batikent

proberos
ankara da murat karayalcin in baslattigi ve gelistirdigi yerleske olusumu. sessiz, sakin, havasi temiz, sehirlesmenin problemlerinden uzak bir bolgedir ancak supermarkete gidip deterjanlari izlemek disinda pek sosyal faaliyet barindirmaz.
ya basta viva zapatista
ankara’da yenimahalle ilçesine bağlı, nüfusu 300 bini aşan semtin adıdır.ilçe olması için yıllardır çalışmalar sürdürülmekte ise de hala durumunda bir gelişme yoktur.yeşil alanları bol olmasıyla da bilinmektedir.
godsend
birincisi batıkent bir ilçe değildir.ikincisi ısrarla olmaya çalışmaktadır.
sakin yerleşkelerden biri olup bazen ölüm sessizliğine bürünür kimse kimseyi tanımaz,umrrundada değildir.giderek daha da kendi haline çekilmektedir.
site üzerine site yapılmakta ve nüfusu her geçen gün artmaktadır.iki sınıf insanın oturduğu yer haline gelmiştir. birincisi eski müstakil evlerde oturan çoğu emekli olmuş yaşlı insanlar.ikincisi lüks vaillalarda ve sitelerde oturan daha burjuva sınıf.
gün geçtikçe de sayısı artan minik kiliseleri mevcuttur.
bünyesinde orta büyüklükte alışveriş merkezleri,çok sayıda park ve sosyal tesis barındırmaktadır.
metroya bindiğinizde en son varacağınız yer batıkenttir.
ereshkiga
eskiden, ilk medeniyet zamanlarında, gayet emekli, gayet memur, gayet sakin ve kültürlü bir kesimin nüfusunu oluşturduğu, fakat şimdilerde uygun fiyatları ve iklim/bitki örtüsü kalitesi dolayısıyla bohçasını toplayanın yerleşmesiyle çarşı mafyalarının, ayyaşların yer yer mekan bellediği, ilçe olmaya çok yatkın, 10 yıldır ankara metrosunun son durağı semt.
schumi
ankara’daki en kötü semtlerden biridir. bakkal makkal yoktur bi defa. alışveriş merkezleri vardır. o merkezlerin de içinde bin tane dükkan vardır. iki tane ekmek alacak olsanız da oraya gideceksiniz, büyük bi alışveriş yapsanız da oraya gideceksiniz. akşam 10’da da kapanır buralar, sigara stoğunuzu yapmanız lazım yani. yoksa benim bir kere yediğim gibi siz de boku yersiniz. sonra ev de yoktur orda doğru dürüst. paso site vardır. hepsi birbirine benzer. tam bir komün hayatı söz konusudur. metro olmasa ulaşım çok büyük bir sorun olur. metronun çıkışında da kapitalizmin batıkentteki sembolü olan hayvani büyük bir gimsa vardır. herkes bok varmış gibi gimsa’ya alış verişe gelir. gerçi hemen yanındaki kilere nazaran daha ucuzdur.

bu gimsa’nın bir de servisleri vardır. diyelim metrodan indin. batıkent’in bir ucunda evin de. dolmuşa/otobüse 1.20 ytl para vereceğine git o paraya bi cips al, servisler ücretsiz bıraksın evine kadar. cipsi serviste yeme ama, ayıp olur o kadar insan içinde, milletin canı çeker.

öğrenciyken, çalışırken, işçiyken, memurken yaşanılmayacak memlekettir. ama emekli olunca emekli ikramiyenizle hemen gidin bi ev alın ordan. emekliler için rahat olur. "yok ben şimdi gitmek istiyom, orda yaşayacam" derseniz bi arabaya şiddetle ihtiyacınız olacak.
bordoblue
ankara’nın gayet hoş bir semtidir. dar sokaklarında kışın kar yağışı altında gezmek başlı başına bir keyiftir.ticari beyinlerin eserleri yıllar geçtikçe artmaktadır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol