aldatmak

kadın yahut erkek farketmez, bireyin kendine atacagi en buyuk gol olur bu. her gercegin bir gun ortaya cikmak gibi kotu bir huyu vardir derler ya, cikar gercekten. aldatan kisi son pismanlik neye yarar sarkisi ile ortada kaliverir allah muhafaza.

bir kere yapıldığında asla bir kere ile kalmayan eylem olmakla birlikte aldatan bireyin empati yeteneğini zirveye çıkaran bir seçimdir ve bu tanım tecrübe ile sabittir ne yazık ki.
aşk için aldatmak ve seks için aldatmak vardır. ikisi de aldatılanın hayata bakışını değiştirir, zayıf bünyelerin geleceğiyle oynar bazen. ama bu konudaki ayrım, sadece affetmek söz konusu olunca ortaya çıkmaktadır.
aşk için aldatan, affedilmeyi dilemiyor ama affediliyor..
seks için aldatan ise, affedilmeyi diliyor ama affedilmiyor..
bu durumun bize sunduğu sonuç ise kadınların, güven denilen duyguya testesteron denilen hormondan daha az önem verdikleri gerçeği oluyor..
çünkü, bir erkek aşk için aldatıyorsa, kadının tek tesellisi erkeğinin onu hep aynı kadınla aldatmasıdır. bu durum, bir annenin sokağa saldığı çocuğunun gidebileceği yerleri biliyor olma rahatlığı ile benzerdir.
bir erkek seks için aldatıyorsa eğer kadının tesellisi olmuyor, başroldeki kadının içine " acaba bende başka bir kadının aldatılmasında kullanılan bir obje miyim" şüphesi yerleşmesi, onu affetmesini engelliyor..
ve son olarak aldatmak, asla aldatanın suçu değildir.. aldatanın tercihidir ve bu dünyada her insan tercihlerini yaşar..
aldatılan ise hayatına kaldığı yerden devam eder ve yine aldatılır..

kadınerkek ilişkisiyle sınırlandırılamayacak kadar geniş kapsamlı bir kandırma eylemidir.bir sisteme uydurulmak adına gerçeklik algısında yapılan her türlü oynama da bu kavramın kapsamındadır,proje üret(e)meyip sipariş uygulamalar yoluyla halka yapılanlarda bu kapsamdadır,bir gün algılarınız açılır da yıllardır yönetmen koltuğunda oturduğunuzu sandığınız mekanda aslında sadece bir figuran olduğunuz gerçeği ile yüzleşip aslında tüm çabanızın oyunculuğunuzu küresel yönetmenlere beğendirmek olduğunu anladığınızda tam bağımsızlık kavramını sorgularsınız bu kez,sorgulamalısınız da.

eger evli bir ciftte taraflardan biri digerini aldatmissa eger aldatilan taraf ’haksiz eylem’ nedeniyle aldatan tarafi dava edebiliyor. eger cift arasinda resmi nikah yok ise aldatilan tarafin hic bir istemi kabul edilmiyor. ozellikle de tazminat.

muhteşem bir örnek:

#1032467

(bkz: yılan olsa aynı delikten sıkılır)

kızların da erkekler kadar aldattığı artık yadsınamaz gerçektir. olay bence tamamen dışarıdakinin cazibesidir fakat bazen bazı farklı nedenler maske olarak kullanılır.

(bkz: orospu çocuğuyum demenin yolları )

#982479

eskiden doğaya saygısız bir insandım. doğa bana bir osmanlı tokadı attı.

artık kendisine daha çok saygı duyuyorum.

her insanın tek eşli olabileceğine inanmak doğaya saygısızlıktır. ama kişi kendini bilmeli ve tek eşli olamayacağının bilincine vardığında ya hiç evlenmemeli yada kendini dizginlemelidir. bu durumda ne aldatan nede aldatılan olur kişiler.

istatistiklere gore kalp krizi sebebi ile olen erkeklerin %85 i karilarini aldatirken oluyorlarmi$.

bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine...

farkli bir baki$ acisi;

http://tinyurl.com/2u92shm

kendini karsidakinin yerine koymamaktir.

asla yadırgadığım bişey değil, yapmam da demiyorum fakat ; sevgilisiyle mutlu, ruhsal,fiziksel her türlü aradığını onda bulabilen, ilişkisinde hiçbir eksiği olmayan, seven sevilen biri buna neden ihtiyaç duyar merak etmeden duramıyorum..

(bkz: aldatılanlar)

aldatmak insanın kendisine yakışmayanı giymesidir.

yapanın da yaptıranın da sebep olanın da allah belasını versin. evet.

ınsanın hem karsısındakı ınsana hem de kendısıne olan saygısını kaybettıgı andır.

o kadar enerji masrafı...