ben orhan veli
bindokuzyüzondörtde doğdum.
bir yaşında kurbağadan korktum.
iki yaşında gurbete çıktım.
yedisinde mektebe başladım.
dokuz yaşında okumaya,
on yaşında yazmaya merak saldım.
onüçde oktay rıfatı,
onaltıda melih cevdeti tanıdım.
onyedi yaşında bara gittim.
onsekizde rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim.
ondokuz yaşından sonra da avarelik devrim başlar.
yirmi yaşından sonra para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim.
yirmibeşde başımdan bir otomobil kazası geçti.
çok aşık oldum..
hiç evlenmedim..
ben orhan veli..
ben orhan veli
"yazık oldu süleyman efendiye"
mısra-i meşhurunun mübdii..
duydum ki merak ediyormuşsunuz,
hususi hayatımı,
anlatayım:
evvela adamım, yani
sirk hayvanı falan değilim.
burnum var, kulağım var,
pek biçimli olmamakla beraber.
bir evde otururum,
bir işte çalışırım.
ne başımda bulut gezdiririm,
ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
ne ingiliz kralı kadar
mütevaziyim,
ne de celâl bayar’ın
sabık ahır usağı gibi aristokrat.
ispanağı çok severim
puf böreğine hele
biterim
malda mülkte gözüm yoktur.
vallahi yoktur.
oktay rıfat’la melih cevdet’tir
en yakın arkadaşlarım.
bir de sevgilim vardır pek muteber;
ismini söyleyemem
edebiyat tarihçisi bulsun.
ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
sadece üdeba arasındadır.
ne bileyim,
belki daha bin bir huyum vardır.
amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
onlar da bunlara benzer.
ben orhan veli
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?