yılanların kralı anlamına gelen "şahmaran" sözcüğü farsça bir sözcüktür. "maran" yılan anlamında olup, "şah" sözcüğü ise zamanımızda iranda halen kral anlamında kullanılmaktadır. tarsus ve çevresindeki halk şahmeran sözcüğünü biraz yumuşatarak şahmeran olarak kullanmayı benimsemiştir.
(bkz: şahmaran)
şahmeran
yeni bilgiç adayımız. hoşgeldin.
anadolu’ nun sadece sözlü halk edebiyatında değil, el sanatlarında da etkisini sürdüren bir efsanedir şahmaran yada şahmeran. özellikle genç kızların çeyizlerinde ki işlemelerde ve duvar resimlerinde kem gözlerden korunmak için kullanılmaktadır. kimilerine göre ceyhan ile misis arasında ortaçağda yapılan yılankalede yaşamıştır. bu söylencenin izleri adana’nın selle, ceyhan’ın yelle, misis’in yılanla gideceği şeklindeki bir tekerlemeyle bütün canlılığını korumaktadır. bu tekerlemede yılankalenin koruyucu yılanlarının efendileri şahmeran’ın öldürüldüğünü bilmedikleri ve bunu duydukları gün insanlardan intikam almak için misis’e inerek insanları öldüreceklerine inanılır. evliya çelebi seyahatnamesinde yılankaleden bahsederken ”evsafı kal’ai şah maran” yani şahmaran kalesi olarak söz eder ve bu kalede sürü sürü yılanın yanında boynuzlu ve ensesi tüylü bir yılanın görüldüğünü yazar. (evliya çelebi,1935:340)
misis’te, tarsus’ta ya da herhangi bir yerde anlatılan efsanelerde yoksul bir ailenin oğlu olan lokman’ın odunculuk yaparak geçimini sağlarken şahmeran’la tesadüfi karşılaşması anlatılır. bu karşılaşmadan sonra lokman uzunca bir süre şahmeran’ın himayesinde yaşar. daha sonra lokman şahmeran’ın yaşadığı yeri kimseye söylemeyeceği sözünü vererek evine döner. ülkenin hükümdarının bir gün amansız bir hastalığa yakalanması ve hastalığın tek çaresinin şahmeranın etinde olması üzerine lokman’dan zorla şahmeran’ın yeri öğrenilir. şahmeran lokman’ın ihanetine karşılık yine de ona iyilik yapar. kesildikten sonra etinin kaynatılan ilk suyunun zehirli, ikinci suyunun ise şifalı ve iksirli olduğunu söyler. ikinci suyu içen lokman bütün hastalıkların çaresini de bulmaya başlar.
şahmeran’ın ölümü medusa’nın ölümüne benzer. her iki ölümle ele geçen sihirli güç insanlığın sağlık ve şifa bulması için kullanılmıştır. yunan mitolojisinde geçen gorgo canavarlarının mı şahmeran’a mı yoksa şahmeranın mı gorgolara kaynak olduğu düşüncesi tartışılmaktadır. özellikle hesiodos’un tanrıların doğuşu adlı eserinde anlatılan ekhidna şahmerana çok benzerlik göstermektedir.
misis’te, tarsus’ta ya da herhangi bir yerde anlatılan efsanelerde yoksul bir ailenin oğlu olan lokman’ın odunculuk yaparak geçimini sağlarken şahmeran’la tesadüfi karşılaşması anlatılır. bu karşılaşmadan sonra lokman uzunca bir süre şahmeran’ın himayesinde yaşar. daha sonra lokman şahmeran’ın yaşadığı yeri kimseye söylemeyeceği sözünü vererek evine döner. ülkenin hükümdarının bir gün amansız bir hastalığa yakalanması ve hastalığın tek çaresinin şahmeranın etinde olması üzerine lokman’dan zorla şahmeran’ın yeri öğrenilir. şahmeran lokman’ın ihanetine karşılık yine de ona iyilik yapar. kesildikten sonra etinin kaynatılan ilk suyunun zehirli, ikinci suyunun ise şifalı ve iksirli olduğunu söyler. ikinci suyu içen lokman bütün hastalıkların çaresini de bulmaya başlar.
şahmeran’ın ölümü medusa’nın ölümüne benzer. her iki ölümle ele geçen sihirli güç insanlığın sağlık ve şifa bulması için kullanılmıştır. yunan mitolojisinde geçen gorgo canavarlarının mı şahmeran’a mı yoksa şahmeranın mı gorgolara kaynak olduğu düşüncesi tartışılmaktadır. özellikle hesiodos’un tanrıların doğuşu adlı eserinde anlatılan ekhidna şahmerana çok benzerlik göstermektedir.
http://www.animaturk.com/films/sahmeran1.html 1inci bölüm <<
http://www.animaturk.com/films/sahmeran2.html <<< 2inci bölüm
fakir baykurtun yilanlarin ocu isimli romanina konu olan efsane yilan.
elinden tuttugum gibi sozluge firlattigim yeni yazarimiz.beyin kivrimlarinda gezinen zeka ve bilgileri illa bizimle payla$acakmi$.bir de guzel ki oyle boyle degil.yazilarini bekliyoruz sabirsizlikla.
büyük ihtimalle bizim yurttan olan, şuan için çömez kişi.atmış olduğu mesajda gayet sapıkça fanteziler peşinde koştuğunu anlamaktayım kim olduğunu çıkaramadım daha hadi hayırlısı. ayrıca ben eve çıkıorum canım kardeşim artık yurttaki aktivitelerde bulunamayacağım ne yazıkki.ve dahi bana bunlarla gelme ulan die bağırdığım çömez kişisi.
(bkz: hoşbulduk)
hobbit hatta abartmıyım hobdur kendisi. bitakım kişiler tarafından pigme diye de seslenilmektedir bu caaanım islam filozofuna. ders çalışmaktan zerre haz etmeyen bu bünye kitaplarının da kendinden büyük olması nedeniyle ders çalışmaya ömrünün sonuna kadar veda etmiştir hatta hiç tanışık olmadığı için hiçbişi edememiştir. bilgisayar başında yazması gerekliliğine başkaldırıp msn yazışmalarında gelen iletilere konuşarak cevap verme şeklinde eğilimleri nedeniyle yurt sakinleri tarafından yadırganıp dışlanmıştır. yurt kantinine borç takıp kaçtığını deklare etmiycem yazıktır,fakirdir,günahtır piercingli hacı amjanın evlatcığıdır. ufacıktır tefeciktir içi dolu turşucuktur
sahmeran baltacıoglu bkz ı verıp gececektım fakat olmaz dedım sonra ..
o kadar ıyı sey dendıkten sonra sahmeran baltacıoglu ıle karızmasını resetlemıyeyım dedım ..
allah isminizi benzetmıs sonunuzu benzetmesın dıyorum ,daha ne dıyeyım ,hosgeldın..
o kadar ıyı sey dendıkten sonra sahmeran baltacıoglu ıle karızmasını resetlemıyeyım dedım ..
allah isminizi benzetmıs sonunuzu benzetmesın dıyorum ,daha ne dıyeyım ,hosgeldın..
yılanların şahı anlamına da geldiği iddia edilmektedir.
zülfü livaneli filmi.
hollandadaki bir turk gece kulubunun adi.
en tırstığım efsanelerden biridir tarsus ilçesinde olduğu bilinir halk arasında bilinen şekli de şöyledir;
arkadaşlarıyla birlikte odunculuk yapan cansab’ın bal almak için indiği bir kuyudan şahmeran’ın yaşadığı yer altı dünyasına inmesiyle başlayan hikaye, arkadaşlarının ihanetiyle birleşip cansab’ın şahmeran’an ülkesinde kalmasıyla devam eder. ardından yılanlar onu yakalayarak şahmeran’ın karşısına çıkarırlar. cansab başından geçenleri anlatırken, şahmeran da kendi sırlarını cansab’a anlatır. ancak cansab’ın bunları yeryüzüne taşımasından çekindiği için zoraki misafir etmeye başlar. uzun bir süre burada yaşamaya çalışan cansab’ın yalvarmalarına daha fazla dayanamayan şahmeran onu serbest bırakmaya razı olur. fakat gördüklerini anlatmamasını ve hamama gitmemesini öğütler. aksi halde vücudunun yılan derisine dönüşeceğini ve şahmeran’ı gördüğünün böylelikle anlaşılacağını söyler.
cansab geldiği yerden geri döner ve uzun yıllar yaşadıklarından hiç söz etmez. fakat ülkesinin hükümdarının bir süre sonra hastalanması, bu hastalığın çaresinin şahmeran olması durumu değiştirir. askerler ülkede şahmeran’ı görenleri aramaya başlarlar. üstelik bunun hamamda yıkanırken ortaya çıkacağı bilindiğinden de padişahın adamları tüm insanları teker teker hamamlara götürerek yıkanmalarını sağlamaktadır. cansab bu kötü sınavdan kısa bir süre saklanarak kaçmayı başarsa da, sonunda yakalanıp şehre getirilir. yıkanırken de tüm sırrı ortaya çıkar ve vücudu bir anda yılan pullarıyla kaplanır. bunun üzerine cansab ikna edilerek şahmeran’ın yeri söyletilir. kısa sürede yakalanan yılanların şahı tarsus’taki şahmeran hamamında öldürülür ve üç parçaya ayrılarak padişaha sunulur. iyileşen padişah cansab’ı vezir yapar, ama dünyadaki yılanların hiçbiri bunu bilmemektedir ve öğrendiklerinde tüm insanlara saldıracaklarıdır.
o degilde lan beni yılanlar mı yicek napacak? zaten başımıza ne geliyorsa çenemizi ağzımızı tutamamaktan geliyor. havva tutamaz regl oluruz cansab tutmaz yılanlara yem oluruz.
arkadaşlarıyla birlikte odunculuk yapan cansab’ın bal almak için indiği bir kuyudan şahmeran’ın yaşadığı yer altı dünyasına inmesiyle başlayan hikaye, arkadaşlarının ihanetiyle birleşip cansab’ın şahmeran’an ülkesinde kalmasıyla devam eder. ardından yılanlar onu yakalayarak şahmeran’ın karşısına çıkarırlar. cansab başından geçenleri anlatırken, şahmeran da kendi sırlarını cansab’a anlatır. ancak cansab’ın bunları yeryüzüne taşımasından çekindiği için zoraki misafir etmeye başlar. uzun bir süre burada yaşamaya çalışan cansab’ın yalvarmalarına daha fazla dayanamayan şahmeran onu serbest bırakmaya razı olur. fakat gördüklerini anlatmamasını ve hamama gitmemesini öğütler. aksi halde vücudunun yılan derisine dönüşeceğini ve şahmeran’ı gördüğünün böylelikle anlaşılacağını söyler.
cansab geldiği yerden geri döner ve uzun yıllar yaşadıklarından hiç söz etmez. fakat ülkesinin hükümdarının bir süre sonra hastalanması, bu hastalığın çaresinin şahmeran olması durumu değiştirir. askerler ülkede şahmeran’ı görenleri aramaya başlarlar. üstelik bunun hamamda yıkanırken ortaya çıkacağı bilindiğinden de padişahın adamları tüm insanları teker teker hamamlara götürerek yıkanmalarını sağlamaktadır. cansab bu kötü sınavdan kısa bir süre saklanarak kaçmayı başarsa da, sonunda yakalanıp şehre getirilir. yıkanırken de tüm sırrı ortaya çıkar ve vücudu bir anda yılan pullarıyla kaplanır. bunun üzerine cansab ikna edilerek şahmeran’ın yeri söyletilir. kısa sürede yakalanan yılanların şahı tarsus’taki şahmeran hamamında öldürülür ve üç parçaya ayrılarak padişaha sunulur. iyileşen padişah cansab’ı vezir yapar, ama dünyadaki yılanların hiçbiri bunu bilmemektedir ve öğrendiklerinde tüm insanlara saldıracaklarıdır.
o degilde lan beni yılanlar mı yicek napacak? zaten başımıza ne geliyorsa çenemizi ağzımızı tutamamaktan geliyor. havva tutamaz regl oluruz cansab tutmaz yılanlara yem oluruz.
(bkz: şahmeranın bacakları)
kurtlar vadisi pusuda sanirim murat karayılanin canlandirildigi karakter. gecen bolumde polatin eline du$tu, idam ipi falan hazirlandi ama du bakalim.
polat alemdar tarafindan asilarak oldurulen kurtlar vadisi pusu karakteri.
tarsus’ta öğrendiğime göre, resmine baktığınızda eğer ilk olarak yüzünü görürseniz, iyi bir insan, yılan şeklindeki kuyruğunu görürseniz, kötü bir insan olduğunuza delalet, efsanevi yaratıktır, kadın bana sordu "aaa, kuyruğu yılan şeklindemiymiş, hiç farketmemiştim" dedim, kimse inanmadı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?