arkadaş

2 /
freagl dreams
gözünüze gözü değmedikçe, sesinizi sesi delmedikçe hayal olan yoldaş. bazen tümden yalan içinde gezen sarhoştur. elini sıkıp merhabasını işittiğiniz ana kadar, milat o andır kıymetini bilmeli. belli bir yaştan sonra başucumuzda var olanların kutsal olduğu söylenir.
bb
orta asya’ da savaşın ok ve yay ileyapıldığı dönemlerde türk savaşçılar arkalarından gelebilecek birsaldırıyı önlemek için sırtlarını bir ağaca, kaya veya taşa vererek, ok atarlarmış.

atalarımız genelde bozkır hayatı yaşadıklarıiçin bu sırt dayanan nesne genelde bir taş veya kaya olurmuş.

at üstünde giderken bile sırtlarına bağladıkları ince, yontulmuş bir taşları olurmuş.
yıllar sonra bu sırtkoruyan taşın ismi arka-taş veya azerbaycan’daki söylenişiyle ’arka-daş’biçiminde dilimize yerleşmiş.

agresifmis
ask ne demekti en iyi arkadasim?
ben sende ögrenmistim.
öyle kocaman kirmizi kalplerle dolu bi ask degil dedigim.
disimda sessiz,aklimdan çikmayan bi kemirgen olan ask.
sana göre iki disinin arasina sikismis,
çikartmasanda zaten kendiliginden çikacak bir et parçasi.
ufacik bi kelime !
ask
noktasiz virgülsüz.
her fiili içinde bulunduran, cümle olamamis ve olamayacak isim.
insan arkadasiyla yatar mi?
tüm arkadaslarimla ask üçgen inden fazlasini,
bir sürü çokgeni olusturdular:)
"yazdiklarina gülme ,onlarin bi anlami var" demisti bi arkadasim.
ben de anlamina gülüyormusum arkadasim.
insan arkadasina asik olur mu?
ben olmusum bi ara.
baska bi arkadasim söyledi.
ona aglamisim günler,gecelerce
sonra "bitti git,
sen artik pissin" demisim
temiz olmadigini bilmiyormus gibi !
aglamamisim güya
zaten bitmis benim için,
dogru ask bulmusum bi tane en yanlisindan
baska arkadaslar girmis hayatima...
yanimdan kaçip uzaktan gülenler de olmus arkadasim,
bi kuru öksürügünden tanidigim
gündüz yasamayan arkadasim da.
arkadaslarim olmus
en renklisinden
kirmizisindan turuncusundan
en çok da turuncuyu üzmüsüm.
onu da bi arkadasim söylemis.
umursamamisim turuncuya
belki de o öyle sanmis.
simdi bakiyorum da ne çok arkadasim varmis.
akhillius
savaşın en kanlı günlerinden biriydi. asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü gördü. insanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı gibi bir ateş altındaydılar.

asker teğmenine koştu hemen:
- komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?’delirdin mi?’ der gibi baktı teğmen...
— gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. büyük olasılıkla ölmüştür bile. kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!

ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı.
- peki, dene bakalım!

asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtlandığı gibi taşıdı. birlikte siperin içine yuvarlandılar.

teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü: ·- sana hayatını tehlikeye atmaya değmez,dememiş miydim? bu zaten ölmüş...
- değdi komutanım, değdi! dedi asker.
- nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...

ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için...ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
’geleceğini biliyordum!’


geleceğini biliyordum!


kalbimizde ’arkadaşlık’ denilen bir mucize var. nasıl olduğunu, nasıl başladığını bilemezsiniz. ama bunun özel bir armağan olduğunu, allah’ın bir lütfu olduğunu bilirsiniz.gerçekten de arkadaşlar nadide mücevherlerdir. yüzünüzü güldürüp, başarmanız için cesaret verirler.sizi dinlerler ve kalplerini açmaya hazırdırlar.
phoebues
o üzüldüğünde,onun için kendi derdine üzüldüğün kadar üzülebiliyorsan,mutlu olduğunda kendi mutlu olduğun kadar mutlu olabiliyorsan;işte o arkadaşlıktır
phoebues
denizci düğümlerini bilen var mı;
denizci düğümlerinin en belirgin özellikleri çok sağlam olmalarıdır,çok sıkıdırlar.en büyük fırtınalarda bile sağlam çıkar,kolay kolay çözülmezler.işte;arkadaşlık da insanları birbirine denizci düğümleri ile bağlayan o iptir.gerçekten arkadaşınız ise o insan;o ip hiçbir zaman,hiç bir fırtınada kopmaz.düğüm her ne olursa olsun çözülmez.birbirinizi asla kaybetmezsiniz.gerçek arkadaşlıkta;insanlar ipin inceldiğini düşününce,kopacağını sanıp ondan ayrılacağınızı sandığımızda bile farkında olmadan ipi daha da sağlamlaştırırız.nasıl mı;
arkadaşlarımiz ile kavga ettiğimiz zaman ondan uzaklaşırız,ona kızıp küseriz.belli bir zaman sonra bakarız ki kızıp küstüğümüz insanı özleriz ve daha sağlam,sıkı sıkıya sevmeye devam ederiz.oysa ipin inceldiği yerde kopması da vardır.bu tür insanlar ise gerçek arkadaşlık değildir.bunu geçici bir süre yanımızda oturan yol arkadaşlarımıza benzetiyorum.işte ipin inceldiği yerde kopması;otobüsten inen kısa süreli insanlardır...
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol