kabullenilemeyen gerçekler

kabullenilemeyen gerçeklerin en başında ölüm gelir.

sevgilinin terk edişi veya terk edilenin terk edilmişliği.

aldatılmak.

(bkz: ölüm)
hepimiz günün birinde öleceğimizi biliriz. ama hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşarız. her nedense ölümü yakıştıramayız kendimize. gün gelir zil çalar. tıpış tıpış teneffüse.

arabanın çalınması ve gittiğinizde yerinde görememeniz.

sevilmediğinizi ve istenmediğinizi anlamak
yüzünüzde bir sivilce yokmuş gibi davranmak
zavallı ev hayvanınızı ezip öldürmediğinizi düşünmek
aptal papatya fallarında çıkan sevmiyor yaprağı
asla kabul edilmeyecek gerçeklerdendir.

ülkemizdeki kürt nüfusu..

dtp’ye mecliste grup kuracak kadar bir oy potansiyelinin bulunduğu..

ve bazen demokrasi

kabul etmediğimiz şey gerçek değildir.

(bkz: hayat)

hala kabullenemedim kendisini, yabancı bir madde gibi kanımda dolaşıyor...

ölüm.

kisinin her turlu onyargisinin aslinda hayatin baskalari tarafindan kolayca kabul edilen gercekleri oldugu gercegi.

sevgilinizin eski sevgilinizi hala dusundugunuzu zannetmesi.

hayatlarımızda ters giden herşeyin çıkış noktasıdır onlar.sevmiyorum onları ben..

iktidarsizlik.

baktığınızda içinizi titreten adama, sizden gidişinin bilmem kaçıncı ayında tekrar dönüp baktığınızda kaskatı kalmanız, ne acı, ne neşe hiç bir şey hissedememeniz. yokluğunu geçtim, acısının bile terketmesi. acıtan bir geçmişten bile mahrum kalmak. sil baştan başlamanın dayanılmaz ağırlığı. kabullenilmiyor..
insan kanamadan yaşadığını anlamıyor..
nasırlaşmayı kabul edemiyor.

türkiye cumhuriyeti devleti’nde her insanın eşit hak ve hürriyetlere sahip olduğu.

eski kız arkadaşınızı günün 24 saati düşünürken onun başkasının kucağında yatak odasının tavanına plazma tv yaptırma hayalleri kurması.

kavgada dört kişiyle tek başına mücadele edebilen, savcının karşısına çıktığında; savcının o’ na dönerek, "sen mi yaptın oğlum bu boyunla bunları?" diye sorduğunda, "onlar saldırdılar sayın savcım, bana da hadlerini bildirmek kaldı" dedikten sonra, savcı tarafından "aferin oğlum, şimdi seni serbest bırakıyorum, lakin 5 sene boyunca benim yanıma gelme, yoksa içeri atarım seni" diyerek ödüllendirdiği o gencin; siktiri boktan sarhoş bir arkadaşının arabasına binip, o şerefsizin saatte 100 km hızla bir direğe bindirmesi sonucu, beyninden aldığı hasardan ötürü, yaşam mücadelesi vermesi.

kapıdan kovulup bacadan girmeye rağmen dış göreve gönderilmemek, akşamları eli kolu bağlı oturup, çatır çatır savaşarak şehit düşen arkadaşlarının resimlerini haberlerde görmek.