yararcilik.
pragmatizm
fayda ve ba?ary sa?layan bilgi do?rudur felsefesine verilen isimdir.
(bkz: pragmatist)
ingiliz siyasi geleneginde onemli yeri bulunan dusunce.
pragmatizm amerikanin davranislarini psikolojik olarak kanitlar. herseyi kendi icinisteyen insanlar icin hayata anlam katar. bana cikar sagliyorsa dogrudur yoksa anlamsizdir oldureyim der.
(bkz: emperyalizm)
(bkz: liberalizm)
(bkz: postmodern toplum)
(bkz: emperyalizm)
(bkz: liberalizm)
(bkz: postmodern toplum)
bir olgunun bir değerin gerçekliğine kıstas olarak ’’sağladığı yararı’’şart koşan bir çeşit felsefi yaklaşım.mottosu:’’ne ki yararlıdır o doğrudur,ne ki doğrudur o yararlıdır’’şeklindedir.
felsefede faydacılık hem iyinin teorisi hem de doğrunun teorisidir. iyinin teorisi olarak faydacılık refahcıdır (welfarist). iyi en fazla faydayı sağlayandır ve burada fayda zevk, tatmin veya bir nesnel değerler listesine göre tanımlanır. bir doğru teorisi olarak ise faydacılık neticecidir (consequentialist). doğru hareket en yüksek faydayı verendir.
faydacılık ilk olarak 18. yüzyıl ingilteresinde jeremy bentham ve diğerleri tarafından öne sürülmüştür. fakat epikür (aipikuros) gibi antik yunan filozoflarına kadar geri gidilebilir. ilk kez ortaya atıldığında iyi en fazla insana en fazla mutluluğu getiren şey olarak tanımlanmıştı. ancak daha sonra bentham iki farklı ve birbiri ile çelişme potansiyeli olan kavram içerdiğinden birinci kısmı atıp sadece "en büyük mutluluk prensibi" demiştir.
hem benthamın hem de epikürün formulasyonu hedonistik nedenselliğin farklı tipleri olarak düşünülebilir çünkü hareketlerin doğruluğunu sebep oldukları mutluluğa göre ölçüyorlardı ve mutluluğu zevkle tanımlıyorlardı. ancak benthamın formulasyonu ferdi olmayan bir hedonizmdi. epikürün kişiyi en mutlu eden şeyi yapmasını tavsiye etmesine karşılık bentham herkesi en mutlu yapacak şeyi yapmayı uygun görüyordu.
john stuart mill "utilitarianism" isminde ünlü (ve kısa) bir kitap yazmıştır. mill bir faydacı olmasına rağmen bütün zevklerin aynı değerde olmadığını ileri sürmüştür. "mutsuz bir sokrat (sokrates) olmak mutlu bir domuz olmaktan yeğdir" sözü bu görüşünü anlatır.
faydacılığı eleştirenler bu görüşün birkaç problemi olduğunu söylemişlerdir. bunlardan biri değişik insanların faydalarının karşılaştırılmasının zorluğudur. ilk faydacıların çoğu mutluluğun felisifik hesap (felisific calculus) ile sayısal olarak ölçülebilip karşılaştırılabileceğine inanıyorlardı ama pratikte bu hiç bir zaman yapılamadı. değişik insanların mutluluğunun kıyaslanmasının sadece pratikte değil prensipte de mümkün olmayacağı ileri sürülmüştür. faydacılığın savunucuları bu problemin iki kötü seçenek arasında karar vermek zorunda kalan herkesin karşılaşabileceği bir problem olduğunu söyleyerek karşılık vermişlerdir. bir milyar insanın ölmesiyle bir kişinin ölmesinin aynı derecede kötü olduğunu söyleyemiyorsanız bu problemi utilitaryanizmi red etmek için kullanamazsınız demişlerdir.
faydacılık sağduyu ile çeliştiği için de eleştirilmiştir. örneğin kişi kendi çocuğunun hayatı ile iki yabancının hayatını kurtarmak arasında seçim yapmak zorunda kaldığında kendi çocuğunu kurtarmayı seçecektir. ama faydacılar iki yabancıyı kurtarmanın gelecekte daha fazla potansiyel mutluluğa sebebiyet vereceğinden tersini tercih etmeyi destekleyeceklerdir.
daniel dennett kararlarımızı yönlendirmek için faydacılığın kullanmasının sınırlarını belirlemek için three mile adasını örnek olarak kullanır. bu nükleer santraldaki kaza iyi mi yoksa kötü bir şey miydi? bu kaza birçok kişi tarafından nükleer enerji politikasına yaptığı etkiler yüzünden yararlı olarak görülmekteydi. (neticede çernobil kadar kötü bir kaza değildi). dennett faydacılık açısından tüm kanıtları tartıp bir karara varmak için hâlâ daha erken (aradan geçen 20 yıla rağmen) olduğunu söylemektedir.
burada söz edilen sıkıntılardan kurtulmak için faydacılığın değişik çeşitleri ortaya atılmıştır. faydacılığın geleneksel şekli en fazla fayda getiren hareket en iyi harekettir diyen hareket faydacılığıdır. buna alternatif ise en iyi hareket en fazla faydayı sağlayacak kuralın emrettiği harekettir diyen kural faydacılığıdır.
örneğin bir kişi yalan söylerse en fazla faydayı elde edeceği bir durumda olsun. hareket faydacılığına göre en doğru hareket yalan söylemektir. ama genel kural olarak doğruyu söylemek o kişiye daha fazla fayda sağlayacağını kabul edersek kural faydacılığı açısından doğruyu söylemek gerekmektedir.
faydacılık ilk olarak 18. yüzyıl ingilteresinde jeremy bentham ve diğerleri tarafından öne sürülmüştür. fakat epikür (aipikuros) gibi antik yunan filozoflarına kadar geri gidilebilir. ilk kez ortaya atıldığında iyi en fazla insana en fazla mutluluğu getiren şey olarak tanımlanmıştı. ancak daha sonra bentham iki farklı ve birbiri ile çelişme potansiyeli olan kavram içerdiğinden birinci kısmı atıp sadece "en büyük mutluluk prensibi" demiştir.
hem benthamın hem de epikürün formulasyonu hedonistik nedenselliğin farklı tipleri olarak düşünülebilir çünkü hareketlerin doğruluğunu sebep oldukları mutluluğa göre ölçüyorlardı ve mutluluğu zevkle tanımlıyorlardı. ancak benthamın formulasyonu ferdi olmayan bir hedonizmdi. epikürün kişiyi en mutlu eden şeyi yapmasını tavsiye etmesine karşılık bentham herkesi en mutlu yapacak şeyi yapmayı uygun görüyordu.
john stuart mill "utilitarianism" isminde ünlü (ve kısa) bir kitap yazmıştır. mill bir faydacı olmasına rağmen bütün zevklerin aynı değerde olmadığını ileri sürmüştür. "mutsuz bir sokrat (sokrates) olmak mutlu bir domuz olmaktan yeğdir" sözü bu görüşünü anlatır.
faydacılığı eleştirenler bu görüşün birkaç problemi olduğunu söylemişlerdir. bunlardan biri değişik insanların faydalarının karşılaştırılmasının zorluğudur. ilk faydacıların çoğu mutluluğun felisifik hesap (felisific calculus) ile sayısal olarak ölçülebilip karşılaştırılabileceğine inanıyorlardı ama pratikte bu hiç bir zaman yapılamadı. değişik insanların mutluluğunun kıyaslanmasının sadece pratikte değil prensipte de mümkün olmayacağı ileri sürülmüştür. faydacılığın savunucuları bu problemin iki kötü seçenek arasında karar vermek zorunda kalan herkesin karşılaşabileceği bir problem olduğunu söyleyerek karşılık vermişlerdir. bir milyar insanın ölmesiyle bir kişinin ölmesinin aynı derecede kötü olduğunu söyleyemiyorsanız bu problemi utilitaryanizmi red etmek için kullanamazsınız demişlerdir.
faydacılık sağduyu ile çeliştiği için de eleştirilmiştir. örneğin kişi kendi çocuğunun hayatı ile iki yabancının hayatını kurtarmak arasında seçim yapmak zorunda kaldığında kendi çocuğunu kurtarmayı seçecektir. ama faydacılar iki yabancıyı kurtarmanın gelecekte daha fazla potansiyel mutluluğa sebebiyet vereceğinden tersini tercih etmeyi destekleyeceklerdir.
daniel dennett kararlarımızı yönlendirmek için faydacılığın kullanmasının sınırlarını belirlemek için three mile adasını örnek olarak kullanır. bu nükleer santraldaki kaza iyi mi yoksa kötü bir şey miydi? bu kaza birçok kişi tarafından nükleer enerji politikasına yaptığı etkiler yüzünden yararlı olarak görülmekteydi. (neticede çernobil kadar kötü bir kaza değildi). dennett faydacılık açısından tüm kanıtları tartıp bir karara varmak için hâlâ daha erken (aradan geçen 20 yıla rağmen) olduğunu söylemektedir.
burada söz edilen sıkıntılardan kurtulmak için faydacılığın değişik çeşitleri ortaya atılmıştır. faydacılığın geleneksel şekli en fazla fayda getiren hareket en iyi harekettir diyen hareket faydacılığıdır. buna alternatif ise en iyi hareket en fazla faydayı sağlayacak kuralın emrettiği harekettir diyen kural faydacılığıdır.
örneğin bir kişi yalan söylerse en fazla faydayı elde edeceği bir durumda olsun. hareket faydacılığına göre en doğru hareket yalan söylemektir. ama genel kural olarak doğruyu söylemek o kişiye daha fazla fayda sağlayacağını kabul edersek kural faydacılığı açısından doğruyu söylemek gerekmektedir.
olayları sonuçlarına veya verdikleri yarara göre değerlendiren eski yunan akımı. yada yunan eski akımı. ya da eski değil. ya da aslında eflatun hala yaşıyor. ya da ben delirdim. (bkz: beni ben mi delirttim )
(bkz: pragmatik)
(bkz: ilerlemecilik)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?