bir cezmi ersöz kitabı.
öyküleri;
(bkz: kafalarını karıştıracak bir öykün yoksa yandın demektir)
(bkz: bir daha burdan asla çıkamam)
(bkz: aile içi dengeler meselesi)
(bkz: öyle biri)
(bkz: taze bir kandı o şirketlerde)
(bkz: annelik oyunu bitti)
(bkz: gül abla ve zulüm)
(bkz: işsiz olanlara karşı hep suçluluk hissetmişimdir)
(bkz: otobüsümüz yolun kenarında öylece duruyordu)
(bkz: gitmeden önce size bir zarf bıraktı)
(bkz: insanlar yalnızlıktan vücutlarını kokluyorlardı)
(bkz: gece radyolarında bir dostu aramak)
(bkz: seni nefretimle koruyorum)
(bkz: son arkadaş)
(bkz: hep birlikte çürüyoruz ama ne olur şimdi ayrılmayın)
(bkz: özgürlük değil müzik seti)
(bkz: hulusi kentmen o semt karakolunda hala başkomiser mi)
(bkz: bir ölünün elini tutmak)
(bkz: nasıl olsa bir gün biri gözlerime bakacaktı)
(bkz: rol yaptığını bilen bir insan hiç başkaldırabilir mi)
(bkz: yalnızlığımdan kurtulmak için çok güzel susmam gerekiyor)
(bkz: balıkçı kral)
(bkz: unutulma çağı)
(bkz: denize açılan birisine yardımcı olmak)
(bkz: çığlık)
(bkz: aşka hazır hale gelmek)
(bkz: güneş açınca sevgili gelir)
annelik oyunu bitti
mart 2000de cikartilan cezmi ersoz kitabi.
sanki butun bunlari kendine soyluyor, kendinle konusuyor gibiydi. dogruldu, semenderini su bardaginin icinden usulca alip gogsune yerlestirdi. semenderin kulagina yavasca, "sakin ol bebegim, sakin ol, yok bir sey." dedikten sonra ustunu giydi. sonra o da bir sigara yakti, sonra da bakislarini gece lambasinin golgelere bogdugu odasinin tavaninda bir noktaya dikerek konusmaya devam etti: "biliyor musun, fotokopiyle cogaltilmis gibisiniz. duygulariniz hep onceden kurgulanmis. bana benzer seyleri soyleyip sonra da benimle sevismek isteyen, ama gogsumdeki semenderi gorunce hemen hemen ayni tepkileri gosteren o kadar cok erkek oldu ki, artik her seyden ve herkesten umudumu kestim... gece aldiklari alkolun etkisiyle benim icin olmek istediklerini soylerler, buradan giderken de cuzdanlarini kontrol ederler, yerinde duruyon mu diye..."
sanki butun bunlari kendine soyluyor, kendinle konusuyor gibiydi. dogruldu, semenderini su bardaginin icinden usulca alip gogsune yerlestirdi. semenderin kulagina yavasca, "sakin ol bebegim, sakin ol, yok bir sey." dedikten sonra ustunu giydi. sonra o da bir sigara yakti, sonra da bakislarini gece lambasinin golgelere bogdugu odasinin tavaninda bir noktaya dikerek konusmaya devam etti: "biliyor musun, fotokopiyle cogaltilmis gibisiniz. duygulariniz hep onceden kurgulanmis. bana benzer seyleri soyleyip sonra da benimle sevismek isteyen, ama gogsumdeki semenderi gorunce hemen hemen ayni tepkileri gosteren o kadar cok erkek oldu ki, artik her seyden ve herkesten umudumu kestim... gece aldiklari alkolun etkisiyle benim icin olmek istediklerini soylerler, buradan giderken de cuzdanlarini kontrol ederler, yerinde duruyon mu diye..."
bir cezmi ersoz kitabi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?