sundugu adam olacak cocuk yarismasinda parmaklarindaki tutkusu olan yuzukleri sirf cocuklara zarar vermesin diye takmayacak kadar dusunceli, zarif rahmetli sanatcimiz.
barış manço
kendisine atilacak bok bulunamadigi icin en sonunda viagradan oldugu iddaa edilen dunyalar iyisi sempatik insan.
bir adam dusunun, bir nesli sarkilariyla buyuten,
bir adam dusunun, cocuklara ispanak yemeyi sevdiren, arabanin arka koltugunda oturmasini saglayan,
bir adam dusunun, hemen hemen her sarkisinda felsefi ogeler barindiran, insanlara ders veren, bir seyler ogreten,
bir adam dusunun, yurtdisinda ozellikle uzakdoguda verdigi konserlerle ulkesini en iyi sekilde temsil eden, oradaki basinin gundemini hep mesgul eden ama turkiyede basarilari gormezden gelinen,
bir adam dusunun, turkiyeyi ve dunyayi karis karis gezen ve gezdigi yerleri o tok sesiyle ve yumusacik uslubuyla anlatan,
bir adam dusunun, gezdigi her yerde o yerin insanlariyla muhtesem iletisim kurabilen ve tam bir iletisim dehasi olan,
bir adam dusunun, bir sarkisinda "para pula ihtisama aldanip kanma dostum, ici bos insanlarin bu dunyada yeri yok" deyip, paraya tanri diye tapanlara ders veren,
bir adam dusunun, dogu ve bati kulturunu cok iyi bir sekilde harmanlayip, bundan ortak bir sentez yaratan ve bu sentezini dusunce hayatinda uygulayan,
bir adam dusunun, el emegi goz nuru ile yaptigi kaliteli televizyon programi "reyting almiyor" diye yayindan kaldirilan, ama yine de calismalarina devam eden,
bir adam dusunun, cenazesinde milyonlarca kisinin akin ettigi ve onun icin gozyaslarinin sel gibi aktigi adam,
evet, o uzun sacli adamdan bahsediyorum,
baris mancodan bahsediyorum,
sen 7 sene once aramizdan ayrildin ama ruhun hep bizimle,
seni unutmayacagiz baris abi...
bir adam dusunun, cocuklara ispanak yemeyi sevdiren, arabanin arka koltugunda oturmasini saglayan,
bir adam dusunun, hemen hemen her sarkisinda felsefi ogeler barindiran, insanlara ders veren, bir seyler ogreten,
bir adam dusunun, yurtdisinda ozellikle uzakdoguda verdigi konserlerle ulkesini en iyi sekilde temsil eden, oradaki basinin gundemini hep mesgul eden ama turkiyede basarilari gormezden gelinen,
bir adam dusunun, turkiyeyi ve dunyayi karis karis gezen ve gezdigi yerleri o tok sesiyle ve yumusacik uslubuyla anlatan,
bir adam dusunun, gezdigi her yerde o yerin insanlariyla muhtesem iletisim kurabilen ve tam bir iletisim dehasi olan,
bir adam dusunun, bir sarkisinda "para pula ihtisama aldanip kanma dostum, ici bos insanlarin bu dunyada yeri yok" deyip, paraya tanri diye tapanlara ders veren,
bir adam dusunun, dogu ve bati kulturunu cok iyi bir sekilde harmanlayip, bundan ortak bir sentez yaratan ve bu sentezini dusunce hayatinda uygulayan,
bir adam dusunun, el emegi goz nuru ile yaptigi kaliteli televizyon programi "reyting almiyor" diye yayindan kaldirilan, ama yine de calismalarina devam eden,
bir adam dusunun, cenazesinde milyonlarca kisinin akin ettigi ve onun icin gozyaslarinin sel gibi aktigi adam,
evet, o uzun sacli adamdan bahsediyorum,
baris mancodan bahsediyorum,
sen 7 sene once aramizdan ayrildin ama ruhun hep bizimle,
seni unutmayacagiz baris abi...
bunca zamandır yurt dışındaymış da geri dönecekmiş gibi geliyor. vefat ettiğinde çocuk olduğum için algılayamamış ve kabullenememiştim. hala da başarmış değilim.
bu satırları ilk defa faydalı bir amaç için kullanıyorum sayın seyirciler. yaşamımın kilometre taşlarından birine damgasını vuran bir adam için. ben genelde cins belirtmem, insandır ortak paydamız. fakat buradaki tabir insan olmanın ötesinde, kendi kimliğini ve çizgisini afişe ederken aynı zamanda tutarlı olabilen biri için oldukça yerinde bir tabir.
2002 yılının ağustosuydu yanılmıyosam. ayvalıktan dönmeden önce dedem almanyadan kalan eşyaları yükletip getirtmişti bu şirin kasabaya. eşyaları yerleştirdikten sonra olayın müzikalite kısmıyla beni vurup sürükleyeceği on yıla yakın sürecin pimi de böylelikle çekilmiş oluyordu. dedemin gözü gibi baktığı 45likler, şuan bi çok mixerden daha gıcır olan pikabı ve kaset formatında beklemeye yüz tutmuş barış manço arşivi… çok enteresandı ilk tepkim. küçüklüğümden beri dinlerdim babayı fakat ‘tanışmamıştım’ henüz onla. yani ne yapmayı amaçladığıyla…
dönüş yolunda -dile kolay 600km- genel isteğim üzerine iki kült kasedi çaldı. (buraya parantez açıyoruz, kült dediğimiz şarkılar babanın 60-76 arası şarkılarının olduğu kasetler, yaklaşık 15 tane. ilk zaman parçaları) ağlama değmez hayat çalarken ağlar mı bi insan bilader? duygulanmak doğal tamam da hıçkırıklara boğulmak niye? çünkü daha bizim şimdi düşündüğümüzü ya da hasbelkader kurguladığımızı adam o zaman tüm imkan kıtlığına rağmen yapmış, uygulamış “işte ayinem budur, deyin ki; lafımı dinleteyim” kabilinden şeklini de koymuş. ağlanmaz mı?
o sene benim yaşamımda neyse şimdiki halim de ordan kalma arazlarıyla artılarıyla. pişman mıyım ‘o’nu tanıdığıma. kim pişman olur ki? bir “ne ola yar ola” dinlemeden aşkın ne olduğunu nasıl hissedeceksin kardeşim? “bal sultan” dinlemeyip bu toprakların trajikomedyasını anlaman mümkün mü sence? nick the chopper sıradan bi oduncunun hikayesi miydi acep? altın orfe kazanmasını saymıyorum bile bu kült parçanın.
fazla dallandırıp budaklandırmayacağım. az konuşup çok iş yapmış ve hepsinin de hakkını vermiş bi adamın hatırasına saygısızlık etmek de istemem doğrusu.tavsiye vermek, ukalalık yapmak da istemem. ama herşeyden geçtim, açın bi little darling dinleyin şu saatte. gözünüzden iki damla yaş süzülsün. parçayı bilenler ne demek istediğimi anlamıştır zaten. ruhun şad olsun barış ağbi. rahmet olsun gani gani. iyi ki hala varsın!
2002 yılının ağustosuydu yanılmıyosam. ayvalıktan dönmeden önce dedem almanyadan kalan eşyaları yükletip getirtmişti bu şirin kasabaya. eşyaları yerleştirdikten sonra olayın müzikalite kısmıyla beni vurup sürükleyeceği on yıla yakın sürecin pimi de böylelikle çekilmiş oluyordu. dedemin gözü gibi baktığı 45likler, şuan bi çok mixerden daha gıcır olan pikabı ve kaset formatında beklemeye yüz tutmuş barış manço arşivi… çok enteresandı ilk tepkim. küçüklüğümden beri dinlerdim babayı fakat ‘tanışmamıştım’ henüz onla. yani ne yapmayı amaçladığıyla…
dönüş yolunda -dile kolay 600km- genel isteğim üzerine iki kült kasedi çaldı. (buraya parantez açıyoruz, kült dediğimiz şarkılar babanın 60-76 arası şarkılarının olduğu kasetler, yaklaşık 15 tane. ilk zaman parçaları) ağlama değmez hayat çalarken ağlar mı bi insan bilader? duygulanmak doğal tamam da hıçkırıklara boğulmak niye? çünkü daha bizim şimdi düşündüğümüzü ya da hasbelkader kurguladığımızı adam o zaman tüm imkan kıtlığına rağmen yapmış, uygulamış “işte ayinem budur, deyin ki; lafımı dinleteyim” kabilinden şeklini de koymuş. ağlanmaz mı?
o sene benim yaşamımda neyse şimdiki halim de ordan kalma arazlarıyla artılarıyla. pişman mıyım ‘o’nu tanıdığıma. kim pişman olur ki? bir “ne ola yar ola” dinlemeden aşkın ne olduğunu nasıl hissedeceksin kardeşim? “bal sultan” dinlemeyip bu toprakların trajikomedyasını anlaman mümkün mü sence? nick the chopper sıradan bi oduncunun hikayesi miydi acep? altın orfe kazanmasını saymıyorum bile bu kült parçanın.
fazla dallandırıp budaklandırmayacağım. az konuşup çok iş yapmış ve hepsinin de hakkını vermiş bi adamın hatırasına saygısızlık etmek de istemem doğrusu.tavsiye vermek, ukalalık yapmak da istemem. ama herşeyden geçtim, açın bi little darling dinleyin şu saatte. gözünüzden iki damla yaş süzülsün. parçayı bilenler ne demek istediğimi anlamıştır zaten. ruhun şad olsun barış ağbi. rahmet olsun gani gani. iyi ki hala varsın!
en zor seyi basarmis kendini cocuklara sevdirmis benim de sevdigim insan.
kucuk yaslarda ispanak saticisi oldugunu dusundugum ama daha sonra guzel ask sarkilari yazan iyi ve hatta iyi otesi insan.
cocukken dinlerken kiymetini bilememisiz.ya da etrafta bu kadar cok hiyar yoktu da farki gorememisiz.artik her dinleyisimde bir o yana bir bu yana sallanmaktan ote muzignin kalitesini duyabiliyor ,o bi lafla bin sey anlatan sarkilarini anlayabiliyorum.onu rahmetle aniyorum,aniyoruz.
tum bunlarin yaninda eski sarkilarinin bile ne kadar bugune hitap ettigini gormek beni sasirtiyor bu sebeple bence o ahir zaman sanatcisi.
tum bunlarin yaninda eski sarkilarinin bile ne kadar bugune hitap ettigini gormek beni sasirtiyor bu sebeple bence o ahir zaman sanatcisi.
mustafa kemal ataturk bir, baris manco ikidir diyor, baska bir sey demiyorum...
zaten sigara içmek spermleri eksiltir.. gibi bir ibare eşliğinde bir nevi harakiri pozisyonundayken, bulanmış kafanın etkisiyle, nihayetinde gözlerin azizliğiyle okudum başlığı ve kimmiş bu boris manko diye merak edip tıkladığım sayfada ünlü bir rus büyüğü olmadığını gördüğüm zatt’ul harap.
hayattayken gıdım gıdım inşa ettiği harkulade barış manço kavramı, hayattan ayrılır ayrılmaz yakınlarınca iki günde şaibeye bulanmıştır ne yazıkki.
hayattayken gıdım gıdım inşa ettiği harkulade barış manço kavramı, hayattan ayrılır ayrılmaz yakınlarınca iki günde şaibeye bulanmıştır ne yazıkki.
japon - türk kardeşliği japonyada zikrediliyosa bu barış mançonun eseridir.
toki no tabibito barış abi.. değerini bildik ama yeterli saygıyı gösteremedik..
sana lâyık olmak için şu garip türkiyede kaliteli işler yapacağımıza aydın türk geçliği adına söz veriyorum.. umarım başarabilriz..
toki no tabibito barış abi.. değerini bildik ama yeterli saygıyı gösteremedik..
sana lâyık olmak için şu garip türkiyede kaliteli işler yapacağımıza aydın türk geçliği adına söz veriyorum.. umarım başarabilriz..
dünyanın bir çok yerini gezmiş,6-7 tane dili anadili gibi konuşabilen mükemmel şahsiyet.
(bkz: bir nesil onunla buyudu)
herhangi bir yerde bahsi olmadigi takdirde aklimin ucundan dahi gecmedigi icin kendimden utaniyor ve bu cirkin hareketim icin ondan af diliyorum.
bugun kendisinin dogum gunudur.
bir rivayete gore turkiyede barış ismini ilk alan kendisidir.
hayır şarkısı çok güze... yok, çok çok güzeldir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?