ne amınakoyim o zaman gerçek islam ne? biri çıkıp anlatsın belki yararlı olur
gerçek islam bu değil
gerçek islam diye bir şey yoktur.islamın yalanı veya gerçeği olmaz.
bu uzun sakallı,uzun saçlı cehennem köpeklerinin kendilerini islamla bağlaştırmalarına kanıp onları bu coğrafya da doğuran ve besleyen birtakım güçlerin ekmeğine yağ sürmemeliyiz.
usame b.zeyd anlatıyor:
“resulûllah aleyhisselam bizi bazı kabilelere gönderdi. onlar da bizim gelişimizden haberdâr olarak kaçtılar. biz bu grubun içinden birisine yetiştik. onu yakalayınca, 'lâ ilahe illâllah' deyiverdi. fakat biz kendisini öldürdük. döndüğümüzde bu olayı peygamber aleyhisselâm'a aynen anlattım.
peygamber aleyhisselâm:
'kıyamet gününde o adamın söylediği bu tevhid kelimesinin kıymet ve büyüklüğünden dolayı sana kim yardımcı olacak?' dedi.
ben:
'ey allah'ın resûlü, o adam, bunu ölümden korktuğu için söyledi,' diye cevap verdim.
peygamber aleyhisselâm:
'kalbini yarıp baktın mı ki, bunu başka bir sebepten dolayı söylemiş olduğunu bilesin! kıyamet gününde 'lâ ilâhe illallah' kelimesinin karşısında kim senin yardımcın olacak?' buyurdu. bu sözü o kadar çok tekrar etti ki, 'keşke müslümanlığa o günden sonra girmiş olsaydım,' dedim.”
-ebû dâvut, müslüm
kaynak: peygamberimizin hayatından seçilmiş öyküler 1
maide-32: işte bu nedenle isrâiloğulları'na şöyle yazmıştık: kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkartmaya karşılık olmaksızın, haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur. her kim bir can kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur. peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırıya gitmektedirler.)
bu uzun sakallı,uzun saçlı cehennem köpeklerinin kendilerini islamla bağlaştırmalarına kanıp onları bu coğrafya da doğuran ve besleyen birtakım güçlerin ekmeğine yağ sürmemeliyiz.
usame b.zeyd anlatıyor:
“resulûllah aleyhisselam bizi bazı kabilelere gönderdi. onlar da bizim gelişimizden haberdâr olarak kaçtılar. biz bu grubun içinden birisine yetiştik. onu yakalayınca, 'lâ ilahe illâllah' deyiverdi. fakat biz kendisini öldürdük. döndüğümüzde bu olayı peygamber aleyhisselâm'a aynen anlattım.
peygamber aleyhisselâm:
'kıyamet gününde o adamın söylediği bu tevhid kelimesinin kıymet ve büyüklüğünden dolayı sana kim yardımcı olacak?' dedi.
ben:
'ey allah'ın resûlü, o adam, bunu ölümden korktuğu için söyledi,' diye cevap verdim.
peygamber aleyhisselâm:
'kalbini yarıp baktın mı ki, bunu başka bir sebepten dolayı söylemiş olduğunu bilesin! kıyamet gününde 'lâ ilâhe illallah' kelimesinin karşısında kim senin yardımcın olacak?' buyurdu. bu sözü o kadar çok tekrar etti ki, 'keşke müslümanlığa o günden sonra girmiş olsaydım,' dedim.”
-ebû dâvut, müslüm
kaynak: peygamberimizin hayatından seçilmiş öyküler 1
maide-32: işte bu nedenle isrâiloğulları'na şöyle yazmıştık: kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkartmaya karşılık olmaksızın, haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur. her kim bir can kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur. peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırıya gitmektedirler.)
maide suresini ele alalım.
düşünsene 1 kişiyi öldürüyorsun bütün insanlığı öldürmüş gibi oluyorsun. bütün insanlığı öldürsende 1 kişiyi öldürmüş gibi oluyorsun. kendi içindeki paradoksu geçtim ve sonra bir kişiyi kurtarıyorsun herşey eşitleniyor. yani demem o ki; birini öldürüp birini kurtarırsan eşitleyebilirsiniz bu durumu.buda dinde bir bugdur. iyi günler.
düşünsene 1 kişiyi öldürüyorsun bütün insanlığı öldürmüş gibi oluyorsun. bütün insanlığı öldürsende 1 kişiyi öldürmüş gibi oluyorsun. kendi içindeki paradoksu geçtim ve sonra bir kişiyi kurtarıyorsun herşey eşitleniyor. yani demem o ki; birini öldürüp birini kurtarırsan eşitleyebilirsiniz bu durumu.buda dinde bir bugdur. iyi günler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?