6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı

0 /
valequentill
aynı ve ya benzer bir skoru fenerbahcenin alması durumunda ne tepki vereceği meçhul olan bir kesim insanların, esprileri kaldıramadığından mı dense , ne dense bilinmeyen bir şekilde olaya hemen milli duyguları enjekte ettiği maç olmuştur.
redcrow
bu maç kendi tuttuğu takım dışında hiçbir türk takımın aldığı kötü sonucun türk futboluyla bağlantılı olabileceğini bile düşünemeyen andavalların, sikindirik espri anlayışllarını hoyratça sergilemelerine de vesile olmuştur.yaşadığı ülkenin 104 yıllık şanlı bir klübü elin ingilizinden 8 gol yiyor, bu haşeratta utanıp sıkılmadan, üstelik bu skorla dalga geçmeye çalışan ingiliz basınına taş çıkartırcasına kendi sefil egosunu eğlendiriyor..boncuk var orda boncuk..


"8taş ha, ehehe hee hehe ııığğğ"
greyfurt
türkiye’nin değil beşiktaş’ın rezil olduğu karşılaşmadır. sadece bütün türkiye üzülmüştür. (bazı yalama yazarlarımız hariç)

liverpol gibi dünyanın en pahalı ve kaliteli liginde defalarca şampiyon olmuş, şampiyonlar ligindede bir çok başarısı bulunan bir klübe kabul edilemez bir skorla yenilmiştir.(sigma olomouc’u hatırladığınız tek olay nedir?)

malubiyetin en büyük sorumlusu "as takımı çekeceklerini" böylesi önemli bir karşılaşma öncesi açıklayarak motivasyonu yokeden, gelecek kaygısını futbolculara yaşatan yönetimdir.

üstüne birde utanmadan, ertuğrul sağlam gibi bir teknik adamı kurtların önüne atmış ve istifasını reddetmemişlerdir. (henüz reddetmediler ama ilk anda reddetmeleri gerekirdi-ha kabul ederlerse vay kalıplarına)

bu ülkede herkes ertuğrul sağlam gibi sorumluluğu üstlenebilecek onur ve iş disiplinine sahip olsaydı; bu ülkenin çocukları kakolu süt yapmak için nano teknoloji kullanıyor olurlardı.

yönetim artık istifa etmeli. daha fazla zarar vermeden.
bukowski
çarşı inönü’de liverpoollu oyuncuları desibel manyağı yapınca, adamlarda karsılık verdi tabi, onlarda gol manyagı yaptılar besiktaş jimnastik kulübünü.
incem ben
bazı dalkavukların sanki beşiktaş galatasaray veya beşiktaş fenerbahçe maçı gibi algıladığı maçtır.türkiye olarak rezil olduk türkiye olara üzülmeliyiz.bazılarımızın unutmaması gereken rezillikleri vardır. ingilizler değilde almanlar bizi böyle yenselerdi bu kadar koymazdı.ayrıca sanki mahalle maçına çıkmış gibi oynadılar.yazıktır günahtır.

edit:ver ver eksi ver ohh$ yarasın.
dalyarock
sadece beşiktaş için değil türkiye için yüz kızartıcı bir durum...ama bi yandanda insanın reklamın iyisi kötüsü olmaz diyesi geliyor..

kabus geceden sonra gazetelerde görmeyi umdugumuz ama göremedigimiz bazı ba$lıklar..

-çar$i 9’a karsı 8 kafi!
-küççükken sekiztaş oynayanlar parmak kaldırsın.
-rtük‚ starı porno yayın yaptığı nedeniyle süresiz kapattı.
-çarşıdan aldım 0 tane, eve geldim 8 tane.
-3 hece (8) harf 8ekistas!!
-liverpool u oyuncular "irza gecme" suclamasıyla goz altına alındı..
-alen sahaya 8 li cektir kartala.
isimsizkahraman
beşiktaş klubüne özgü bir skordur.türkiye liglerinden hangi takımı gönderirsen gönder bu farkı yemez böle sorumsuz oynamaz.yönetimden futbolculara herkesin klubü terk etmesi gereklidir.
ederleziavela
liverpool

kaleye çekilen şut: 30
isabetli şut : 19
topla oynama oranı : % 65

besiktas

kaleye çekilen şut: 4
isabetli şut: 1
topla oynama oranı: % 35

futbolda, extreme bir durum olmadığı sürece, topa daha fazla hakim olan takımın oyunu kazanma olasılığı diğer takıma oranla daha fazladır. peki topa sahip olmak için ne gerekli ? ortasahanın hakimiyeti. bu hakimiyeti de, ancak ve ancak mücadele ile kazanabilirsiniz.

beşiktaş dün bunu başaramadı. sürekli pas hataları, korkak bir oyun anlayışı, kadro yetersizliği, taktiksel hatalar vs vs vs ama emin olun liverpool, ömrü hayatında bu futbolu kolay kolay oynayamaz.

olmadı mı bir takım şanssızlıklar ? tabiki oldu (!) ilk gol defans hatası ile geldi. peter crouch’un çektiği şut hakan arıkan’dan dönüp tekrar crouch’un önüne düştü.ikinci gole de, defansın hatası ve hakemlerin dikkatsizliği neden oldu. yahu ingiliz takımlarının fırsatçılığını yıllardır öğrenemedik gitti (!) gerek manchester united, gerek arsenal ve gerek chelsea, olası taç, serbest vuruş ve faul gibi kararlarda , rakip oyuncular malak malak etrafa bakarken topu oyuna sokup rakibi gafil avlarlar. özellikle bu atraksiyonu, ryan giggs, frank lampard, thierry henry, robert pires, steven gerrard, david beckham ve adını hatırlamadığım nice oyun kurucular tatbik eder. bu stratejik hareketi tüm takımlar uygulasa da, bence ingiliz takımları bu konuda ihtisas yapmıştır.

hal böyle olunca john arne riise’de ikinci göle sebep olan taç atışını kullanmıştır. ha yerinden kullanmaması çok mu sorun ? eger 1-2 metre ise sorun teşkil etmez, fakat dünkü gibi 6-7 metre koşup andrej voronin’e atılan taç atışına markus merk ya da yan hakemler müdahale etmeliydi.

beşiktaşlı değilim. malubiyete de kulp bulmak değil amacım, ki bu skora kulp falan bulamazsınız zaten... diğer gollere bakıyoruz, biri ibrahim toraman’a çarptı gol oldu, bir diğeri sanırım koray ya da diatta ya çarptı gol oldu (!) demem o ki, şans faktoru malesef beşiktaş’ın yanında hiç olmadı. yenilen 4 göle bakıyoruz, şanssızlık, hakem hataları etki etmiş, peki kalan 4 gol ? e kusura bakmayın ama 4-0 dan sonra beşiktaş’ın dizginleri bırakması, bekaretim nasıl olsa telef oldu, bari tecevüzden zevk alayım mantığına bürünmesi gayet normal. keza liverpool’unda tecevuzcu co$kun kimliğine bürünmesi de bir o kadar normal (!)

olan oldu, besiktas tarih yazdi ama beni ilgilendiren kısım bundan sonrasıdır. ertuğrul sağlam istifa etti ya da istifaya zorlandı tam olarak bilmiyorum fakat sinan engin efendi şöyle bir açıklama yaptı ki, beni asıl huzursuz eden...

" sayet istenirse istifaya hazirim "

be kardeşim, sen de bu takımın teknik kadrosunda isen eger ertuğrul sağlam’ın ödediği kefarete ortak olman gerekmez mi ? bu dürüstlüğü, bu delikanlılığı gösterecek adam degil misin sen ? ama nerdeee, beşiktaşa canım feda parolası adı altında rant sağlamak varken, beşiktaş spor kulubunun adını kullanarak mafya babalarına yardım etmek varken, neden istifa etsin sinan engin ?

zılgıttan payını asıl alması gereken yıldırım demirören denilen facia karakterdir.

ulan vicente del bosque’yi getirdin devre arası gönderdin, jean tigana’yı getirdin onu da gönderdin, gönderirken verdiğin tazminatlar beşiktaş’ın kasasından çıktı (!) transferi teknik heyet yapıyor dedin ne üdüğü belirsiz, ikinci sınıf oyuncuları kadroya kattın. yönetimde çıkan çatlak sesleri bertaraf etmek için kulube canı gönülden bağlı yöneticilerin ayağını kaydırdın. olası bir başarısızlıkda teknik hocalara yüklendin, kovdun, ceza verdin vs vs vs... fenerbahçe derbisini kaybettin mhk ve tff ’na saldırdın. haddin ve yetkin olmamasına rağmen beşiktaş’ın paf takımını sahaya sürmekle tehdit ettin. yine haddin ve yetkin olmayarak affan kececi ve ismet arzuman’ı istifaya davet ettin. başarısızlığına kulp bulmak, gündem değiştirmek için, maç sonunda fenerbahçe spor kulubunun yöneticilerine bok atarak zan altında bırakmaya çalıştın. yahu kardeşim, bari her fırsatda beşiktaş’ın hakkları diye çemkirme (!) beşiktaşın haklarını çok düşünseydin eğer, beşiktaş’ın borsadaki hisselerini, olası dalgalanmaları ve deger kayıplarını düşünüp takımı sahadan çekme kararı almaz, seyirciyi maca gelmesin gibi bir kelamı ekranlar aracılıgı ile taraftara deklare etmezdin. yahu kardeşin beşiktaş spor kulubu senin babanın çiftliği mi ki ?

bir insan hatayı önce kendin de aramalı diye düşünüyorum. her fırsatta masaya yumrugunu vuran, her fırsatta beşiktaş için, elinden geleni yaptıgını söyleyen yıldırım demirören, vakt i zamanında kulube hibe ettiği parayı giderken alacagını söyleyen bir adam (!) bakın adam diyorum, gote girebilecek entryler?

velhasıl kelam, alınan 1-2 başarısız sonuç neticesinde, istifalara, görevlerden alınmalara karşıyım fakat sezarın hakkını sezara verceksin..

asıl yıldırım demir ören’e iltimas tanınmamalıdır.

yönetemiyorsan gideceksin (!)
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol