bazi kaynaklarda rus sinemasinin en onemli adami olarak gecer ama bu adam -pek cok kisinin
kabul edecegi gibi- en buyuk 3 yonetmenden biridir,az film cekmistir ancak filmleri izlenince oz film cektigi kisa surede anlasilir.ilk filmi ivanin cocuklugu bogomolovun bir oykusunden uyarlanmistir bu ilk filmle zaten pekcok insanin yuzlerce film cekerek yapamadiklarini yapmistir buyuk ustad -sanat yeteneginin kalitimsal oldugunu dusunduren adamlardan birde bertolucci var bildigim oda siirle cok yakindan ilgilenmis bir kisi tipki tarkovsky gibi-sonra andrey rublev gelir filmografisinde buda harbiden enteresan bir filmdir
cogu kisi sevmez bu filmi ama ben cok severim ozellikle renksiz renkli bolumleri enteresandir ilerdeki filmleri icin onemli isaretler vermektedir ama ilk filmin ardindan ikincisininde bu kadar mukemmel olmasi -ki neredeyse sinemada baska ornegi yoktur bu basarinin- alkislanacak turden bir basaridir.ucuncu filmi solaristir buda bir stanislaw lem uyarlamasidir oldukca uzun bir filmdir cok basarili bir uyarlamadir hatta bunun kubrickin 2001 filmine cevap niteligi tasidigini soyleyenler vardir -ben buna katilmiyorum ikiside apayri filmler ancak kubrickin 2001 ini daha cok begendigimi soyleyebilirim-ancak bu film
tarkovskynin kendi sinemasindan kendi imgelerinden birazda olsa uzaklastigi bir filmdir.
dorduncu filmi zerkalodur bu filmi ozetlemek icin akillara ziyan demek yeterlidir en kisisel filmidir -sculpting in time adli kitabinda tarkovsky kendisine gelen izleyici mektuplarindan
bazilarindan soz eder cogu mektup bu filmin ne anlama geldigini ne anlatmak istedigini sormaktadir tarkovskye kendisi zerkalo ve diger tum filmlerinin yildizlari gokyuzunu yada guzel bir manzaraya nasil bakiyorsaniz oyle izleyin der filme ve ekler ``filmlerimde matematiksel kesinlikte birsey anlatmam ben``- stalker besinci filmidir tarkovskynin yine bir uyarlamadir bu film,bilimkurgu sinemasina solariste yaptigindan daha buyuk bir katki yapmistir bu filmle tarkovsky,mukemmel bir altmetni vardir bu filmin -strugatsky kardeslerin uzayda piknik adli eserinin uyarlamasiydi yanilmiyorsam-bunun ardindan altinci filmi nostalghia ve yedinci filmi sacrifice gelir en karmasik filmi sacrificetir bence bergman vari bir filmdir zaten tarkovskyi etkileyen yonetmenlerdendir bergman diger etkilendigi yonetmenler mizogouchi dovzhenko bresson dur .etkiledigi yonetmenleri saymaya gerek yoktur zaten buna zamanda yerde yetmez buyuk bir sinemaci ve sinemaya merak eden herkesin filmerini izlemesi gereken bir yonetmendir tarkovsky
bergmanin tarkovsky hakkindaki fikriyle bitiriyorum entryi
`the most important director of our time`
-ingmar bergman
(bkz: ingmar bergman)
andrey tarkovski
muhtesem filmlere imzasini atmis,ozellikle dikkatimi ceken diger yonetmenler gibi yilda 2 film cekmeyen yonetmen.
(bkz: solaris)
(bkz: ivanin cocuklugu)
(bkz: andrev rublev)
(bkz: zerkalo)
(bkz: stalker)
(bkz: solaris)
(bkz: ivanin cocuklugu)
(bkz: andrev rublev)
(bkz: zerkalo)
(bkz: stalker)
filmlerinin her bir karesi ayrı bir sanat eseri, ayrı bir tablodur. buyrun efendim en ünlü filmlerinden biri olan stalker’dan birkaç sahne:
http://tinyurl.com/256427
http://www.geocities.com/ateliermp/stalker1.jpg
http://files.blog-city.com/files/aa/38907/p/f/stalker.jpg
http://wotan.liu.edu/~marj/rublev.jpg
http://tinyurl.com/256427
http://www.geocities.com/ateliermp/stalker1.jpg
http://files.blog-city.com/files/aa/38907/p/f/stalker.jpg
http://wotan.liu.edu/~marj/rublev.jpg
ünlü rus yönetmen.
andrei tarkovsky, 4 nisan 1932 tarihinde, şimdiki rusya sınırları içinde bulunan ve volga nehri kenarındaki bir şehir olan zavrazhede doğdu. annesi maria ivanovna bir oyuncu, babası arseniy tarkovsky ise ünlü bir şair ve çevirmendi. tarkovsky, 1935 yılında ailesiyle birlikte gençliğinin büyük bir kısmını geçireceği moskovaya gitti.
andrei tarkovskynin çocukluğuna iki önemli olay damgasını vurdu; 2.dünya savaşının başlamasıyla, babası arseniy tarkovsky orduya katıldı. kendisi ve kız kardeşi marina ise 1939 yılında küçük bir kasaba olan yuryevetze annesinin akrabalarının yanına gitti. arseniyin savaştan dönmesiyle beraber tarkovsky ailesi 1943 yılında moskovaya geri döndü. fakat savaştan tek kolunu kaybetmiş bir kahraman olarak dönen arseniy, tekrar aile hayatına uyum sağlayamadı ve karısı mariadan boşandı. bu tarihten itibaren tarkovsky annesi, babaannesi ve kız kardeşiyle beraber yaşamaya başladı.
okulda düzenli olarak resim ve müzik çalışmalıyla ilgilendi. 1951de moskova doğu dilleri enstitüsüne kaydolduysa da geçirdiği bir hastalık nedeniyle bu bölümü tamamlayamadı. 1954 yılında ise moskovadaki all-union state sinematografi enstitüsüne kaydoldu ve burada 6 yıl boyunca sinema eğitimi aldı. enstitüde mikhail ilych romm, onun en değer verdiği hocası oldu. romm, tarkovskynin yeteneğinin gelişim sürecine tanıklık etti ve 1971 yılında ölene kadar tarkovskye destek verdi.
tarkovsky, 1958 yılnda ilk yönetmenlik denemesi olan "kontsentrat" (the concentrate) adlı kısa filmi çekti. bu dönemde enstitüde her öğrenciye yetecek ekipman olmadığı için öğrenciler çalışmalarını iki yada üç kişilik gruplar olarak yürütüyorlardı. bu nedenle andrei tarkovsky, sınıf arkadaşı vasily shukskin ile beraber bir ernest hemingway uyarlaması olan "ubiitsy" (the killers) adlı filmi çekti. fakat bu "takım çalışması" dönemi en önemli meyvesini arkadaşı andrei mikhalkov koncalovsky ile beraber çektiği "katok i skripka" (the steamroller and the violin) adlı filmle verdi. bu film, andrei tarkovskynin enstitüdeki bitirme ödevi ve kendisini kanıtladığı ilk film olma özelliğini taşıyordu. "katok i skripka", aynı zamanda onun daha sonraki yıllarda yapacağı çalışmalarına da ışık tutuyordu.
tarkovskynin, vladimir bogolovunun hikayesini anlattığı ilk uzun metrajlı filmi "ivanovo detstvo" (ivanın çocukluğu), moskovada 1962 yılında gösterime girdi ve aynı yıl venedik film festivalinde altın aslan ödülünü kazandı. bu başarısı ona uluslararası bir ün kazanmasına ama aynı zamanda kendi ülkesinde ideolojik bir baskı görmesine sebep oldu. 1969 yılında bitirdiği ve o yıl cannes film festivalinde ödül kazanan "andrey rublyov" adlı film sovyet film depertmanının sansüründen ancak 1973 yılında geçebildi. 1974 yılında bitirdiği otobiyografik filmi "zerkalo" (the mirror-ayna) ise güçlü brokratik engellemeler yüzünden batı avrupa salonlarına ancak bir yıl sonra ulaşabildi.
1971 - 1972 yıllarında, stanislav lemin bilim-kurgu eserinden uyarlayarak çektiği solaris ile tarkovsky, sovyetler birliğinde göreceli olarak zararsız olan bir konuya -uzaya insan gönderilmesine- değiniyordu. ama bu filminde de uzun bir eleştiri ve itiraz listesi sıralamayı ihmal etmiyordu. 1979 yapımı "stalker" tarkovskynin sovyetler birliğinde çektiği son film oldu. bu soğuk ve kasvetli bilim-kurguyu strugatsky kardeşlerin "roadside picnic" adlı eserinden sinemaya uyarlamıştı.
1982 yılında "nostalghia"yı çekmek için italyaya gitti. sovyet-italyan ortak yapımı olan bu filmin senaryosu, şair tonino gurerranın kaleminden çıkmıştı. ancak konusu aynı zamanda tarkovskynin de kaderi olacak tipik bir rus açmazıydı: kendi ülkesinde yaşaması mümkün olmayan, yurtdışındaki bir sanatçının memleketinin hasretiyle yanıp tutuşması.
1985 yılının sonunda son filmi olan "offret"i (the sacrifice) çektikten bir yıl sonra, 26 aralık 1986da pariste akciğer kanserinden dolayı hayata gözlerini yumdu.
andrei tarkovsky, 4 nisan 1932 tarihinde, şimdiki rusya sınırları içinde bulunan ve volga nehri kenarındaki bir şehir olan zavrazhede doğdu. annesi maria ivanovna bir oyuncu, babası arseniy tarkovsky ise ünlü bir şair ve çevirmendi. tarkovsky, 1935 yılında ailesiyle birlikte gençliğinin büyük bir kısmını geçireceği moskovaya gitti.
andrei tarkovskynin çocukluğuna iki önemli olay damgasını vurdu; 2.dünya savaşının başlamasıyla, babası arseniy tarkovsky orduya katıldı. kendisi ve kız kardeşi marina ise 1939 yılında küçük bir kasaba olan yuryevetze annesinin akrabalarının yanına gitti. arseniyin savaştan dönmesiyle beraber tarkovsky ailesi 1943 yılında moskovaya geri döndü. fakat savaştan tek kolunu kaybetmiş bir kahraman olarak dönen arseniy, tekrar aile hayatına uyum sağlayamadı ve karısı mariadan boşandı. bu tarihten itibaren tarkovsky annesi, babaannesi ve kız kardeşiyle beraber yaşamaya başladı.
okulda düzenli olarak resim ve müzik çalışmalıyla ilgilendi. 1951de moskova doğu dilleri enstitüsüne kaydolduysa da geçirdiği bir hastalık nedeniyle bu bölümü tamamlayamadı. 1954 yılında ise moskovadaki all-union state sinematografi enstitüsüne kaydoldu ve burada 6 yıl boyunca sinema eğitimi aldı. enstitüde mikhail ilych romm, onun en değer verdiği hocası oldu. romm, tarkovskynin yeteneğinin gelişim sürecine tanıklık etti ve 1971 yılında ölene kadar tarkovskye destek verdi.
tarkovsky, 1958 yılnda ilk yönetmenlik denemesi olan "kontsentrat" (the concentrate) adlı kısa filmi çekti. bu dönemde enstitüde her öğrenciye yetecek ekipman olmadığı için öğrenciler çalışmalarını iki yada üç kişilik gruplar olarak yürütüyorlardı. bu nedenle andrei tarkovsky, sınıf arkadaşı vasily shukskin ile beraber bir ernest hemingway uyarlaması olan "ubiitsy" (the killers) adlı filmi çekti. fakat bu "takım çalışması" dönemi en önemli meyvesini arkadaşı andrei mikhalkov koncalovsky ile beraber çektiği "katok i skripka" (the steamroller and the violin) adlı filmle verdi. bu film, andrei tarkovskynin enstitüdeki bitirme ödevi ve kendisini kanıtladığı ilk film olma özelliğini taşıyordu. "katok i skripka", aynı zamanda onun daha sonraki yıllarda yapacağı çalışmalarına da ışık tutuyordu.
tarkovskynin, vladimir bogolovunun hikayesini anlattığı ilk uzun metrajlı filmi "ivanovo detstvo" (ivanın çocukluğu), moskovada 1962 yılında gösterime girdi ve aynı yıl venedik film festivalinde altın aslan ödülünü kazandı. bu başarısı ona uluslararası bir ün kazanmasına ama aynı zamanda kendi ülkesinde ideolojik bir baskı görmesine sebep oldu. 1969 yılında bitirdiği ve o yıl cannes film festivalinde ödül kazanan "andrey rublyov" adlı film sovyet film depertmanının sansüründen ancak 1973 yılında geçebildi. 1974 yılında bitirdiği otobiyografik filmi "zerkalo" (the mirror-ayna) ise güçlü brokratik engellemeler yüzünden batı avrupa salonlarına ancak bir yıl sonra ulaşabildi.
1971 - 1972 yıllarında, stanislav lemin bilim-kurgu eserinden uyarlayarak çektiği solaris ile tarkovsky, sovyetler birliğinde göreceli olarak zararsız olan bir konuya -uzaya insan gönderilmesine- değiniyordu. ama bu filminde de uzun bir eleştiri ve itiraz listesi sıralamayı ihmal etmiyordu. 1979 yapımı "stalker" tarkovskynin sovyetler birliğinde çektiği son film oldu. bu soğuk ve kasvetli bilim-kurguyu strugatsky kardeşlerin "roadside picnic" adlı eserinden sinemaya uyarlamıştı.
1982 yılında "nostalghia"yı çekmek için italyaya gitti. sovyet-italyan ortak yapımı olan bu filmin senaryosu, şair tonino gurerranın kaleminden çıkmıştı. ancak konusu aynı zamanda tarkovskynin de kaderi olacak tipik bir rus açmazıydı: kendi ülkesinde yaşaması mümkün olmayan, yurtdışındaki bir sanatçının memleketinin hasretiyle yanıp tutuşması.
1985 yılının sonunda son filmi olan "offret"i (the sacrifice) çektikten bir yıl sonra, 26 aralık 1986da pariste akciğer kanserinden dolayı hayata gözlerini yumdu.
ilkelerine bir kez ihanet edersen,hayat her gün seni sorgular..hayat ile olan saf ilişkini yitirirsin..bir insanın kendisine karşı hile yapması onun; filminden,hayatından vazgeçmesi demektir"
kendisi ile ilgili, dücane cündioğlu nun sinema ve felsefe isimli kitabından karşıma çıkan bir alıntı:http://tinyurl.com/a2a4nac
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?