final haftası

universitede donem sonu yada yil sonu sinavlarinin oldugu hafta.

yumurta kapiya dayaninca, ogrencilerin sabaha kadar ders calistiklari hadise.

"aha yine tuttuk basindan cek kopsun bari" diyerekten calistigim tek hafta.

(bkz: vize haftasi)

universitelerde donem sonu sinavlarinin yapildigi surece verilen ad.yusuf yusuf sesleri duyulmaya baslanir genelde bu donemde.

valla universite hayatinin en kafayi yedirten haftasidir..bazen ders calismak icin arkadaslara gidilir ama o isin en kotu yanidir genelde calisilmaz yenir,icilir,sicilir..e sonra sinavda da sicilir..

bunun butunlemesi var avuntusunun en cok ragbet gordugu zavalli gunler.

son sınıftayken daha bir ciddiye alınan, bütlerde telafisi zor olan haftadır. hocalar eklemeye söz verdikleri puanları bu hafta eklerler bütünleme haftasında havanızı alırsınız.

asıl önemli olanın vize haftası olduğunun görüldüğü, haftaya yaşayacağım stres dolu günler buketi

insanı insanlıktan çıkaran, öğrenci olduğuna lanet ettiren, kabus dolu, stres dolu, sınav dolu günler öbeği.

ah bi de şu sözlük olmasa görün bak ben nasıl da çalışıyorum dedirten hede.

pazartesi başlayacak olan maraton...ilk sınav ve devamı...
(bkz: niçin öğrenciyiz sorunsalı)

ayın 15inde başlayıp iki hafta sürmek suretiyle yoğun; stres, uykusuzluk, kafein, mutsuzluk, umutsuzluk, hayatı sorgulama, anlamı geleceği amacı otu çöpü sorgulama ve bu sorgulamalardan dolayı çalışamama vs vs şeklinde gelişecek işkence biçimidir.

spikerin veya sunucunun elbette nefeslerin tutulduğu an dediği an

çoğu kişinin kendisine çalışmama bahanesi yaratmak amacıyla abuk subuk birilerine aşık olduğu haftadır.

sevgiliyle görüşememe sebebi. görüşemedikçe aklın onda kalması, ders kitaplarında siluetinin görülmesi, bunun üzerine çok özleyip aranması ve "neden birlikte çalışmayalımki" denilmesi.
birlikte çalışamamakla sonlanan bir hafta, yaklaşan sınavların stresi, gittikçe panik olma hali ve bir derse çalışırken öbürünü batıracağını bilmek.tüm bunlar tek bir hafta içerisinde hissedilir.
vicdan azabı o adar çoktur ki bu karmaşa içinde herşeye yarım yamalak çalışılır, hiç bir dersi gözden çıkarmaya kıyamaz insan

hafta ya da haftalar olsa da yıl gibidir.

öğrencinin kaçınılmaz kaderi. dönem boyunca gezip tozsa da, düzenli çalışmış olsa da, bitmek bilmeyen üst üste sınavlar yüzünden her gencin sancılı geçirdiği bir dönemdir. etkileri hemen hemen herkeste aynıdır. saptamalarıma göre çalışkan öğrenci kafein fazlalığından uykusuzluk, mide,sırt ve baş ağrısı çekerken, bir diğer yandan tembel öğrenci çalışmadığı günlerin stresini yaşamamak adına kendini eğlence ve alkole vurduğu için aynı uykusuzluk ve ağrılardan şikayet etmektedir. ders çalışmak bir azap gibi geldiğinden zaten agresifleşen çalışkan öğrencinin sürekli sorulan "abi buraya çalıştın mı?", "ben de çalışayım mı,çıkacak mı?", "abi oraya niye çalışıyosun orası çıkmıcak ki?", "abi şurası çıkacaksa bi anlatsana bana ya gözünü seviim" gibi çileden çıkaracak sorulara maruz bırakılmasının akabinde tembel öğrencinin de "neden çalışmıyosun olm?", "oh ne ala memleket,sen gezerken biz çalışalım" ya da "seni sınavda görcez asıl ehhe ehhe" vb. ayarlara maruz kaldığı için final öncesi yarattığı kişisel tatili vicdan muhakemesi yapan hainlerce alt-üst edileceğinden, agresif tavırlar içine girmesi mümkündür. göreceğimiz o ki madem ki bu meret iki ucu b.klu değnek, neden çalışmayı seçerek daha güzel sonuçlara bağlamayalım?

bütün dönem zevki sefadan sonra allahım ben bittim genemi yaz okuluna kalcam ya haykırışlarıyla ev arkadaşının başının etinin ve kendini yediğin dönemdir.ayrıca notların gelme ihtimaliyle krediler çarpımı ve ders saatlerine bölümüyle küçücük yüzdeliklerin bile hesaplandığı üstün bir matematik ayrıca istatistik dehası olunan haftadır...

kahvenin,sigaranın,muhabbetin,gezmenin hiçbir zaman olmadığı kadar güzel olduğu hafta.

bazi okullarda hemen pesine butunlemeleri basladigi haftadir. bu da 1 aylik bir sinav maratonu demektir.