daha ziyade kirsal kesimlerde, polisin yetki alani di$inda kalan yerlerde asayi$i saglamakla gorevli asker.
jandarma
(bkz: asker)
(bkz: polis)
fransizcada silahli adam demektir.
askerlik gorevimi jandarma olarak yaptim. tek soyleyebilecegim $ey, bu onurlu catinin altinda on be$ ay ya$amaktan kivanc duydum. "asker halka kar$i soguktur" lafi tamamen kolpadir. cunku sivil hayatta gezmedigim kadar yer gezdim, sivil hayatta olamadigim kadar sosyal oldum mavi-kirmizi kepin altindayken... jandarma, turk silahli kuvvetlerinin yuz akidir. bu boyle biline.
mahmut tuncer’e göre karşıki dağlarda mevzilenmiş halde bulunan er topluluğu.öyleyse:
jandarma=karşıki dağlar
karşıki dağlar=jandarma
denklemi kurulabilir burada.
jandarma=karşıki dağlar
karşıki dağlar=jandarma
denklemi kurulabilir burada.
jandarmanın bereli, yakıcı karizmasıyla, mahmut tuncerin jandarma türküsünün çelişki yarattığı durum, hal.
türkiye cumhuriyeti jandarması emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan, diğer kanun ve nizamların verdiği görevleri yerine getiren askeri, silahlı, güvenlik ve kolluk kuvvetidir.
askeri birimler arasında, yumurtacı denilerek anılırlar.
mahmut tuncer e ait olaninda insanin utana utana iki kivirtasi geliyor. kiz ben sana demedim ki, karsiki daglar cendarma cendarma...
köydeki hatunlara yazan askerlerden oluşan birlik
köy ve mezralarda asayiş sağlayan askeri birliktir kısaca.
türkiyenin %98inden sorumlu az biraz sorunlu genel komutanlık teşkilatı
tertip yerine devrem denir.tertip derseniz bitli piyade misin sen denir diyen ere ve pis bi fırça atılır.
neftesi kırmızı mavidir.
kolluk kuvvetidir.yani polistir.ayrıca polisten daha çok sevilir.
özel asayi$ timleri bulunur.bu timler;tıkama ve gözetleme operasyonlarına çıkarlar.
karizmatiktir,candır.
bahriyeli,havacı veya piyade ye göre eğitimi biraz daha ağırdır.görev bölgeleride ona göre daha risklidir.
neftesi kırmızı mavidir.
kolluk kuvvetidir.yani polistir.ayrıca polisten daha çok sevilir.
özel asayi$ timleri bulunur.bu timler;tıkama ve gözetleme operasyonlarına çıkarlar.
karizmatiktir,candır.
bahriyeli,havacı veya piyade ye göre eğitimi biraz daha ağırdır.görev bölgeleride ona göre daha risklidir.
nereden bakarsanız bakın devlet memurudur.
dün akşam gümüşderede iki tanesi elimde kalıyordu, en son "sana manevi tazminat davası açmazsam mesleği bırakıcam" diye bağırıyordum, arabaya bindirdi arkadaşım zorla beni.
olay aynen şöyle gelişti:
akşam saat sekiz gibi arkadaşımla buluştuk, hadi dedik gidip köfte yiyelim gümüşderede, oradan sahile ineriz, bir şeyler içeriz, köftelerimizi söyledik, oturduk yiyoruz, jandarma arabası geldi, arabamın yanında durdu, indiler, ellerinde fenerler, arabanın içine bakıyorlar, ses etmedim önce, sonra seslendiler "araba kimin?" diye, benim dedim, devamındaki diyalog aynen şudur:
ben: buyrun komutanım, benim araba.
jandarma: dün akşam bu araba kontrol noktasından kaçmış, arkadaşlar ceza yazmışlar, şimdi arabayı görünce arama yapmak için durduk.
ben: bir yanlışlık var komutanım, ben dün akşam dudulludaydım, oradan eve göztepeye geçtim, buralarda değildim.
jandarma: yalan mı söylüyorum yani?
ben: ben mi yalan söylüyorum yani, bakın avukatım ben, aracım kiralık, araçta gps var, nerede olduğu zaten belgelenir.
jandarma: dün gece burada olduğunuza dair elli tane tanık bulurum.
ben: dün gece yanımda olan arkadaşımla -ki kendisi independencedır- da konuşturabilirim sizi ama gerek yok, siz işleminizi yapın, bakın bakalım keyfi ceza kesmenin sonucu ne oluyormuş.
jandarma: avukat hanım, uzatmayalım, beyaz citroen c4, son zamanlarda sizinkinden başka beyaz c4 gelmedi buralara.
ben: nasıl bir gerekçe bu? özel üretim, tek c4 bende evet...gerçekten iyice sinirlenmeye başladım, lütfen işleminizi yapın, hem sizin işleminizi keyfi olduğu için şikayet edicem, hem de cezaya itiraz edicem ayrıca manevi tazminat da isticem, ben haftanın iki günü buralardayım, siz beni köyün ortasında rezil ediyorsunuz.
jandarma: ne rezilliği avukat hanım, aracınızı bile aramadık.
ben: sıkıyorsa arayın bakalım, savcıya anlatırsınız sonra derdinizi.
jandarma: tehdit etmeyin avukat hanım, hem biliyorsunuz manevi tazminat olayı yalan türkiyede.
ben: ben gerçeğe çevirim, sen merak etme, sana disiplin cezası yedirmezsem mesleği bırakıyorum, burada herkes şahit...( ama bu arada sinirden delirmiş vaziyette üstüne yürüyorum, adamcağız adım adım geriye çekiliyor, korktu saldırıcam diye 1.50 boyumla )
bunları söylerken arkadaşım zorla arabaya bindirdi, "ne tartışıyorsun ya, yapacağın iş belli, bırak sürünsün pezevenk adliyelerde" dedi, hak vermedim de değil kendisine.
dün akşam gümüşderede iki tanesi elimde kalıyordu, en son "sana manevi tazminat davası açmazsam mesleği bırakıcam" diye bağırıyordum, arabaya bindirdi arkadaşım zorla beni.
olay aynen şöyle gelişti:
akşam saat sekiz gibi arkadaşımla buluştuk, hadi dedik gidip köfte yiyelim gümüşderede, oradan sahile ineriz, bir şeyler içeriz, köftelerimizi söyledik, oturduk yiyoruz, jandarma arabası geldi, arabamın yanında durdu, indiler, ellerinde fenerler, arabanın içine bakıyorlar, ses etmedim önce, sonra seslendiler "araba kimin?" diye, benim dedim, devamındaki diyalog aynen şudur:
ben: buyrun komutanım, benim araba.
jandarma: dün akşam bu araba kontrol noktasından kaçmış, arkadaşlar ceza yazmışlar, şimdi arabayı görünce arama yapmak için durduk.
ben: bir yanlışlık var komutanım, ben dün akşam dudulludaydım, oradan eve göztepeye geçtim, buralarda değildim.
jandarma: yalan mı söylüyorum yani?
ben: ben mi yalan söylüyorum yani, bakın avukatım ben, aracım kiralık, araçta gps var, nerede olduğu zaten belgelenir.
jandarma: dün gece burada olduğunuza dair elli tane tanık bulurum.
ben: dün gece yanımda olan arkadaşımla -ki kendisi independencedır- da konuşturabilirim sizi ama gerek yok, siz işleminizi yapın, bakın bakalım keyfi ceza kesmenin sonucu ne oluyormuş.
jandarma: avukat hanım, uzatmayalım, beyaz citroen c4, son zamanlarda sizinkinden başka beyaz c4 gelmedi buralara.
ben: nasıl bir gerekçe bu? özel üretim, tek c4 bende evet...gerçekten iyice sinirlenmeye başladım, lütfen işleminizi yapın, hem sizin işleminizi keyfi olduğu için şikayet edicem, hem de cezaya itiraz edicem ayrıca manevi tazminat da isticem, ben haftanın iki günü buralardayım, siz beni köyün ortasında rezil ediyorsunuz.
jandarma: ne rezilliği avukat hanım, aracınızı bile aramadık.
ben: sıkıyorsa arayın bakalım, savcıya anlatırsınız sonra derdinizi.
jandarma: tehdit etmeyin avukat hanım, hem biliyorsunuz manevi tazminat olayı yalan türkiyede.
ben: ben gerçeğe çevirim, sen merak etme, sana disiplin cezası yedirmezsem mesleği bırakıyorum, burada herkes şahit...( ama bu arada sinirden delirmiş vaziyette üstüne yürüyorum, adamcağız adım adım geriye çekiliyor, korktu saldırıcam diye 1.50 boyumla )
bunları söylerken arkadaşım zorla arabaya bindirdi, "ne tartışıyorsun ya, yapacağın iş belli, bırak sürünsün pezevenk adliyelerde" dedi, hak vermedim de değil kendisine.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?