evlilikten once kadinlarin bir araya toplanip nereye rast gelirse oraya kina ismi verilen $eyden surdukleri muzikli toplanti.
kına gecesi
gelin kiz icin kutsal saydigi gunlerden biri. yuksek yuksek tepelere.. diye devam edip biten bir gece.
http://www.kulturturizm.gov.tr/portal/kultur_tr.asp?belgeno=4503 adresinden seyredilebilecek aktivite.
sanirsam an itibariyle arka sokagimizda sahit oldugum gelenek.gelin ortaya aliniyo ve etrafinda donen hemcinsleriyle beraber "yuksek yuksek tepelere ev kurmasinlar..."turkusunu cigiriyo.bi yandan aglayan gelin diger yandan icten ice sevinmektedir aslinda.en cok istedigine, sevdicegine kavusmasina 1 gun kalmistir sonucta.bu tezat durumun devaminda sarkilar, turkuler, kinalar esliginde gelinle beraber bolcana gobek atilir ve kina gecesi de kinanin ele yakilmasiyla sona erer.
(bkz: onlar ermis muradina biz cikalim kerevetine)
(bkz: onlar ermis muradina biz cikalim kerevetine)
ilk gece oncesi son gece, kizlik soyismi ile genc kizlarimizin son defa cagirildigi toplanti.
(bkz: oturmaya mi geldik)
zordur.
kabullenmek son gece oldugunu.
bile bile,aglaya aglaya bitirmek o geceyi.
(bkz: yuksek yuksek tepelere ev kurmasinlar)
kabullenmek son gece oldugunu.
bile bile,aglaya aglaya bitirmek o geceyi.
(bkz: yuksek yuksek tepelere ev kurmasinlar)
en çok da annenin içi acır. biriciginden ayrılacaktır zira...
amasyadan:
cumartesi akşamı kız evinde kına gecesi yapılır. kızın annesi tarafından karılan kına, bir tepsi ortasına konulup etrafına mumlar dikilir. bulunulan mekanın orta kısmına oturan geline kına seti giydirildikten sonra kına türküleri ve ilahilerle gelin ağlatılır. avucuna altın konularak geline kına yakılır.
davul zurna eşliğinde damatla birlikte kız evine kına almaya gelinir. karılmış olarak hazır duran kına, etrafında mumlar, çerez, havlu, mendil konulan tepsi içerisinde damadın sağdıcına satılır. kına alındıktan sonra (köy ise kız evinden bir de tavuk alınarak) oynaya oynaya erkek evine dönülür.
cumartesi akşamı kız evinde kına gecesi yapılır. kızın annesi tarafından karılan kına, bir tepsi ortasına konulup etrafına mumlar dikilir. bulunulan mekanın orta kısmına oturan geline kına seti giydirildikten sonra kına türküleri ve ilahilerle gelin ağlatılır. avucuna altın konularak geline kına yakılır.
davul zurna eşliğinde damatla birlikte kız evine kına almaya gelinir. karılmış olarak hazır duran kına, etrafında mumlar, çerez, havlu, mendil konulan tepsi içerisinde damadın sağdıcına satılır. kına alındıktan sonra (köy ise kız evinden bir de tavuk alınarak) oynaya oynaya erkek evine dönülür.
antalyadan:
kız hamamı merasiminin yapıldığı günün akşamı kız evinde kına gecesi yapılırdı. eskiden mutlaka yapılması gereken "kına gecesi" eğlencesine günümüzde pek sık rastlanmaz.
bu gecede yerel çalgıcılardan faydalandırdı. bu bir ud, zil ve delbektir. kız evinin davetlileri kızın evinde, kız evi müsait değilse, kararlaştırılmış bir başka evde toplanırlardı.
davetliler toplandıktan sonra gelin giyinmiş ve süslenmiş bir halde sağdıçla birlikte sağdıç önde. gelin arkada içeri girerler. bu arada çalgıcılar karşılamaya uygun türküler söylerlerdi. gelin odaya girince bütün genç kızlar "gelinin ağırlığı basmasın" diye ayağa kalkarlar. gelin sağdıcın önderliğinde, önce annesinden başlamak üzere bütün büyüklerin elini öper. daha sonra kendilerine ayrılan biraz yüksekçe yere sağdıçla beraber oturur.
kına gecesine başkanlık eden kadın (genellikle kız evinin en yakın akrabası, komşusu olabilir) "yavrum kızlar!" diyerek ortaya çıkar; "yavrum kızlar, gelinler... ne duruyorsunuz? ölüye giden ağlar, düğüne gelen oynar hadi çıkın ortaya!" vb. sözler söyleyerek kızları oyuna kaldırır; bu kadar aynı zamanda, kaldırdığı kişilerin oynayacağı oyunları öğrenerek, eğer çalgıcılar kapalı bir yerde çalıyorsa, çalgıcılara oyunların adlarını söylerdi.
oyunlar ve eğlenceler yatsı ezanının okunmasına kadar devam ederdi. yine düğüne başkanlık eden kadın. "kızlar!.. hanımlar!.." diyerek yine ortaya düşerdi. "ne duruyorsunuz, erkekler yatsıdan çıktı. kızlar, kınayı getirin de yakalım."
gelin, odanın ortasına alınıp bir sandalyeye oturtulur; başı tam ( yani başından bir evlilik geçmiş ve kocası ölmemiş) bir kadın kına yakması için çağırılırdı. inanışa göre, kınayı başı tam olmayan biri yakarsa, yeni gelinin de başı bozulur.
"başı tam" kadın gelinin yanına gelir ve kına türküsü ile kına yakılma töreni başlardı. gelinin sağ eli yukarıya kaldırılır, küçük serçe parmağına kına konur ve al bir bezle bağlanırdı. gelin ağlamaya başlar ve onu yakınları izlerdi. gelinden arta kalan kınadan genç kızların başına da sürülür veya küçük parmaklarına "darısı sizin başınıza" diyerek yakılırdı. bu arada etrafını çeviren kızlar şu türküleri ve manileri söyleyerek gelini aralarına alarak oyuna kaldırırlardı.
kız hamamı merasiminin yapıldığı günün akşamı kız evinde kına gecesi yapılırdı. eskiden mutlaka yapılması gereken "kına gecesi" eğlencesine günümüzde pek sık rastlanmaz.
bu gecede yerel çalgıcılardan faydalandırdı. bu bir ud, zil ve delbektir. kız evinin davetlileri kızın evinde, kız evi müsait değilse, kararlaştırılmış bir başka evde toplanırlardı.
davetliler toplandıktan sonra gelin giyinmiş ve süslenmiş bir halde sağdıçla birlikte sağdıç önde. gelin arkada içeri girerler. bu arada çalgıcılar karşılamaya uygun türküler söylerlerdi. gelin odaya girince bütün genç kızlar "gelinin ağırlığı basmasın" diye ayağa kalkarlar. gelin sağdıcın önderliğinde, önce annesinden başlamak üzere bütün büyüklerin elini öper. daha sonra kendilerine ayrılan biraz yüksekçe yere sağdıçla beraber oturur.
kına gecesine başkanlık eden kadın (genellikle kız evinin en yakın akrabası, komşusu olabilir) "yavrum kızlar!" diyerek ortaya çıkar; "yavrum kızlar, gelinler... ne duruyorsunuz? ölüye giden ağlar, düğüne gelen oynar hadi çıkın ortaya!" vb. sözler söyleyerek kızları oyuna kaldırır; bu kadar aynı zamanda, kaldırdığı kişilerin oynayacağı oyunları öğrenerek, eğer çalgıcılar kapalı bir yerde çalıyorsa, çalgıcılara oyunların adlarını söylerdi.
oyunlar ve eğlenceler yatsı ezanının okunmasına kadar devam ederdi. yine düğüne başkanlık eden kadın. "kızlar!.. hanımlar!.." diyerek yine ortaya düşerdi. "ne duruyorsunuz, erkekler yatsıdan çıktı. kızlar, kınayı getirin de yakalım."
gelin, odanın ortasına alınıp bir sandalyeye oturtulur; başı tam ( yani başından bir evlilik geçmiş ve kocası ölmemiş) bir kadın kına yakması için çağırılırdı. inanışa göre, kınayı başı tam olmayan biri yakarsa, yeni gelinin de başı bozulur.
"başı tam" kadın gelinin yanına gelir ve kına türküsü ile kına yakılma töreni başlardı. gelinin sağ eli yukarıya kaldırılır, küçük serçe parmağına kına konur ve al bir bezle bağlanırdı. gelin ağlamaya başlar ve onu yakınları izlerdi. gelinden arta kalan kınadan genç kızların başına da sürülür veya küçük parmaklarına "darısı sizin başınıza" diyerek yakılırdı. bu arada etrafını çeviren kızlar şu türküleri ve manileri söyleyerek gelini aralarına alarak oyuna kaldırırlardı.
(bkz: kınayı getir aney)
kız arkada$larınızın gecenizi kurtarıyor olduğu realitesiyle ba$ ba$a kaldığınız zamanlardan biri. aynen öyle!
aşk-ı memnunun salak kızı nihalinki sayesinde yüksek yüksek tepelerden ringa ringaya geçiş yapıldığı ve hatta nişanlıların maskelerinin duvaklarla dagıtılmasına da başlandığı kızlar arası eğlence programı.bir dizinin iki dakikalık görüntüsüyle konsept değiştirdiği dikkate alındığında sıkı gelenek değilmiş.
nasil yapildigini biliyorum ama neden yapildigini bilmiyorum. neden kına isimli berbat kokulu ve berbat renkli maddeyi surerler genc kizlarin eline evlilik oncesinde, zerre fikre sahip degilim yemin ederim.
lan ben evlenmeden once evlenecegim kiza boyle bir $ey yapsalar, o kisi o koku ve renk ellerinden cikmadan once ne eve sokarim ne yatagima. ne lan bu!
lan ben evlenmeden once evlenecegim kiza boyle bir $ey yapsalar, o kisi o koku ve renk ellerinden cikmadan once ne eve sokarim ne yatagima. ne lan bu!
ertesi gün kız zaten sabahın köründe kalkacak,saç,makyaj,fotoğraf ve diğer bi sürü ıvır zıvır ve akşama bitmek bilmez bir eğlence.
yani kına gecesi yapmak yerine iyi bir uyku çekmek mantıklı olacaktır.
yani kına gecesi yapmak yerine iyi bir uyku çekmek mantıklı olacaktır.
yabancı kültüründeki bekarlığa veda partisinin bizleştirilmiş versiyonu.
er kısmının takım taklavatıyla ilgili olaylar öncesi yapılan eğlence gecesi.
(bkz: yüksek yüksek tepelere)
(bkz: kadifeden kesesi)
(bkz: kesik çayır)
(bkz: yüksek yüksek tepelere)
(bkz: kadifeden kesesi)
(bkz: kesik çayır)
kabile gibi toplanmış kız topluluğunun düşene bir tekme vurma girişimidir. gelin adayı hanım kızın etrafında ellerde mumlarla embesil gibi dönülür, o esnada ne kadar acıklı şarkı varsa çalınır, ağlasın diye gelin adayı hanım kızımızın gözünün içine bakılır. şahsen ben gülerdim, ne yalan söyleyeyim. özünde hüzünlü bir şey ama. sanırım.
(bkz: ay ben gülerim)
(bkz: ay ben gülerim)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?