eklektisizm, 19. yüzyılda çok yaygın bir biçimde görülür. bunula birlikte eklektisizm bir üslup değil, bir dağranış biçimi olarak değerlendirirmelidir. ancak farklı eklentisist üsluplardan söz edilebilir. bu üsluplar hepsinde davranış biçimi ortak olduğu halde, biçim malzemesinin devşirirdiği çağ ya da üslup ve bunların yeniden dizgeleştirilişi farklıdır.
eklektisizm
angeline jolienin dudaklarını alalım, mena suvarinin gözlerini, britneynin burnunu, sonraaaa liv tylerin çekiciliğini, uma thurmanın bakışlarını, üstüne biraz da kirsten dunst yanakları son olarak da tek eksiğimiz giselle bündchen fiziği. işte sana eklektisizm.
genelde mimarlıkta kendini gösteren, farklı mimari akımların bazı özelliklerini bünyesinde belli mimari disiplinlerce düzen içinde taşıyan kompozisyonları barındıran akımdır. (örneğin neo klasik pencereleri, barok süslemeleri ve gotik kemerleri aynı anda cephesinde barındırabilir). özellikle osmanlı’da mimari yapılarda 19. yy’da çok sıklıkla görülür. hatta beyoğlu’nda çoğu tarihi bina eklektiktir.
(bkz: eklektik)
(bkz: seçmeci)
(bkz: eklektik)
(bkz: seçmeci)
latince eligere(seçmek)kökeninden gelen felsefi bir terimdir.biraz ordan biraz burdan alalım ortaya karışık güzel birşey çıkartalım hedefli bir seçmecilik anlamındadır. pazarda karpuz seçmeyle tek benzerliği telafuzudur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?