasında kurgusal benzerlikler olduğunu düşündüm. tabi ki, yeni hayat romanı, bu romandan birkaç gömlek daha üstündü.
***
reşat çalışların "beni kalbimden vuranlar var ya" isimli romanını okurken, zihnimde "internet", "asosyallik" ve "abazanlık" sözcükleri arasında kendiliğinden bir zincir oluşmaya başladı. belki de bu romandan aklımda kalacak tek bilgi kırıntısı, doğruluğu şüpheli işte bu zincirden ibarettir:
: internet bağımlısı olan insan asosyaldir. asosyallik beraberinde abazanlığı getirir. sonuç: internet bağımlısı olan insan abazandır.
reşat çalişlar - "beni kalbimden vuranlar var ya", roman, okuyan us yayınları, istanbul, 2005, 504 s.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?