türkiyede otopsi gercegi

bonuspaterfamilias
üniversite ikinci sınıfın yaz tatilinde sırf teorik bilgimi ameliye dönüştürmek, uygulamadan bihaber olmamak adına teyzemin c.savcısı olarak görev yaptığı m. ilçesine gittim.

gerek basından takip ettiğim, gerekse fakültede hocalarımızın anlattığı kadarıyla türkiye’de adalet(sizlik)uygulamaları konusunda kafamda belirli bir şekil oluşmuştu.nitekim adliyede de ilk üç-dört gün karşılaştığım muhtelif sorgulama,iddianame tanzimi,olay yeri inceleme hadiseleri kafamdaki şekil ile büyük oranda örtüşmüştü.

ancak bir kaç gün sonra beni uzun süre şok edecek o otopsi hadisesi yaşandı.savcılık kaleminde otururken teyzemin odasına büyük bir hırs ile giren polis memuru kapıyı aralıklı bırakıp, telaşla birşeyler anlattı.bunun üzerine teyzem de yanıma gelip gaip bir ölüm olayını olduğunu korkmayacak isem gelebileceğimi söyledi.başta biraz tereddüt etmekle birlikte damarlarımdaki hukuk aşkı ile gitmek istedim.
olay yerine ekip otosu ile gittiğimizde bir kamyona rastladık.maktül zonguldak’tan m.’ya saman taşıyan bir kamyon şoförüydü.yanında yardımcısı olduğunu söyleyen gencin ifadesine göre ; yolda başı ağrımış ve bir eczaneden vermidon ilaç alarak içmiş ve m’ya geldiğinde kamyonda uyumak istemiş, ve bir daha uyanamamıştı.
bunun üzerine panikleyen genç polise haber vermişti.maktül, şöför mahallinde öylece uyuyordu.ben böyle cansız, uyuyan bir adam görünce önce biraz üzüldüm,keşke daha kanlı,hasarlı bir naaş olsaydı dedim .
her neyse teyzem aracın hemen ilçe sağlık ocağının önüne çekilmesi gerektiğini ihtar etti.maktül öyle kımıldatılmadan araç sağlık ocağının önüne getirildi.daha sonra çağırılan fotoğrafçı aracın resimlerini çekti.zabıt katibi ve doktorun da gelmesi ile maktül sağlık ocağına alındı ve otopsi başladı.öncelikle oda morg sıcaklığına hai olmadığı için cesedin ağır kokusu tüm odaya yayıldı.daha sonra adeta bir hayvan gibi yere, beton zeminin üzerine yatırılarak elbisleri çıkarıldı.beden muayenesi yapılarak, zapta geçirildi.o esnada odada olayda ilgisiz bir çok kişi vardı.herkes her ne kadar hayatı sona erse de maktülün vücut bütünlüğünü ve mahrumiyetini ihlal edercesine vücudunu izledi ve kendince muhtelif yorumlar yaptı.özellikle polisler teyzemin duymaması için sessizce konuşarak adamın üreme organı ile dalga geçtiler.insan haklarına aykırılığın had saffaya vardığı bu esnada adam itilip kakılarak ters çevrildi ve hırpalandı.kimse onun bir insan olduğunu düşünmüyor, bir hayvan gibi muamele yapılıyordu.etrafa yayılan ağır kokuya dayanamayarak ben dışarı çıktım.bir kaç dakika sonra dışarı çıkan teyzem kesin ölüm nedeni için istanbul adli tıp kurumuna sevk ettiğini söyledi.telefon ile aranan yakınlar buna izin vermese de yazılı bir beyanları dahi alınmayarak,aynı kamyona bindirilerek yanındaki genç ve bir polis memuru tarafından istanbul’a gönderildi.

insan hakları ,her insanın insan olması dolayısı ile sahip olduğu haklar olup, vücut bütünlüğünün masuniyeti en temelini teşkil etmektedir.kişinin yaşamının sona ermesi bu hakların ipso jure ortadan kalkmasına yol açamayacağı gibi, ceset üzerinde tahribat yaratacak, saygısızca davranışlar ceza kanunlarında ayrıca yaptırıma tabi tutulmuştur.
evinden kilometrelerce uzakta nedensiz bir şekilde yaşamını yitiren bu insanın maruz kaldığı bu muamele bu ülkede insan haklarının her alanda olduğu gibi öldükten sonra da uygulanmadığının en güzel göstergelerinden biridir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol