hedon

goretomb
dark tranquillity grubunun $arkisidir.
butun zamanlarin en ba$arili 10 parcasindan birisidir ayni zamanda.

enter suicidal angels
how hungry have we become;
like animals naked in shame
fed with the hooves of apocalypse
that galloped down, disordered
worlds behind
from word to a word i was led to
a word
that spanned over cultures in rage
crimson masses, steeped in decadence
holding our tongues to the thirsty
sun
so, is the future still open?
then enter, hornet, from our hive-dark
hearts
to draw down the end from within
we need not the horns
that emanate from our warty, haunted
bodies
nihilist, hedon
the priceless art of their lives
sorrow is a wing laid atop their
heads.
skin deep, we carve our immeasurable
sorrow
in the fold of your shivering arms
hedon,
your children wild
and filled with death
jupiter in our unforgiving eyes;
a pandemonium of bodies and gold
eager, as a part of your face
and the sickness attached to your
skin stone
as the wine-rush,
chargin from androgynous wombs
to open free the lid of pain
hedon,
rinsed in post-human shadows
a monument scorned by the teeth
of time
stale-faced keeper of secrets,
leaded with implosive fire
the whore that carried the apostle
to the mating point on the graves
of giants
we look at you, afraid
to see what we really are.
hedon
türkçesini de yazayım tam olsun:

ne kadar da aç (açgözlü) olmaya başladık
geride düzeni bozulmuş dünyaları
dörtnala terk eden kıyametin ayakları
üzerinde beslenen haysiyetsiz çıplak hayvanlar gibi!

sözcükten sözcüğe, bir sözcüğe ulaşıyorum
ihtiras (tutku, öfke, hırs) içindeki kültürlere yayılan.
tutkulu güneşe dillerini uzatan
çöküşün (yıkımın) içine işlediği
kıpkırmızı kitleler.
peki, gelecek hala belli mi?
sonra, eşekarısı, arı kovanı gibi karanlık kalplerimize girsin
içerdeki sonu dışarı çıkarmak için.

lanetli (güvenilmez) ve siğilli kalplerimizden
yayılan uyarılara (sonu haber veren borulara)
ihtiyacımız yok.

# nihilist? hedon?
yaşamlarının paha biçilmez sanatı (olan) ıstırap,
onların kafalarına yerleştirilmiş bir kanat.
deri’nin derinliklerine in; sonsuz acımızı
senin titreyen kollarındaki çukura gömdük. #

hedon!
senin çocukların vahşi ve ölümle dolu.

# acımasız gözlerimizdeki jüpiter:
vücutlardan ve altından oluşmuş bir cehennem. #
açgözlülük,
senin yüzünün bir parçası ve
(taşına) deri’ne yerleştirilmiş bir hastalık gibi;
acının kapaklarını açmak (sebest bırakmak) için
çift eşeyli döl yatağından yüklenen
şarap zerresi gibi.

hedon!
insan sonrası (ölüm-ötesi) gölgelerde durulanmış
zamanın dişleriyle küçük gördüğü bir başyapıt.
yalvartıcı ateşle yüklenmiş
sırların bitkin yüzlü koruyucusu.
havariyi devlerin mezarlarının üzerindeki
çiftleşme noktasına taşıyan orospu.

sana bakıyoruz ve korkuyoruz
aslında ne olduğumuzu görmekten.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol