eski bir ask masalinin iki kahramani. turk ve iran edebiyatinda cok islenen bir konu. ferhat ile sirin birbirlerini cilginca severler. sirin soylu bir genc kiz, ferhat halktan bir delikanli oldugu icin, birbirlerine kavusup mutluluga ulasamazlar. sirinin yakinlari ferhata akla gelmedik zorluklar cikartirlar. demir yapili bir dagi delmesi gerektigi sarti da guclukler arasindadir. ferhat, zekasi, teknik bilgisi, bilek gucu, asktan aldigi kuvvetle dagi deler. sirine kavusmak uzereyken, bu defa dusmanlari sevgilisinin oldugunu haber verirler. ferhat, bu aci haber karsisinda; unlu kulungunu basina indirerek intihar eder. durumu ogrenen sirin de sevgilisinin acisina tahammul edemeyerek olur. halk edebiyatimizda ferhat, divan edebiyatta husrev olarak gecen bu masal kahramaninin deldigi dagin adi "bisutun daglari"dir.
ferhat ile şirin
bos insanlar.
(bkz: ferhat ile şirine)
(bkz: ferhat ile uğur)
ferhat ile şirin efsanesi
ferhat, nakkaşlık yapan, şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.
amasya sultanı mehmene banu’ya, kız kardeşi şirin için, dünürcü gönderir ferhat. sultan; şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ şehire suyu getir, şirini vereyim” der, demesine de su, şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
ferhatın gönlündeki şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. kayalar yarılır, yol verir suya. zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
mehmene banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar ferhat’a. su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek ferhat’a ulaşır. ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. “ne vurursan kayalara böyle hırsla, şirinin öldü. bak sana helvasını getirdim” der. ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. ferhatın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “şirin !” seslenişleri yankılanır kayalarda.
ferhatın öldüğünü duyan şirin, koşar kayalıklara bakar ki ferhat cansız yatıyor. atar kendini kayalıklardan aşağıya. cansız vücudu uzanır ferhatın yanına.
su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. ikisini de gömerler yan yana. her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. iki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.
ferhat, nakkaşlık yapan, şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.
amasya sultanı mehmene banu’ya, kız kardeşi şirin için, dünürcü gönderir ferhat. sultan; şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ şehire suyu getir, şirini vereyim” der, demesine de su, şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
ferhatın gönlündeki şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. kayalar yarılır, yol verir suya. zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
mehmene banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar ferhat’a. su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek ferhat’a ulaşır. ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. “ne vurursan kayalara böyle hırsla, şirinin öldü. bak sana helvasını getirdim” der. ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. ferhatın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “şirin !” seslenişleri yankılanır kayalarda.
ferhatın öldüğünü duyan şirin, koşar kayalıklara bakar ki ferhat cansız yatıyor. atar kendini kayalıklardan aşağıya. cansız vücudu uzanır ferhatın yanına.
su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. ikisini de gömerler yan yana. her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. iki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.
aşklarının ne kadar büyük olduğu tartışılır.
http://yfrog.com/16yepisyenidagj
http://yfrog.com/16yepisyenidagj
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?