babadan nefret etmek

overload
her insana olur bazen bu tür şeyler. hatta geçenlerde binbir zorlukla yüce amirimin çekmecesinden aşırdığım puroyu babamda benden aşırınca bende böyle bir duygu içerisine düştüm evet.
bak birden hatırladım şimdi ama sen durr.
benbirdelicocuk
yaşamdaki kaybetme sebeplerinizi sorguladığınızda faturayı keseceğiniz ilk kişi olması sebebi ile olası bir durumdur. ancak acısını duyduğunuzda yada kaybetme korkusunu yaşadığınızda kendinizden nefret etmenizi sağlayacak bir düşüncedir.

hep yarım kalan cümleler, yarım kalan sarılmalar canınızı acıtan içinizde ukde kalanlar böyle düşünmenizin tek nedenidir.
ilseyim
aile gerginliklerinden dolayı baba yanlış tanınmış olabilir veya gerçekten kötü olabilir. ikinci durum daha iyidir. çünkü aslında kötü değilse ama çocukluğunuzdan beri bilinçaltınıza öyle yerleşti ve sevemiyorsanız vicdan azapları içinde kavrulabilirsiniz.
nickmickyock
"daddy’s flown across the ocean
leaving just a memory
a snapshot in the family album
daddy, what else did you leave for me?
daddy, whatcha leave behind for me?
all in all it was just a brick in the wall!
all in all it was all just bricks in the wall.."
chavez
tek bağınız kan bağıysa, yani size köşedeki bakkal kadar yabancıysa, salın o babayı gitsin. seçimini sizin yapmadığınız ve sizin kurmadığınız bir ilişkiyi devam ettirmek zorunda değilsiniz.
ama bunu iyice düşündükten sonra yapın... içinizden "bir şans daha ver!" sesi geliyorsa, bu şansı mutlaka verin.
ilseyim
her gencin dönem dönem yaşayacağı duygu. sadece bu kadarda kalırsa sorun yok. her insan bünyesinin klasik tepkisidir. ama sürekli bir nefret varsa durum vahimdir. genellikle çocukluktan gelen bir sorundan kaynaklıdır bu ve zaten hiç sevilmemiştir baba. zaman ilerler, baba yaşlanır, güçlü konumdayken aciz duruma düşer. bu arada çocuğu büyümüştür, artık kendi ayakları üzerinde durabiliyordur. baba hatalarını anlamıştır, hareketleriyle özür diler bir nevi. bu, çocuğunun vicdan azabı çektiren acıma duygularıyla geçmişin acısı arasında bocalamaya başlayacağı dönemdir. bazen acıma duygusuna kapılıp babasını ziyaret eder ama ne yapsa da ona yakın olamamakta, zoraki sarılmaktadır. bir de ne kadar çabalasa da sevemediği, babası ona her daim yabancı geldiği için vicdan azabı çeker. bu da böyle sürüp gider. en kötüsü babasının bir gün ölünce yaşayacağı vicdan azabını önceden tahmin edebiliyor olması ama buna karşı hiçbir şey yapamamasıdır. kısacası babalar sevilmelidir ama bu babaların elindedir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol