bir cok anlama gelen bir kelimenin yakin anlaminda degil uzak anlaminda kullanilmasi.
tevriye
en güzel örneği şu dörtlüktür.
tahir efendi bana kelp demiş
iltifatı bu sözde zahirdir
malikî benim mezhebim zira
itikadımca kelp tahirdir.
demek istiyor ki:
tahir efendi bana köpek demiş
iltifatı bu sözde saklıdır
maliki mezhebindenim çünkü
inancıma göre köpek temizdir (tahir’dir)
*inancına göre köpeğin temiz olduğunu söylerken ineceden tahir efendi’nin köpek olduğunu da söylüyor.
tahir efendi bana kelp demiş
iltifatı bu sözde zahirdir
malikî benim mezhebim zira
itikadımca kelp tahirdir.
demek istiyor ki:
tahir efendi bana köpek demiş
iltifatı bu sözde saklıdır
maliki mezhebindenim çünkü
inancıma göre köpek temizdir (tahir’dir)
*inancına göre köpeğin temiz olduğunu söylerken ineceden tahir efendi’nin köpek olduğunu da söylüyor.
yukarıdaki örneğini ilk duyduğumda günlerce kendime gelemediğim, başarılı yapıldığı zaman müthiş etkili sanattır.
yukarıdaki tanımlara diyeceğimiz yoktur. sadece kinayeyle olan farkına dikkat çekmenin faydalı olacağını düşünerekten diyoruz ki:
kinayede sözcük, mecaz anlam kastedilerek söylenir; ancak temel anlam da ortaya çıkar. tevriyede sözcük, uzak anlam(yani ilk akla gelenden sonraki anlam) kastedilerek söylenir. bunu yapmak için, sözcüğün sesteşi olması gerekir. yani tevriyede esas olan "sesteşlik ilişkisi"; kinayede ise temel-yan-mecaz anlam ilişkilerinin ortaya çıkardığı "çokanlamlılık olgusu"dur. ancak ikisinin de ortak özelliği "bir taşla iki kuş vurmak"tır.
sarımsak da acı; ama her eve lazım bir dişi
dişi --> sarımsağın dişi (ilk akla gelen)
dişi --> kadın (sonradan akla gelecek olan, kastedilen)
tevriye, edebi sanatlardan "anlam sanatları"na dahil olmakla birlikte icrası ustalık isteyen bir söyleyiştir.
kinayede sözcük, mecaz anlam kastedilerek söylenir; ancak temel anlam da ortaya çıkar. tevriyede sözcük, uzak anlam(yani ilk akla gelenden sonraki anlam) kastedilerek söylenir. bunu yapmak için, sözcüğün sesteşi olması gerekir. yani tevriyede esas olan "sesteşlik ilişkisi"; kinayede ise temel-yan-mecaz anlam ilişkilerinin ortaya çıkardığı "çokanlamlılık olgusu"dur. ancak ikisinin de ortak özelliği "bir taşla iki kuş vurmak"tır.
sarımsak da acı; ama her eve lazım bir dişi
dişi --> sarımsağın dişi (ilk akla gelen)
dişi --> kadın (sonradan akla gelecek olan, kastedilen)
tevriye, edebi sanatlardan "anlam sanatları"na dahil olmakla birlikte icrası ustalık isteyen bir söyleyiştir.
kuranda ve islami literatürde, yahudilerin kutsal kitabına ad olarak
kullanlan "tevrat" kelimesinin iki şekilde yazılışı/okunuşu vardır.
bunlardan biri "tevrat" diğeri "tevriye"dir. bunların manası da farklıdır.
tevriye", "gizlemek" "tevrat" ise, ferraya göre, "ziya" ve "nur"
anlamındadır. kendisiyle hak sudur ettiği için bu kitap, "tevrat" ismini
a1mıştır8. ,
bu kelime, kuranda, daima "tevriye" şeklinde yazılmakta, fakat
"tevrat" olarak telaffuz edilmektedir. kelimenin yazılışı ile okunuşu arasında
fark bulunmaktadır
kullanlan "tevrat" kelimesinin iki şekilde yazılışı/okunuşu vardır.
bunlardan biri "tevrat" diğeri "tevriye"dir. bunların manası da farklıdır.
tevriye", "gizlemek" "tevrat" ise, ferraya göre, "ziya" ve "nur"
anlamındadır. kendisiyle hak sudur ettiği için bu kitap, "tevrat" ismini
a1mıştır8. ,
bu kelime, kuranda, daima "tevriye" şeklinde yazılmakta, fakat
"tevrat" olarak telaffuz edilmektedir. kelimenin yazılışı ile okunuşu arasında
fark bulunmaktadır
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?