recep ayinin ilk cuma gecesine denk gelen kandildir..bu gunun onemi hz. amine`nin hz.muhammed`e hamile kaldigi gece olmasindandir.ayni zamanda uc aylarin ba$langici olarak kabul edilir.
regaip kandili
hicrî takvime göre, yedinci ay olan receb’in ilk cuma gecesidir. bu gecede yüce allah’ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığı müjdelenmiştir. hz. muhammed (sas)’in receb’in ilk perşembe gününü oruçla geçirdiği ve cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere 12 rekât namaz kıldığı ifade edilir.
regâib, arapça bir kelimedir ve “reğabe” kökünden gelmektedir. “reğabe”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “reğîb” kelimesi ise, “reğabe”den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. “reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. bu gece peygamberimiz’in ana rahmine düştüğü yönünde rivayetler vardır ancak ilmi dayanağı yoktur. regaib kandili islam aleminde hicri 480 yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır.
regâib, arapça bir kelimedir ve “reğabe” kökünden gelmektedir. “reğabe”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “reğîb” kelimesi ise, “reğabe”den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. “reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. bu gece peygamberimiz’in ana rahmine düştüğü yönünde rivayetler vardır ancak ilmi dayanağı yoktur. regaib kandili islam aleminde hicri 480 yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır.
(bkz: 27 temmuz 2006)
gunlerden bir gun...
nurun ana rahmine dustugu gun...
hikmeti bol gunlerin basladigi gun...
bugun edilebilecek bir duaya ornek icin:
ey yuce allahim sen buyuksun, sen yucesin...
senden baska yalvaracagimiz, dileyecegimiz yok yarabbi...
sen her seyi yaratansin...
her seye kadirsin yarabbi...
sen karanlikta isik, umutsuzlukta umutsun yarabbi...
sana inaniyor, sana guveniyoruz...
senden medet umuyoruz yarabbi...
yarabbi, ellerini sana acmis bu gunahkar kullarini bagisla...
sen rahmansin, rahimsin...
bu aciz kullarinada cennete bir yer ihsan eyle yarabbi...
bizi hidayete erdir, dogru yoldan sasirtma yarabbi...
vatanimizi, milletimizi musibetlerden, illetlerden koru yarabbi...
islam dusmanlarini helak, muminleri muvaffak eyle yarabbi...
zalimleri helak, inananlari bagisla yarabbi...
yarabbi ellerimizi sana actik, senden diliyoruz yarabbi...
bu mubarek gecenin hurmetine biz aciz, gunahkar kullarinin dualarini kabul eyle yarabbi...
gecmislerimizin de ruhuna el fatiha...
amin... amin... amin...
nurun ana rahmine dustugu gun...
hikmeti bol gunlerin basladigi gun...
bugun edilebilecek bir duaya ornek icin:
ey yuce allahim sen buyuksun, sen yucesin...
senden baska yalvaracagimiz, dileyecegimiz yok yarabbi...
sen her seyi yaratansin...
her seye kadirsin yarabbi...
sen karanlikta isik, umutsuzlukta umutsun yarabbi...
sana inaniyor, sana guveniyoruz...
senden medet umuyoruz yarabbi...
yarabbi, ellerini sana acmis bu gunahkar kullarini bagisla...
sen rahmansin, rahimsin...
bu aciz kullarinada cennete bir yer ihsan eyle yarabbi...
bizi hidayete erdir, dogru yoldan sasirtma yarabbi...
vatanimizi, milletimizi musibetlerden, illetlerden koru yarabbi...
islam dusmanlarini helak, muminleri muvaffak eyle yarabbi...
zalimleri helak, inananlari bagisla yarabbi...
yarabbi ellerimizi sana actik, senden diliyoruz yarabbi...
bu mubarek gecenin hurmetine biz aciz, gunahkar kullarinin dualarini kabul eyle yarabbi...
gecmislerimizin de ruhuna el fatiha...
amin... amin... amin...
bu geceyi ibadetle gecirmek muminlere tavsiye olunur.
regâib gecesi denilince; “çok lütuf ve ihsan dolu, kıymetli ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” manası anlaşılır.
regaib gecesi, müminler açısından günahların bağışlandığı ve manen yeni bir sayfanın açıldığı bereketli zaman olarak değerlendirilmelidir. bu gece bol bol dua edilmedi ve allahtan af dilenmelidir.
2007nin perşembeyi cumaya bağlayan (19-20 temmuz) gecesine denk gelen regaib kandili tüm müslüman alemine mübarek olsun hayırlar getirsindir.
regaib gecesi, müminler açısından günahların bağışlandığı ve manen yeni bir sayfanın açıldığı bereketli zaman olarak değerlendirilmelidir. bu gece bol bol dua edilmedi ve allahtan af dilenmelidir.
2007nin perşembeyi cumaya bağlayan (19-20 temmuz) gecesine denk gelen regaib kandili tüm müslüman alemine mübarek olsun hayırlar getirsindir.
hz.amine nin rahme düştüğü gün(müş).ayrıca 3 ayların başlangıcı.
(bkz: kandil simidi)
tüm inananlara mübarek olmasını dilediğim, bu gün yapılan duaların kabul olacağı rivayet edilen mübarek gece.
tum sozluk ahalisinin regaib kandilini kutlamamiza firsat veren ba$liktir.
(bkz: cumleten kandilimiz mubarek olsun )
(bkz: cumleten kandilimiz mubarek olsun )
bu gece, dünyayı, malı, mülkü, serveti, her şeyi bırakıp... yalnız allah’a, allah’ın rızasına, onun mağfiretine, muhabbetine, sevgisine, cemaline ve ona ibadete rağbet edeceğimiz müstesnâ bir gece. bu gece regaib gecesi.
bu gece bütün istekler allah’a arz edilir. bütün duâlar allah’a ulaştırılır. bütün talepler allah’a sunulur. bütün rağbet edilenler allah’a eriştirilir.
bir fakir kul, padişahın kapısına varıyor, el açıyor, dertlerini ve ihtiyaçlarını sıralıyor, dileklerini arz ediyor. ve, eğer saygıda kusur etmemişse ve eğer isteklerini samimi olarak dile getirmişse, isteklerine kavuşuyor, dertlerine derman buluyor, ihtiyaçlarını gördürüyor. padişahın kapısından boş dönmüyor; huzur bulmuş, ağlayan yüzü gülmüş ve dertlerine derman bulmuş olarak dönüyor.
soruyorlar: bu gece rabbimizden ne isteyelim diye. ne istemeyelim ki? bizim rabb’imiz o! biz o’nun kuluyuz. bizi terbiye eden, bizi besleyip büyüten, hayatta ne istemişsek veren, tüm ihtiyaçlarımızı karşılayan ve kefil olan kâinatın padişahı o!
bizim hâlık’ımız o! biz o’nun mahlûkuyuz. bizi yaratan, halk eden, yoktan var eden, bize sahip olduğumuz her güzelliği, her iyiliği, her hayrı veren, bizi defalarca sevindiren, defalarca memnun eden, yüzümüzü defalarca güldüren, rûhumuzu defalarca mesut eden dünya ve âhiret sultânı o!
bizim rezzak’ımız o! bizi rızıklandıran, her derdimize derman yetiştiren, her ihtiyacımızı gören, her yoksulluğumuzu gideren, şükürsüzlüğümüze rağmen bizi terk etmeyen, bizi açlıkla ve susuzlukla yüz yüze bırakmayan cihan sultanı o!
bizim mâlik’imiz o! biz o’nun memlûküyüz. bize verdiği envâ-i çeşit mülkünde çalışan mülküyüz. fakat hem bize emanet verdiği mülklerde, hem bizim içimizde, dışımızda, rûhumuzda, cismimizde, aklımızda, kalbimizde, nefsimizde, duygularımızda, hem de tüm varlıklar âleminde tasarruf eden mâlikü’l-mülk, yani tüm mülklerin gerçek sahibi o.
bizim azîz’imiz o! biz zillet içinde iken, aşağıların aşağısında iken, sefil perişan iken, üstümüzde, başımızda gözümüzden asla kaçmayan izzet cilveleri, onur pırıltıları, haysiyet ışıltıları, yaşamak neşemiz ve yüzümüzden eksilmeyen sevincimiz kendisine ait olan ve kendi vergisi bulunan kâinât hâkimi o.
ganiyy-i mutlak o, mutlak zengin, sınırsız zengin, tüm zenginliklerin kaynağı, sahibi, mâliki o! biz ise fakiriz, yoksuluz, hadsiz ihtiyaç sahibiyiz, sınırsız muhtacız, hadsiz dertliyiz, o’nun vereceği her şeye muhtacız ve her ihtiyacımızı da yalnız ve yalnız o’ndan görebileceğiz. çünkü her ne istersek, o’nun dükkânında var. her neye muhtaçsak, o’nun kapısında var. her ne muradımız varsa, o’nun yolunda var! her ne arzumuz varsa, o’nun dergâhında var! her ne eksiğimiz varsa, o’nun rızasında var! her ne emelimiz varsa, o’nun makamında var! o’nun kapısında, dergâhında, dükkânında, makamında bizim için yok yok! işte böyle birisinden isteyeceğiz bu gece!
hayy-ı bâkî’dir o! sonsuz hayat sahibi, her şeye, her canlıya, her varlığa hayat veren o! biz ise o’nun var kılmasıyla varlık buluyoruz, o’nun hayat vermesiyle hayat buluyoruz, o’nun takdiri ile ölüyoruz, o’nun tensibi ile diriliyoruz, o’nun oluru ile yaşıyoruz. ölmemizde ve dirilmemizde sadece o’nun hükmü geçiyor, yalnız o’nun emri dinleniyor!
bâkî’dir o! sonsuza dek kalıcıdır, her şeyin mîrâsı kendisinindir, ölümsüzdür, zevâlsizdir, varlığı sınırsızdır, hayatı kesintisizdir! biz ise fenâ ve zevâle her an mâruzuz, ayrılık ve yokluk ile her an dertliyiz, yıkılış ve bitiş ıztırabı ile her an ıztıraplıyız, ölmek ve solmak kederiyle her an kederliyiz! sonsuza dek yaşamak için yalnız o’nun iznine muhtacız! ölümden ebediyen kurtulmak için yalnız o’nun kudretine muhtâcız! yok oluş sillesinden sıyrılmak için yalnız o’nun gücüne ve irâdesine muhtacız! sevdiklerimizden ayrılık kederinden kurtulmak ve tüm sevdiklerimize ebedî bağ ve bahçelerde ebediyen kavuşmak için yalnız ve yalnız o’nun dilemesine muhtacız!
ve nihâyet cevap veren o, atiyye veren o, hediye veren o, isteklerimize olumlu cevap veren o, her aradığımızda bizimle muhatap olan o, her işimiz düştüğünde bizi dinleyen o, başımız her sıkıntıya girdiğinde bizi gören o, içimiz her dara düştüğünde bize tesellî veren o, her murâdımızı dinleyip bizi muradımıza erdiren o, her âhımızı işitip elimizden tutan o!
o’ndan ne istemeyelim ki? bizde yok, o’nda var!
bizde gam ve dert, o’nda derman var! bizde istek ve arzu, o’nda ferman var! bizde hadsiz dilek ve emel, o’nda cevap var! bizde sonsuz ihtiyaç, o’nda sonsuz merhamet var! bizde günah ve isyan, o’nda hadsiz af ve mağfiret var!
bu gece regâib gecesi. yani sonsuz istekler gecesi. sınırsız dilekler gecesi. hesapsız ihtiyaçları arz gecesi.
o da bizden bunu bekliyor zaten! “duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?” diyor. “ben size çok yakınım! her isteyenin istediğini veririm!” diyor. “isteyin, vereyim!” diyor.
o halde bu gece elimizden geldiğince kur’ân okuyalım, o’na secde edelim ve hazinesi sonsuz rabb’imizden ne ihtiyacımız varsa isteyelim.
bu gece bütün istekler allah’a arz edilir. bütün duâlar allah’a ulaştırılır. bütün talepler allah’a sunulur. bütün rağbet edilenler allah’a eriştirilir.
bir fakir kul, padişahın kapısına varıyor, el açıyor, dertlerini ve ihtiyaçlarını sıralıyor, dileklerini arz ediyor. ve, eğer saygıda kusur etmemişse ve eğer isteklerini samimi olarak dile getirmişse, isteklerine kavuşuyor, dertlerine derman buluyor, ihtiyaçlarını gördürüyor. padişahın kapısından boş dönmüyor; huzur bulmuş, ağlayan yüzü gülmüş ve dertlerine derman bulmuş olarak dönüyor.
soruyorlar: bu gece rabbimizden ne isteyelim diye. ne istemeyelim ki? bizim rabb’imiz o! biz o’nun kuluyuz. bizi terbiye eden, bizi besleyip büyüten, hayatta ne istemişsek veren, tüm ihtiyaçlarımızı karşılayan ve kefil olan kâinatın padişahı o!
bizim hâlık’ımız o! biz o’nun mahlûkuyuz. bizi yaratan, halk eden, yoktan var eden, bize sahip olduğumuz her güzelliği, her iyiliği, her hayrı veren, bizi defalarca sevindiren, defalarca memnun eden, yüzümüzü defalarca güldüren, rûhumuzu defalarca mesut eden dünya ve âhiret sultânı o!
bizim rezzak’ımız o! bizi rızıklandıran, her derdimize derman yetiştiren, her ihtiyacımızı gören, her yoksulluğumuzu gideren, şükürsüzlüğümüze rağmen bizi terk etmeyen, bizi açlıkla ve susuzlukla yüz yüze bırakmayan cihan sultanı o!
bizim mâlik’imiz o! biz o’nun memlûküyüz. bize verdiği envâ-i çeşit mülkünde çalışan mülküyüz. fakat hem bize emanet verdiği mülklerde, hem bizim içimizde, dışımızda, rûhumuzda, cismimizde, aklımızda, kalbimizde, nefsimizde, duygularımızda, hem de tüm varlıklar âleminde tasarruf eden mâlikü’l-mülk, yani tüm mülklerin gerçek sahibi o.
bizim azîz’imiz o! biz zillet içinde iken, aşağıların aşağısında iken, sefil perişan iken, üstümüzde, başımızda gözümüzden asla kaçmayan izzet cilveleri, onur pırıltıları, haysiyet ışıltıları, yaşamak neşemiz ve yüzümüzden eksilmeyen sevincimiz kendisine ait olan ve kendi vergisi bulunan kâinât hâkimi o.
ganiyy-i mutlak o, mutlak zengin, sınırsız zengin, tüm zenginliklerin kaynağı, sahibi, mâliki o! biz ise fakiriz, yoksuluz, hadsiz ihtiyaç sahibiyiz, sınırsız muhtacız, hadsiz dertliyiz, o’nun vereceği her şeye muhtacız ve her ihtiyacımızı da yalnız ve yalnız o’ndan görebileceğiz. çünkü her ne istersek, o’nun dükkânında var. her neye muhtaçsak, o’nun kapısında var. her ne muradımız varsa, o’nun yolunda var! her ne arzumuz varsa, o’nun dergâhında var! her ne eksiğimiz varsa, o’nun rızasında var! her ne emelimiz varsa, o’nun makamında var! o’nun kapısında, dergâhında, dükkânında, makamında bizim için yok yok! işte böyle birisinden isteyeceğiz bu gece!
hayy-ı bâkî’dir o! sonsuz hayat sahibi, her şeye, her canlıya, her varlığa hayat veren o! biz ise o’nun var kılmasıyla varlık buluyoruz, o’nun hayat vermesiyle hayat buluyoruz, o’nun takdiri ile ölüyoruz, o’nun tensibi ile diriliyoruz, o’nun oluru ile yaşıyoruz. ölmemizde ve dirilmemizde sadece o’nun hükmü geçiyor, yalnız o’nun emri dinleniyor!
bâkî’dir o! sonsuza dek kalıcıdır, her şeyin mîrâsı kendisinindir, ölümsüzdür, zevâlsizdir, varlığı sınırsızdır, hayatı kesintisizdir! biz ise fenâ ve zevâle her an mâruzuz, ayrılık ve yokluk ile her an dertliyiz, yıkılış ve bitiş ıztırabı ile her an ıztıraplıyız, ölmek ve solmak kederiyle her an kederliyiz! sonsuza dek yaşamak için yalnız o’nun iznine muhtacız! ölümden ebediyen kurtulmak için yalnız o’nun kudretine muhtâcız! yok oluş sillesinden sıyrılmak için yalnız o’nun gücüne ve irâdesine muhtacız! sevdiklerimizden ayrılık kederinden kurtulmak ve tüm sevdiklerimize ebedî bağ ve bahçelerde ebediyen kavuşmak için yalnız ve yalnız o’nun dilemesine muhtacız!
ve nihâyet cevap veren o, atiyye veren o, hediye veren o, isteklerimize olumlu cevap veren o, her aradığımızda bizimle muhatap olan o, her işimiz düştüğünde bizi dinleyen o, başımız her sıkıntıya girdiğinde bizi gören o, içimiz her dara düştüğünde bize tesellî veren o, her murâdımızı dinleyip bizi muradımıza erdiren o, her âhımızı işitip elimizden tutan o!
o’ndan ne istemeyelim ki? bizde yok, o’nda var!
bizde gam ve dert, o’nda derman var! bizde istek ve arzu, o’nda ferman var! bizde hadsiz dilek ve emel, o’nda cevap var! bizde sonsuz ihtiyaç, o’nda sonsuz merhamet var! bizde günah ve isyan, o’nda hadsiz af ve mağfiret var!
bu gece regâib gecesi. yani sonsuz istekler gecesi. sınırsız dilekler gecesi. hesapsız ihtiyaçları arz gecesi.
o da bizden bunu bekliyor zaten! “duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?” diyor. “ben size çok yakınım! her isteyenin istediğini veririm!” diyor. “isteyin, vereyim!” diyor.
o halde bu gece elimizden geldiğince kur’ân okuyalım, o’na secde edelim ve hazinesi sonsuz rabb’imizden ne ihtiyacımız varsa isteyelim.
üç ayların başlangıcını müjdeleyen kandildir. tüm sözlük aleminin kandilini kutlarım...
"allahım!..receb ve şabanı bize bereketli kıl ve bizi ramazan’a erdir" tadında bir gündür regaib kandili..
hz. peygamberin(s.a.v) bu duası regaibin etimolojisi ile yakından alakalıdır..regaib meylederek arzulamaktır..meyili elbette 83 yıllık ömürden daha hayırlı bir geceyedir..leyletül-kadre..1000 aydan daha hayırlı ve bereketli olan kadir gecesine..çünkü allahın rahmeti, kelam ı kadimde tecelli etmeye başlamıştır o gün..
işte bu yüzden ramazan vahyin indiği ay olarak kutsidir..recep ve şaban ise bizi ona erdirdiği için..
şüphesiz bu kutsiyet zamana değil insana atıftır..düşünsenize vahyin indiği gün bu kadar kutsi ise yeşerdiği kalbin pahası nedir?
..
hz. peygamberin(s.a.v) bu duası regaibin etimolojisi ile yakından alakalıdır..regaib meylederek arzulamaktır..meyili elbette 83 yıllık ömürden daha hayırlı bir geceyedir..leyletül-kadre..1000 aydan daha hayırlı ve bereketli olan kadir gecesine..çünkü allahın rahmeti, kelam ı kadimde tecelli etmeye başlamıştır o gün..
işte bu yüzden ramazan vahyin indiği ay olarak kutsidir..recep ve şaban ise bizi ona erdirdiği için..
şüphesiz bu kutsiyet zamana değil insana atıftır..düşünsenize vahyin indiği gün bu kadar kutsi ise yeşerdiği kalbin pahası nedir?
..
bu yıl, bugüne denk gelen kandildir.
allaha dua edeceğimiz günahlarımızın affını dileyeceğimiz mubarek bu hece herkeze hayırlı olsun.
bugündür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?