zannedildiginin aksine butun orta ve dogu karadeniz bolgesini kaplamayan insan kitlesi.
laz
(bkz: onhaka)
(bkz: laz ziya)
(bkz: lazarov)
genellikle rizenin ardeşen pazar ve fındıklı ve artvinin arhavi ilçesinde bulunan sanılanın aksine doğu karadenizde gideyrum edeyrum diye konuşmayan kendilerine ait apayrı bir dilleri olan zamanında kafkaslardan göçüp buralara yerleşmek zorunda kalan insanlar
lazca konuşan insanlardır her ne kadar kürtler kadar sıkıntı çekmemiş olsalar da kendi dillerini kültürlerini yaşatmakta sıkıntı yaşamışlardır.
milletin lazcayı geleyirum cıdeyırum dıye bılmesı benı sınır etmekte anlatamıyorum onların ayrı bır dılı oldugunu bırı onlara anlatsın...
konustukları dil kafkas dillerine mensup olup gürcüce, megrelceyle aynı kokten geliyor. azerice ve türkçe gibi.
internetten arastirmanizi rica ettigi bir konuyu hatirlatmak amacli gonderdigi sms asagidaki gibi olan kisidir:
"x dedigim seye bakmayi sakin unutma.selam,bye."
"x dedigim seye bakmayi sakin unutma.selam,bye."
(bkz: laz hatuna aşık olmak)
asimile edilmiş ve köklerine sahip çıkmayı başaramamış millet. bu nedenle anadilleri olan lazca ölmekte olan diller arasındadır.
(bkz: lazuri)
(bkz: lazuri)
temel ve dursun fıkralarının kahramanları ve daha az asimile olmuş olanlarının onların aynısı olduğu halk.
belki de ülkemizin en renkli en insancıl azınlığıdır bu insanlar. o kadar sevdirmişlerdir ki kendilerini, bir parçamız olmuşlardır, insanlar ben lazım diyip gurur duymaya özenmişlerdir. o kadar parçamız olmuşlardır ki hikayeleri fıkraları 5 yaşındaki bebeden 80 yaşındaki dedeye herkesin ağzındadır. o kadar parçamız olmuşlardır ki tüm karadeniz laz diye çağırılmaktadır artık. ve bundan kimse gocunmaz, neden gocunsunlar. o kadar parçamız olmuşlardır ki kemençesi şivesi hamsisi kültürümüz olmuştur. kültür alışverişini en sağlıklı şekilde yaşatmışlardır bizlere. o kadar mükemmel insanlardır ki vatanlarına, ekmek yedikleri yere, hayatlarını sürdürdükleri ailelerini barındırdıkları toprağa türkiyeye karadenize aşıklardır. bayraklarına ay yıldıza aşıklardır. o kadar insancıllardır ki, karadenize yolunuz düşerse size 2 odalı evlerinde 2 odayı da açarlar, yarım tas çorbalarının hepsini verirler, kalacak yeriniz yoksa o gece sizi rahat ettirmezlerse kendileri rahat edemezler. o kadar hayatla barışık egolarından arınmışlardır ki burunlarıyla, sarı çıyanlıklarıyla, şiveleriyle yıllardır dalga geçilir, birtanesi de çıkıp siz bizi karalamak istiyorsunuz dememiştir. yoktur çünkü böyle birşey. çünkü onlarda siz biz yoktur. türk laz, laz türk, hepsi aynı manadadır onlar için. hiç bir anlam ifade etmez harf değişiklikleri. türkiye topraklarında devleti milleti vatanı için çalışmak, rahatça yatıp uyuduğu toprağı için şükretmektir onlar için en önemlisi. gerisi fasa fisadur. mevzubahis yaşadıkları ekmek yedikleri yer ise başka hiçbirşeyle ilgilenmez onlar. ne mutlu türküm diyene yi en iyi anlamış olanlardır belki de onlar.
(bkz: kurt sorunu)
(bkz: kurt sorunu)
burun denen organları uzuv sayılabilecek derecede bir yapıya sahiptir 100 metreden tanıtır o uzuv kendisini oracıkta milliyetini ele verir.
bu akşam haberlerde izledim içlerinden birisi turistlere satış yapıyor ve bir çok dil bildiğini idda ediyor... muhabirin hangi dilleri biliyorsunuz? sorusuna şu şekilde yanıt verdi;
-incilazca,japonyaca,rusyaca,fransaca,ispanyaca.....
-incilazca,japonyaca,rusyaca,fransaca,ispanyaca.....
(bkz: laz bakkal)
budur, başka bir tarifi yok:
http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/43604-yasam-hem-gulduren-hem-dusunduren-fotograflar/51
http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/43604-yasam-hem-gulduren-hem-dusunduren-fotograflar/51
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?