ihsaniye

melankomik
ülkemizde en sık karşılaşabileceğimiz yer isimlerinden bir tanesidir. benim bildiğim üsküdar’daki ihsaniye mahallesi’nin yanı sıra izmit, afyon’da ihsaniye ilçeleri vardır.
dccl
mersine mübadele yoluyla gelenlere verilen evlerle kurulan mahalledir. ismi de ihsan etmekden gelmektedir.
independence
afyonkarahisar, aynı isimli ilin merkezidir. mermercilik ve gıda sektöründe türkiye içinde ve dışında isim yapmıştır.

m.ö. 6. yüzyılda pers egemenliğine giren afyonkarahisar’ı büyük iskender fethetti. onun ölümünden sonra selevkos ve bergama krallıkları’nın egemenliğine giren topraklar, daha sonra roma imparatorluğu topraklarına katıldı. kutalmışoğlu süleyman şah’ın fethiyle ilk kez türk egemenliğine giren topraklar, 1. haçlı seferi sırasındaki hristiyan egemenliğininden sonra alaaddin keykubat tarafından yeniden türk yönetimine alındı. 13. yüzyılda germiyanoğullları’nın egemenliğinde olan bölge, osmanlı sultanı i. bayezit tarafından 1392’de alınan şehir, 1402’de anadolu’yu işgal eden timur’dan dolayı osmanlı şehzadelerinden birine verilmesiyle osmanlı egemenliğinden kısa süreliğine çıkmıştır. büyük taarruz burda başlamış olup ege bölgesinde yunan işgalinden ilk kurtarılan yer olmuştur.

kurtuluş günü 27 ağustos’tur.

evliya çelebi seyahatnamesinde afyonkarahisar’dan şöyle bahseder;

“ "buraya karahisar’ı sahip derler. sultanlık defterinde böyle yazılıdır. sancak bey iki tuğludur. uleması çoktur. halkı gayet iyidir. kalede üç buğday ambarı ve cephane hazineleri ve 78 adet su sarnıcı vardır. kapıları daima kapalı durur. yılanı ve çıyanı gayet çoktur. kimseler yoktur. daire biçimindeki kale çevresi iki bin adımdır. etrafı köy ve kasabalar, bağ ve bahçelerle süslüdür. bu üç kale kapısından yukarı ve aşağı ne at nede katır inip çıkabilir. orta hisarın kapısı kıbleye karşıdır...
bu şehrin hangi evine girersen bir saray görünür. misafirhanesi ve haremi ayrıdır. geniş avlular içindedir. mükellet ve müzeyyen imaret camisi burma minarelidir ki misli bursa şehrinde ola... hastalara şifa veren bir hamamı, yetmiş hücreli medresesi vardır... yedi tekke vardır... beş hamamı vardır... iki çarşısı vardır... saraçhanesi hiçbir diyarda yoktur... burada işlenen besatları hiçbir diyarda işlenmez... zira karahisar köselesi, sahtiyan ve gönleri pembeye çalan renktedir. yüz dükkânlık tabakhanesinde üç bin kişi çalışır. dükkânları şehrin dışında, derenin iki kenarındadır. ayrı cami ve mescitleri vardır. on dokuz tüccar hanı vardır... çarşı pazarı öyle kalabalıktır ki, insan insanın omzunu sökemez. zira büyük şehirdir ve çevresi gayet mamur kasabalardır. nimetleri çoktur. gayet mümin kimselerdir. amma halkının rengi sariya meyyaldir. zira bu bölge afyon bölgesidir ve ekseriya afyon tiryakisidir. havası ve suyu güzel olduğu için nane çöpü gibi, lades kemiği gibi arık âdemler değillerdir. bütün halk çuha, ferace ve kontoşlar giyerler. âlim ve zenginleri samur ve sof ferace giyip gezerler. halkı ekseriya mevlevi olduğu için külah üzerine beyaz sarık sararlar ve cümle beyaz çarşaf bürünürler... halkı gayet zekidir. okumuşu ve düşünürü çoktur... bu şehir münevver ve ruhani bir şehirdir. insan bu şehre girince, kalbi, gözü açılır, bağ ve bahçelerinde gamı dağılır, canına can gelir..."

http://tr.wikipedia.org/wiki/afyonkarahisar

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol