eski sevgiliyi özlemek

0 /
quantitatif
eskiye dair her şeyi özlerim.öyle arkada bırakıp gidemem.geçmişte yaşadığım her şey hücrelerimin en karanlık yerlerine yerleşse de hatırlanır.bazıları da en berrak yerlerindedir.okşandıkça haz verir.kimilerin dediği gibi eski sevgili hatırlanmaz,dost olunmaz.bıraksınlar.aşkı silemezsiniz eski de olsa özlersin,hatırlarsın.paylaşılanlar unutulmaz.her sevgili de bir parçam kalmıştır.onlarda bırakmışlardır;bazıları kırıntıda olsa ama özlerim.özlediğim bir bakıma kendimdir.çünkü bıraktımlarımı geri alamam-veremem de.eski sevgiliyi özlerim çünkü eski olan her şey güzeldi.
alchoburn
genelde yalnızlık koyunca akla gelen, bir şekilde gönülden geçmiş veya gönlünden geçilmiş herkesi hatırlarken, birinin ağır basıp bünyeye daha çok acı vermesi...çoğunlukla daha sıcak olduğu için sonuncusu olmakla birlikte, bazı insanlar fi tarihindeki artık anılarda bile kalmamışı özler,anar,burkar kendi yüreğini
brahma
hatırlatcak bir şey elbet çıkar şu hayatta.bir şarkı bir resim bir yer bir çok şey.eğer yaşanılanlar gerçekten yer etmişse insanın içinde özlememek imkansız.hatta zamanında yapılan yanlışlıklar da hatırlandı mı insanı bir keder de bağlayabilir.
redcrow
olmaması gerekendir, acı verendir en acılısından.zamansız gelir hep.
olur ve sen bir bok yapamazsın zayıflığından ..

simdi seni düsünüyorum biliyorsun
aklima ellerin geliyor önce
yagmurlu bir gün hatirliyorum
islanmis bir serçe kusu hatirliyorum
durup durup ölümü hatirliyorum
alnima bir isik vuruyor karanlikta...
sonra alabildigine bir sessizlik basliyor
alabildigine bir deniz
alabildigine kum.
içim ürpertilerle dolu
karanlik denizlerin ortasinda seni düsünüyorum
hani denizin insani deli eden maviligi
nerde o günes pariltilari nerde?
göremiyorum ama duyuyorum
yaklasan firtina sen olmalisin.
bu rüzgar senin hayallerin olmali
senin ümitlerin senin arzularin olmali
bütün karanliklara raziyim
yalniz çok uzaklarda bir gemici feneri yanmali
bu korkunç agirliklari kim koydu basima
bu marsandiz trenleri nereye gidiyor
ben bir katran deniziyim artik
dalgalarim iri kayaliklari döver durur
bütün yaratiklar derinliklerimde kapkara
ne bir seven var beni
ne bir anlayan bulunur
içimde çalkalanir bir dünya
kulaklarimda karanligin ugultusu
ve gözbebeklerimde korkunun en büyügü
bir büyük dünyada yalniz kalma korkusu
ölürsem korkudan ölecegim.
düsen yildizlar gibi batan gemiler gibi yanizligim
sisli safaklar dogar ufkumda
kör biçaklar bilenir düslerimde hergece
kirli bir günes kahreder dalgalarimi
bir çamur yigini sivanir yüzüme
gitgide artar yalnizligim
sonra duyarim iliklerimde sabahin oldugunu.
bir yosun parçasi kimildanir gerinir.
bittigi yerde baslar yalnizligim.
pusulalar islemiyor artik
yildizlar yol göstermiyor.
rüzgar bile ihanet etti bize.
bir saçlarin vardi deli divane oldugumuz
bir saçlarin vardi bir saçlarin vardi...
alnina düserdi aksamlari
hiç degilse yasadigimizi bilirdik hayal meyal
nefes aldigimizi insan oldugumuzu bilirdik.
saçlarin bizi kurtarirdi düstügümüz girdaplardan
bizi bir derinlerden
yeryüzüne çikarirdi.
her telinde mevsimleri seyrettigimiz
varligini en büyük mutluluk bildigimiz
bir saçlarin vardi deli divane oldugumuz.
simdi bütün gün üstüme yagmur yagiyor
bütün gece kar.
yalnizligin tam ortasindayim artik
yalnizlik kadar.
bilsen nasil üsüyorum
al su ellerimi isit biraz
ya da al götür bu soguklari bu yagmurlari
görmüyor musun beni öldürecekler artik
beni öldürecekler diyorum sana
geçmis gelecek bütün yillarim
bütün umutlarim senin olsun
beni bu karanlik denizlerde birakma.

(bkz: ümit yasar oguzcan )
delilah
ağlamak güzelmiş
gözyaşlarınla koklarmışsın yalnızlığını
oysa ben hep yüreğimi ıslattım
yüreğimle ıslattım yalnızlığımı yani
yüreğimi ağlattım yangınlarımın ortasında
gözlerimin feri,yüreğimin teriydi
yanaklarımı ıslatan

gece örtüyor üstümü
ben yine gözlerinle ısınıyorum
gün bitiyor hayıflanmıyorum
aşinayım ya kara gözlerinin hasretine
geceyle kokluyorum seni
karanlıkla çekiyorum içime
gözlerinden içiyorum seni
yüreğimden geçiyorum ateşini
kağıttan kuşlar uçuruyorum yangınına
yangınlar biriktiriyorum yüreğimde

ağlamak güzelmiş ya
ağlıyor hayıflanmıyorum
ağlamak güzelmiş,ağlıyorum
kimseyi yerine koyamıyorum
yüreğime değdiğin yere değemiyorum
söküğüne yetişemediğim şafak atıyor
sabahın tek dostu oluyorum
seninle geçiyorken sensizlik
alıp yüreğimin ta ortasına iliştiriyorum
sensizlik de olsa
içinde sen geçiyor ya kıyamıyorum
yine yüreğimle ıslatıyorum sensizliğimi
ıslatıyorum, kokluyorum
sen kokuyor ya hayıflanmıyorum..

adrenokortikotropik
aynı sınıfta ders aldığınız birinde eski sevgilinizin parfüm kokusunu duymak ve dersten bir hışımla çıkıp nefes nefese bir köşede tek başına oturup boş gözlerle baktıktan sonra irkilerek hayata dönmek.
nemesisceylan
eski sevgili özlenmez aslında, eski yaşanmışlıklardır özlenen. genelde ilk sevgili değilmidir aklımıza gelen hatırladığımız, o dönemlerde de ilk gençlik hatta çocukluklarımız vardır ee onlarda özlenilir tabiki.
niphredil
şapkayı alıp gitmek vardır hem kolayca söylenebilir bu,hem de kolayca yapılabilir.mesele onu vestiyerden aldıktan sonra koyacak yer bulmaktır.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol