europa

death in babylon
europa suriyeli cok guzel bir kizdi. oyleki parlak teni goz alici bakisi ile dillere destan olmustu. eglenceyi ve gezmeyi cok severdi. sabahtan aksama kadar tum vaktini kirlarda deniz kiyisinda arkadaslari ile birlikte gezerek gecirirdi. gene boyle bir gun, deniz kenarindaki bahcelerden birinde arkadaslari ile cicek toplarken zeus europa’yi gordu. onun guzelligi bas tanrinin aklini basindan almisti.

karisi hera’nin haberi olmadan guzel suriyeliye yaklasabilmek icin altin rengi bir boga sekline girdi ve kizlarin cicek topladiklari bahcenin etrafinda gezinmeye basladi. kizlar bogadan korkmak bir yana onu cok sevimli bulmuslardi, ona yaklasarak sevmeye basladilar. guzel europa ona yaklastigi anda boga yere yatarak kizin ayaklarina kapandi. europa boganin sirtini oksayarak yavasca uzerine oturdu.tam arkadaslarida ona katilacakken boga birden ayaklandi ve ve sirtinda europa ile denize dogru kosmaya basladi. deniz kenarina vardiginda azgin dalgalarin hepsi sakinlesmis durulmustu. boga dalgalari yararak, denizde kumlu bir ovada kosuyormus gibi hizla oradan uzaklasti.

bir sure sonra kiyiya vardiklarinda zeus genc kizi bir cinarin golgesine birakti ve boga seklinden siyrilarak tekrar tanri sekline dondu ve ona kendisini tanitti. horalar aceleyle zeus ve europa icin bir yatak hazirladilar. bu birlesmenin yapildigi yere golge saldigi icin o gunden beri cinar agaci yapraklarini hic dokmez. kirid krali minos bu birlikteligin sonucunda dogmustur.
alchoburn
jüpiter’in, yüzeyinde donmuş su katmanı bulunan ve bu katmanların altında yaşam formu olabileceği düşünülen soğuk uydusu.
avalon
europanın kaçırılma hikayesinde 2 ayrı hikaye vardır;

-zeus tarafndan zorla kandırılıp, tecavüz edilen europa hikayesi.
-zeus tarafından şirince elde edilip seve seve kendini kollarına atan europa hikayesi.

ama bu iki hikaye arasında seçim yapmaktansa, her ikisi içinde geçerli olan bir konudan bahsetmek gerek:

zeus batının yani yunanın en kral tanrısıdır bilindiği üzere ve europa doğulu bir prenses. zeus europa’ya sahip olur ve europa yani avrupa batılı olur; gönüllü-gönülsüz.

’’batılı bir tanrı ve doğulu bir prenses olarak europa’’ nasıl değişti batı-avrupa ilişkisi biranda... oysa şuan ne kadar alışıldık geliyor batı ve doğuyu, avrupa ve asya diye ayırmak, kimliklere alışmak aslında hikayeyi unutmak zaman içinde değişmek.

bunların sonucu olarak ortaya çıkan dünyayı çizgi çizgi ayıran haritalar, ezberletile ezberletile kafaya kazınmış batı-doğu kavramları, ayrımları...

hem kim cevap verebilir nerde başlar nerde biter bu herkesin kabul ettiği batı-doğu? insanın kendi eliyle çizdiği haritalar mı verebilir bu sorunun cevabını? (bkz: sözlük çok dertliyim)


neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol