at

2 /
ithilquessir
satrancta cocuklara ’l’ gibi gidiyor diye anlatilan, kafa karistirip sistem bozan guclu bir tas. normal standartlar cercevesinde fil ile ayni degerde sayilsada bircok ust seviye oyunda cok daha kilit roller oynayan, feda edilen, catal ceken, onu kapanmayan, basina buyruk satranc tasi.
su hayat bitsede gitsek
atlar kusamaz.sahibi ile duygusal bağ kurar.yetistirilme tarzına bağlı olarak sahibine saldırırsanız oda size saldırır.bu özelliği tarihte savaşlarda kullanılmıştır.olaylara duygusal tepki verir.ağlama ,üzülme gibi.çok sahiplenicidir,dogum yaptıgı ilk aylarda feriştahı gelse yanına ,yavrusuna yaklaşamaz.çiftesi ölürür.eğer vahşi değilse at üzerindeki yükü kişiyi atmaya çalışmaz,ama mesela üzerine çok fazla yük yüklerseniz yürümez, huysuzluk çıkartır.insanın ruh haline göre tepki verir siz eğer gerginseniz oda gerilir huysuzlanır.(ciddiyim)siz bir yerde bekliyorsanız oda bekler mesela yayla da iken su içmek için her durduğumda o da beni beklemiştir. müslümanlıkta eti helaldir.yanılmıyorsam sadece sağ tarafı yeniyor.isandan sonra en estetik varlık olarak kabul edilir.
su hayat bitsede gitsek
atlar kusamaz.dünyada insandan sonra en estetik canlı olarak kabul edilirler.kendisi ile ilgili eskilerin dedigi’at dördünde kız onbesinde sevilir’gibi sözlerlerle sevdigini anlattıgı, insanın köpek ile beraber ama köpekten daha yakın dostudur.cok ilginc olarak yanına yaklasan kisiye duygusal tepkiler verir.mesela siz gergin olun oda huysuzlanır.uzgun olun cok ciddiyim sakin sakin yanınıza geliyo.sahibine cok sadıktır,yayladan inerken her su icmek icin durdugumda oda benı beklemiştir su icmese bile, size birisi saldırırsa oda ona saldırıyo bu özelligi tarihte cok savaslar da kullanılmıstır.mitolojide insan eti yiyen atlardan da bahsedilir..eger tasıyacagından fazla yuk yuklersenız yada canını yakıyorsa yuk durur yurumez huysuzlanır.cok iyi koku alır.birde mesela ustundesiniz costunuz engin sarı çiçek yaylasında cok ilginç bir sekilde oda cosuyo seviniyo hızlı hızlı yurumeye baslıyo.dogum yaptıgı zaman ilk aylarda feristahı gelse yanına tayına yaklasamaz.agır yuke dayanır.eger iyi bakıyorsanız kuyrugunun köku yukarıdadır.bacakları kırıldıgı zaman vurulmasının sebebi atlar ayakta uyur bacagı kırıldıgı zaman bunu saglayan kımya/kemik yapısı bozulur.her doğumda tek tavru doguruyo ama ikiz yaptıgıda olmustur.iyisi nasıl anlasılır dersenız.rahmetlinin bir sözü ile:
’alma alı satma kırı yağızın binde biri illede doru illede doru’.
ibibikler oter otmez ordayim
taşımacılık, ulaşım, spor, sirk gösterileri gibi alanlarda kullanılan, insan dostu bir hayvan. hisleri öyle güçlüdür ki, sevmezse feriştahı gelse atar üstünden. aklıma başbakan rte ’ı üzerinden attığı sahne geldi.(hala gülerim)
melankomik
bu hayvanların kırılan kemikleri geri kaynamadığı için ayakları kırılınca hayatları da bitmiş olur. hayatın acımasızlığı..
mitili
avusturya’nın internet kod harfleri.

alt seviye alanlar

ac.at - akademik kurumlar
gv.at - hükümet kurumları
or.at - organizasyonlar, sivil toplum örgütleri
co.at - ticari kuruluşlar
priv.at - kişisel alanlar
hallucinogen
bu gece bir kere daha trt 2 de yayınlanmış 1981 yapımı sağlam bir oyuncu kadrosuna sahip filmde ,bir babanın oğlunu okutmak için şehre gelişi ve bu uğurdaki mücadelesini kapsamlı ve kimi zaman birey üzerindeki sosyo-ekonomik kaynaklı baskılar da es geçilmeyerek çarpıcı bir şekilde işlenmiştir.
daffodil lament
atlar ayakta uyurlar ve uyurken yere düşme gibi bir tehlikeyede maruz değillerdir. çünkü bacak kemiklerinin kilitlenebilme özelliği vardır. atların bacakları yalnız ağır yükleri taşıyabilmeleri için değil, aynı zamanda da hızlı koşabilmeleri için özel yaratılmıştır. atlarda, diğer hayvanlarda olduğu gibi köprücük kemiği yoktur. bu da onların daha büyük adım atabilmelerini sağlar. ayrıca atların bacaklarında hızlandıkça harcadıkları kuvveti düşüren buna karşın hareket edebilme yeteneklerini artıran bir kemik kas mekanizması vardır. bu mekanizmanın çalışmasını otomobillerdeki vites sistemi gibi örneklendirilebiliriz.
akhillius
atlar inanılmaz bir görüş alanına sahipler fakat dürbün görüş alanına sahip oldukları için tam olarak iki göz arasında kalan bölgedeki görüntüyü göremiyorlar. yani gözleri geniş alandaki bir manzarayı ikiye bölüyor.
aello
gözlerinin yanda olmasından dolayı geriyi de görebilirler az biraz ancak cismin uzaklığını ya da yakınlığını hesaplayamazlar.
pipisik
20 haziran-15 temmuz 1983 tarihleri arasında düzenlenen 2. uluslararası istanbul sinema günleri’nde gösterime sunulmuş bir film.

ali özgentürk’ün yönetmenliğini yaptğı film 1981 yapımı.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol