sofizm
"gerçekler acıdır. baklava tatlıdır. o hâlde baklava gerçek değildir" şeklindeki yanılmalardır.
antik yunanda geleneksel mitolojiyi ilk sorgulayan akimlardan birldir. sofistler kendilerini insan ve onun toplumdaki yeri konusunda ogrenmeye ve ogretmeye adamislardir; cok gezmis, bircok farkli toplum ve hukumet sekilleri incelemislerdir.amacına uygun olmayan, mantıklı gibi görünen ama gerçekte mantıkla ilgisi olmayan çıkarımlara denir.
en anlaşılır ve kaba tabiriyle "safsatadır".
en anlaşılır ve kaba tabiriyle "safsatadır".
(bkz: sufizm)
eski yunan’da i.ö 5. yüzyılın ikinci yarısından i.ö 4. yüzyılın başlarına değin para karşılığı felsefe öğreten gezgin felsefecilerin (sofistler) oluşturdukları akıma bilgicilik denir.
sofist deyimi, bilgeliği yeğleyen öğreti, bilgi öğretmeni, siyasada yararlı olma sanatı, söz söyleme sanatı anlamlarında kullanılmıştır. i.ö 5. yüzyıl, antik çağ yunan felsefesinde bilgicilik akımının egemen olduğu çağdır. ilk düşünür sayılan thales’den beri ortaya atılan sayısız varsayımlar, sonunda insan zekasını şahlandırmış ve bütün olup bitenleri yeniden gözden geçirerek kıyasıya eleştirmeye yöneltmişti. doğa bilimlerinin denetiminden yoksun insan düşüncesi, varlığın temeli konusunda daldığı hayal aleminden kendisine dönüyordu. bilgicilik akımının inceleme amacı, insanın kendisiydi. protagoras’ a göre , “insan her şeyin ölçüsü” ydü. bilgi, teorik bir merak değil, pratik bir yarar olmalıydı. protagoras “tanrılara gelince, ben onların ne var olduklarını ne de yok olduklarını bilirim” diyordu. bilgici hippias, giydiği elbiseyi kendisi diktiği için “ bağımsızlığa kavuşmakla” övünüyordu. insan her türlü yapma bağlardan kurtulmak ve insansal yasanın (nomos) yerine doğal yasa (physis) konulmalıydı.
bilgiciler , özdekçi düşünceleri sürmekle beraber, ürünü oldukları idealist çizgiyi sürdürmüşler ve dünyayı tanıma olanağını yadsımışlardır. işte bu idealist çizgidir ki, bir yandan bilgicilik akımını yozlaştırarak felsefeyi güzel söz söyleme sanatına dönüştürürken diğer yandan idealist ilkelerin gelişmesi sürecini doğurmuştur.
sofist deyimi, bilgeliği yeğleyen öğreti, bilgi öğretmeni, siyasada yararlı olma sanatı, söz söyleme sanatı anlamlarında kullanılmıştır. i.ö 5. yüzyıl, antik çağ yunan felsefesinde bilgicilik akımının egemen olduğu çağdır. ilk düşünür sayılan thales’den beri ortaya atılan sayısız varsayımlar, sonunda insan zekasını şahlandırmış ve bütün olup bitenleri yeniden gözden geçirerek kıyasıya eleştirmeye yöneltmişti. doğa bilimlerinin denetiminden yoksun insan düşüncesi, varlığın temeli konusunda daldığı hayal aleminden kendisine dönüyordu. bilgicilik akımının inceleme amacı, insanın kendisiydi. protagoras’ a göre , “insan her şeyin ölçüsü” ydü. bilgi, teorik bir merak değil, pratik bir yarar olmalıydı. protagoras “tanrılara gelince, ben onların ne var olduklarını ne de yok olduklarını bilirim” diyordu. bilgici hippias, giydiği elbiseyi kendisi diktiği için “ bağımsızlığa kavuşmakla” övünüyordu. insan her türlü yapma bağlardan kurtulmak ve insansal yasanın (nomos) yerine doğal yasa (physis) konulmalıydı.
bilgiciler , özdekçi düşünceleri sürmekle beraber, ürünü oldukları idealist çizgiyi sürdürmüşler ve dünyayı tanıma olanağını yadsımışlardır. işte bu idealist çizgidir ki, bir yandan bilgicilik akımını yozlaştırarak felsefeyi güzel söz söyleme sanatına dönüştürürken diğer yandan idealist ilkelerin gelişmesi sürecini doğurmuştur.
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
şişli escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?