dave bruberkün take 5ına bambaşka bir yorum katmış diva.
http://tinyurl.com/424hek5
aziza mustafa zadeh
aziza mustafa zadeh, azeri piyanist, şarkıcı ve kompozütör. müziğinde cazı ve gelenksel azeri müziğini, yenilikçi etkilerle harmanlayarak kullanmaktadır. almanyanın mainz kentinde annesi ve aynı zamanda menejeri olan eliza mustafa zadeh ile birlikte yaşamaktadır.
19 aralık 1969 tarihinde, azerbeycanın başkenti baküde dünyaya geldi. babası vagif mustafa zadeh, azizanın şu anda yaptığı gibi caz ve geleneksel müziği birarada kullanarak ün kazanmış bir piyanisttir. annesi gürcistan asıllı eliza mustafa zadeh ise klasik müzik eğitimi almış bir ses sanatçısıdır.
müziğe olan ilgisi henüz sekiz aylıkken, babasının piyano ile çaldığı ezgilere, ağlayarak ya da dans ederek verdiği tepkilerle anlaşılan zadeh, dans ve resim gibi sanatın pek çok dalı ile ilgilenmiştir. üç yaşına geldiğinde ilk kez sahneye çıkan aziza, doğaçlama vokalleri ile babasına eşlik etmiştir. erken yaşlarda klasik piyano eğitimi almaya başlar ve johann sebastian bach ve frederic chopin gibi büyük bestecilerin eserlerini inceler.
aziza, onuncu doğum gününden iki gün önce trajik bir şekilde sahnede hayatını kaybeden babasının yarattığı duygu karmaşısını müziğine yansıtmıştır. bu ölümün ardından annesi sahnelere veda ederek hayatını kızının müzik kariyerine adar.
17 yaşına geldiğinde, washingtonda düzenlenen thelonious monk piyano yarışmasını kazanmıştır. aziza ve annesi bu dönemde azerbeycandan ayrılarak almanyaya yerleşir.
1991 yılında ilk albümü "aziza mustafa zadeh"i çıkarır ve 1993 yılında çıkardığı ikinci albümü "always" ile, prestijli bir alman müzik ödülü olan phono akademi ödülünü ve sony firmasının echo prize ödülünü kazanır. aziza bu albümünde, gitarist al di meola, bas gitarist stanley clarke, baterist omar hakim ve saksafoncu bill evans gibi, kendi alanlarının ustaları olan müzisyenlerle birlikte çalışma şansını yakalamıştır.
1996 yılında çıkardığı "seventh truth" albümü ile dünyanın dört bir yanında çok sayıda performans gerçekleştirdikten sonra, kendi bestelerinin yanında "my funny valentine" ve "take five" gibi caz standartlarını da yorumladığı "jazziza" albümünü çıkarmıştır. 2002 yılında, dünyanın önde gelen kayıt stüdyolarından biri olan, londradaki abbey road stüdyosunda kaydettiği "shamans" albümünde aziza, klasik müzik etkilerinin yanında kendine özgü vokal teknikleri ile ön plana çıkmıştır.
diskografi:
aziza mustafa zadeh (1991)
always (1993)
dance of fire (1995)
seventh truth (1996)
jazziza (1997)
inspiration - colors & reflections (2000)
shamans (2002)
contrasts (2006)
contrasts 2 opera jazz (2007)
19 aralık 1969 tarihinde, azerbeycanın başkenti baküde dünyaya geldi. babası vagif mustafa zadeh, azizanın şu anda yaptığı gibi caz ve geleneksel müziği birarada kullanarak ün kazanmış bir piyanisttir. annesi gürcistan asıllı eliza mustafa zadeh ise klasik müzik eğitimi almış bir ses sanatçısıdır.
müziğe olan ilgisi henüz sekiz aylıkken, babasının piyano ile çaldığı ezgilere, ağlayarak ya da dans ederek verdiği tepkilerle anlaşılan zadeh, dans ve resim gibi sanatın pek çok dalı ile ilgilenmiştir. üç yaşına geldiğinde ilk kez sahneye çıkan aziza, doğaçlama vokalleri ile babasına eşlik etmiştir. erken yaşlarda klasik piyano eğitimi almaya başlar ve johann sebastian bach ve frederic chopin gibi büyük bestecilerin eserlerini inceler.
aziza, onuncu doğum gününden iki gün önce trajik bir şekilde sahnede hayatını kaybeden babasının yarattığı duygu karmaşısını müziğine yansıtmıştır. bu ölümün ardından annesi sahnelere veda ederek hayatını kızının müzik kariyerine adar.
17 yaşına geldiğinde, washingtonda düzenlenen thelonious monk piyano yarışmasını kazanmıştır. aziza ve annesi bu dönemde azerbeycandan ayrılarak almanyaya yerleşir.
1991 yılında ilk albümü "aziza mustafa zadeh"i çıkarır ve 1993 yılında çıkardığı ikinci albümü "always" ile, prestijli bir alman müzik ödülü olan phono akademi ödülünü ve sony firmasının echo prize ödülünü kazanır. aziza bu albümünde, gitarist al di meola, bas gitarist stanley clarke, baterist omar hakim ve saksafoncu bill evans gibi, kendi alanlarının ustaları olan müzisyenlerle birlikte çalışma şansını yakalamıştır.
1996 yılında çıkardığı "seventh truth" albümü ile dünyanın dört bir yanında çok sayıda performans gerçekleştirdikten sonra, kendi bestelerinin yanında "my funny valentine" ve "take five" gibi caz standartlarını da yorumladığı "jazziza" albümünü çıkarmıştır. 2002 yılında, dünyanın önde gelen kayıt stüdyolarından biri olan, londradaki abbey road stüdyosunda kaydettiği "shamans" albümünde aziza, klasik müzik etkilerinin yanında kendine özgü vokal teknikleri ile ön plana çıkmıştır.
diskografi:
aziza mustafa zadeh (1991)
always (1993)
dance of fire (1995)
seventh truth (1996)
jazziza (1997)
inspiration - colors & reflections (2000)
shamans (2002)
contrasts (2006)
contrasts 2 opera jazz (2007)
dalgalı saçın ayrı bir yakıştığı mükemmellik.
(bkz: kraliçe)
kimse değinmemiş lakin taş gibi bir hatundur kendisi aynı zamanda.
aziza mustafa zadeh, azerbaycan’ın başkenti bakü’de dünyaya geldi. piyanist ve besteci babası vagif mustafa zadeh, mugam olarak bilinen geleneksel azerbaycan müziği ile cazın karışımından yarattığı müziği ile tanınıyor. annesi eliza mustafa zadeh ise klasik müzik eğitimi almış bir şarkıcı. küçük bir çocukken dans eden, resim yapan, şarkı söyleyen, yani sanatın tüm dallarıyla ilgilenen aziza, 3 yaşında babasıyla sahne aldı ve ilk doğaçlamalarını yaptı. fakat daha sonra piyanodaki yeteneği parlamaya başlayacaktı.
erken yaşlarda klasik piyano eğitimi almaya başlamasına ve j.s.bach ve f.chopin’in bestelerine olan ilgi ve hevesine rağmen, doğaçlamaya olan ilgisini ve yeteneğini de göstermeye başladı. “yeterince pratik yapmadım” diye açıklıyor ve ekliyor “çaldığımı hissetmezsem çalmam”.
babasının trajik bir şekilde 39 yaşında sahnede ölmesi aziza’nın hayatında bir dönüm noktası oluyor. bu krizin sonucunda annesi kendi sahne hayatına son veriyor ve kendini kızının müzikal yeteneklerini geliştirmeye adıyor. şu anda onun menajeri ve aziza yeni besteler yaptığında onun fikirlerine çok güveniyor. “ona güveniyorum çünkü bir klasik müzikçi olarak çok tecrübeli ve babamla da caz tecrübesi var” diyor ve ekliyor “müzik, tarih ve edebiyat hakkında çok şey biliyor”.
17 yaşındayken washington’da thelonious monk piyano yarışmasını, monk’un bestelerini kendi mugam tarzıyla yorumlayarak kazanıyor. daha sonra annesiyle almanya’ya taşınıyor ve kendi ayırt edici müzikal yönünü geliştirmeye konstantre oluyor.
zadeh, 1991 yılında kendi adını taşıyan ilk albümünü aziza mustafa zadeh’i çıkardı. bu albümde, kendi etnik köklerini klasik müzik ve cazla besleyebilen, sıradışı ve dikkate değer bir sese sahip bir sanatçı olduğu hemen anlaşılıyordu. bu ilk olumlu izlenimler 1993 yılında çıkan always albümü ile perçinlendi. yetenekleri o kadar etkileyiciydi ki pek çok prestijli caz müzisyeni aziza’nın 1995deki dance of fire albümü için bir araya gelmeyi kabul etmişti. gitarist al di meola, basçı stanley clarke, weather report’un eski davulcusu omar hakim ve saksofoncu bill evans gibi ustalardan oluşan bir grupla çalmak, kendini henüz tam olarak ispat etmemiş pek çok müzisyen için korkutucu olabilirdi, fakat aziza bir kez daha kendine özgü müzikal eğilimleriyle dolu bir albüm çıkardı. “aziza bir dahi, hem besteci hem de icracı olarak. onun müziği bana yalnız başına cazdan daha anlamlı geliyor, çünkü duyduğum şey onun kültürü.” diyor al di meola ve ekliyor “onu dinlerken azerbaycan’ı duyuyorum.”
londra ve paris’ten istanbul ve tel aviv’e kadar verdiği tıklım tıklım dolan konserlerinde, 1996 yılında çıkardığı seventh truth albümünün kapağındaki baştan çıkarıcı kıyafetinden sadece biraz daha fazla giyinerek seyircileri üzerinde tatlı bir heyecan uyandırıyor. belki de bu resim bize solo piyano ve sesten oluşan müziğinin sadeliğini yansıtmak için tasarlanmıştı. bu albümden sonra kendi bestelerinin yanında “my funny valentine” and dave brubeck’in “take five”i gibi caz standartlarının da yer aldığı jazziza albümünü çıkardı.
londra’da abbey road studios’da kaydedilen yeni albümü shamans’da aziza, müziğinden değişik örnekler sunuyor. “bach zadeh” ve “portrait of chopin”de klasik müzik etkileri görülüyor, “ladies of azerbaijan” ve “sweet sadness” bestelerinde ise kendine özgü güçlü vokal tekniği göze çarpıyor.
[alıntıdır]
erken yaşlarda klasik piyano eğitimi almaya başlamasına ve j.s.bach ve f.chopin’in bestelerine olan ilgi ve hevesine rağmen, doğaçlamaya olan ilgisini ve yeteneğini de göstermeye başladı. “yeterince pratik yapmadım” diye açıklıyor ve ekliyor “çaldığımı hissetmezsem çalmam”.
babasının trajik bir şekilde 39 yaşında sahnede ölmesi aziza’nın hayatında bir dönüm noktası oluyor. bu krizin sonucunda annesi kendi sahne hayatına son veriyor ve kendini kızının müzikal yeteneklerini geliştirmeye adıyor. şu anda onun menajeri ve aziza yeni besteler yaptığında onun fikirlerine çok güveniyor. “ona güveniyorum çünkü bir klasik müzikçi olarak çok tecrübeli ve babamla da caz tecrübesi var” diyor ve ekliyor “müzik, tarih ve edebiyat hakkında çok şey biliyor”.
17 yaşındayken washington’da thelonious monk piyano yarışmasını, monk’un bestelerini kendi mugam tarzıyla yorumlayarak kazanıyor. daha sonra annesiyle almanya’ya taşınıyor ve kendi ayırt edici müzikal yönünü geliştirmeye konstantre oluyor.
zadeh, 1991 yılında kendi adını taşıyan ilk albümünü aziza mustafa zadeh’i çıkardı. bu albümde, kendi etnik köklerini klasik müzik ve cazla besleyebilen, sıradışı ve dikkate değer bir sese sahip bir sanatçı olduğu hemen anlaşılıyordu. bu ilk olumlu izlenimler 1993 yılında çıkan always albümü ile perçinlendi. yetenekleri o kadar etkileyiciydi ki pek çok prestijli caz müzisyeni aziza’nın 1995deki dance of fire albümü için bir araya gelmeyi kabul etmişti. gitarist al di meola, basçı stanley clarke, weather report’un eski davulcusu omar hakim ve saksofoncu bill evans gibi ustalardan oluşan bir grupla çalmak, kendini henüz tam olarak ispat etmemiş pek çok müzisyen için korkutucu olabilirdi, fakat aziza bir kez daha kendine özgü müzikal eğilimleriyle dolu bir albüm çıkardı. “aziza bir dahi, hem besteci hem de icracı olarak. onun müziği bana yalnız başına cazdan daha anlamlı geliyor, çünkü duyduğum şey onun kültürü.” diyor al di meola ve ekliyor “onu dinlerken azerbaycan’ı duyuyorum.”
londra ve paris’ten istanbul ve tel aviv’e kadar verdiği tıklım tıklım dolan konserlerinde, 1996 yılında çıkardığı seventh truth albümünün kapağındaki baştan çıkarıcı kıyafetinden sadece biraz daha fazla giyinerek seyircileri üzerinde tatlı bir heyecan uyandırıyor. belki de bu resim bize solo piyano ve sesten oluşan müziğinin sadeliğini yansıtmak için tasarlanmıştı. bu albümden sonra kendi bestelerinin yanında “my funny valentine” and dave brubeck’in “take five”i gibi caz standartlarının da yer aldığı jazziza albümünü çıkardı.
londra’da abbey road studios’da kaydedilen yeni albümü shamans’da aziza, müziğinden değişik örnekler sunuyor. “bach zadeh” ve “portrait of chopin”de klasik müzik etkileri görülüyor, “ladies of azerbaijan” ve “sweet sadness” bestelerinde ise kendine özgü güçlü vokal tekniği göze çarpıyor.
[alıntıdır]
always albümü literatür üstüdür , büyülüdür , aşmıştır , bitirmiştir.
albümde davulda dave weckl , bassta ise john pattitucci vardır.
daha ne denebilir ki.
albümde davulda dave weckl , bassta ise john pattitucci vardır.
daha ne denebilir ki.
mukemmel piyano calisinin disinda cok guzel bir sese sahip azeri sanatci.mutlaka dinlenilmesi gereken (bkz: jazziza)bir albumdur.
azeri caz piyanisti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?