sözlüğe uye olmaya vesile olan yazarın uçurulması

kalimera
50 karakter öncesi;
(bkz: sözlüğe üye olmama vesile olan bilgicin uçurulmasına vesile olmak)

beter bir durumdur ki tanımlanamaz. töhmet, ihtiras, itiraz, dostluk, yamukluk, bela, ah, sevgi, minnet, makara, özlem, imaj, ne lan bu gibi bütün duyguları ayrı ayrı fakat eş zamanlı yaşamanıza sebep olur.
şöyle ki; arkadaşınız, dostunuz, canınız, ciğeriniz, size sözlüğü tavsiye eder. o zamanlar sözlük, mözlük bilmezsiniz daha. girersiniz, bakarsınız, bi bok anlamazsınız. "yok, ben almayayım." dersiniz. "forumlarda takılayım ben. forumda kal formda kal." diye de bi replik uydurursunuz acilen çalmaca.

ama yok, dost kafaya koymuştur bir kere: sizi üye yapacak, "neyleyim sensiz sözlüğü" der. siz ısrarla: "yok ben anlamıyorum bundan. bu abakazlar, gebakazlar ne? dersiniz. o ısrarla, "çok basit şeyler, zamanla öğrenirsin." der.

e ben durur muyum? nihayetinde sözlüğe üye olurum. daha taze bir bilgiçken her şeyi hiç üşenmeden defalarca anlatır. buraya bir mim koyup, hakkını yememek lazım. zira büyük bir sabır sınavından geçer aynı zamanda, çünkü idrak yoksunuyumdur. abkz,bkz, gbkz, spoiler... her defasında yanlış yaparım, her defasında silinir, her defasında: "acaba neden neden?" diye sorarım, her defasında anlatır, her defasında yanlış yaparım...

yani bu uçan kişi: "yahu bu mal, sözlük bunu kazansa ne olur, kaybetse ne olur?" demedi. neden: bilgi sözlük kazansın istedi. niçün? bilgi sözlük içün. ne adına: bilgi adına...

sonra yıllar oldu günler geçeli. taze bilgiç büyüdü, serpildi, gelişti. ama bu demek değildi ki başlık açmada hatasız bir kul idi. en nihayetinde açtığı başlıklardan biri hata kodu verdi. dost kişisi bunu düzeltmek istedi. doğru olana yönlendirdi. başlık düzeltildi, ama onun yönü silindi. yönsüz kaldı. sonrasında bi toz, bi duman, bi bulutlar...

yani tamam o lanet olası baş başlığı doğru bir şekilde açmam lazım gelirdi. ama bu benim sorunum değil. hayat yine bir suçlu arıyorsa kendine; recaizade mahmut ekrem ne güne durmakta. hem cevap hakkıda yok. sonuçta o başlığı açmama o sebep teşkil etti. olmadı bihruz bey var üzerine suç atılacak ki yedekte beklemekte. hem o zibidinin teki. ne desek kabul eder.

aslında ben bu dostun uçurulması olayını, zamanın birinde bana ettiği bedduayla da ilişkilendirdim.(bkz. #840312)
hani sormuşlar ya bedduaya: "nereye gidiyorsun böyle?" diye. o da cevap vermiş: "çıktığım yere." bak gerçekmiş işte.

şaka bi yana da, bunca emek, bunca gayret... yazık günah...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol