22 temmuz 2007 türkiye genel seçimleri

schumi

akp’nin kazanmadığı, muhalefetin kaybettiği, kabak gibi ortadadır. burada akp ile alakalı olarak yazılacak herhangi bir şey bulamıyorum.

ana muhalefet partisi chp, türkiye demokrasi tarihindeki en basiretsiz muhalefeti yapmış, insanları "sosyal demokratız" yalanına (hâlâ nasıl olduğuna inanmadığım bir şekilde) inandırmış, "darbeci", "orducu", "faşist" kimliklerinin alayına bürünüp oy kazanmaya kalkmıştır.

chp, inanılmaz bir korku siyaseti izleyerek, insanları gölgesinden dahi korkar hâle getirmiştir. gerçekte hiçbir zaman sol olamamış bir partinin (bunu ileride inceleyeceğiz), böylesine elitist ve milliyetçi politikalara rağmen kendisini tüm türkiye’ye solcu diye yutturmasını kimler nasıl açıklıyor bilemiyorum. baykal’ın sosyalist enternasyonal toplantılarına gidip horul horul uyumasından mıdır, yoksa inönü’nün yıllar önce "valla herhalde ortanın soluyuzdur" demesinden midir, insanlar chp’nin çizdiği bu imaja hürmet etmiştir. üzerine bir de chp ve dsp’nin seçim ittifakına (ki şu günlerde baykal’ın dsp’yi bir tarafına dahi takmadığını izliyoruz güzel güzel) "sol birleşti" yaftası yapıştırmak, gerçekten oynanan gölge boksunun açık tezahürüdür.

chp, bir yandan da amacına ulaşmıştır: deniz baykal, beceriksiz bir siyasetçi olsa da, ona aldanmaya hazır kitleleri bu korku suyuna batırıp batırıp çıkartmayı çok iyi becermiştir. potansiyel oy kitlesi olan üniversite öğrencileri ve solcu eskileri gibi kesimleri, yarattığı korku politikasıyla uyutmuş, "tehlikenin farkına" vardırmıştır. bugün ben en yakın ve aklı açık arkadaşlarımdan dahi "e artık son biraları içiyoruz herhalde", "bu halk ne kadar aptal" gibi şeyler duyuyorsam; ülkenin okumuş ve aydın olduğuna inandığım / olmasını umduğum kesiminden "bittik mahvolduk, iran olduk" yaygaraları işitiyorsam, baykal’ın amacına ulaştığı gün gibi ortadadır.

zira baykal, hiçbir zaman iktidara oynayan bir siyasetçi olmamıştır. türk ulusalcıları seçime kadar chp - mhp koalisyonunun hayallerini kurageldiler, ancak baykal’ın dahi bu hayale kapılmadığı ortadadır. baykal, oyunu 1.5 puan arttırmış olarak mecliste ana muhalefet konumunda olmaktan son derece memnundur. çünkü chp, demokratik seçimlerin yapıldığı 1950 yılından beri hâlâ ve hep "ana muhalefet partisi"dir. arada iktidar gördüğü de olmuştur ya, onun için msp ile koalisyon yapmayı, güneş motel’de ayak oyunları çevirmeyi göze almıştır. çünkü chp şunu her zaman bilir: bu kafayla gittiği sürece, demokratik ve şeffaf şartlarda oy kullanıldığı takdirde (1946 seçimlerini işaret etmek isterim burada), chp iktidar olamayacaktır. çünkü ne chp kafası, ne de chp kadrosu, tek başına iktidarı kaldıracak düzeyde değildir. zaten halk da bu insanlara güvenmemektedir.

şimdi ne olacak? inanın, hiçbir şey olmayacak. chpliler mağlubiyeti "bu halka demokrasi verince böyle oluyor işte" diyerek açıklayacak, aralarından belki sağduyulu bir iki tanesi çıkarsa "biz sosyal demokrat bir parti olamadık, tuttuk orduyu ve politikalarını destekledik, halkı hiç umursamadık" diyebilecek ve 2002 seçimlerinin ertesinde ne olduysa, şimdi de öyle olacaktır. arada "iran olduk" çığlıkları atan gerzekler çıkar, siz onlara aldırmayınız. türkiye, batamayacak kadar güçlü, çıkamayacak kadar da zayıf bir ülkedir, müsterih olunuz.

peki, akp ne yapacak? bir kere, seçmenlerin %50’ye yakınının oyunu kazanmak demek, büyük bir güven demektir. akp, bu güveni de arkasına alarak neo-liberal politikalarına tam gaz devam edecek, karşısına dikilen güçlü bir sol muhalefet olmadığı için de bu politikaları eleştirmek ulusalcı chp’ye düşecektir. ulusalcı bir kafa, bu politikaları sadece "vatan toprağını satıyorlar" olarak algılayacağından, akp’nin karşısında duracak gücü mecliste aramak yersiz olacaktır.

peki, bizim gibi garibanlar ne yapacak? bunun da cevabı basit aslında. meclise tip’li milletvekillerinin girişinden beri ilk kez sızan "sol" sesten medet umacak, mehmet ufuk uras’ın chp’nin yapamadığını yapmasını bekleyecek ve "sosyal adalet", "hukuk devleti", "tam demokrasi" isteklerini; "küreselleşen sermaye"ye, kentsel dönüşüme, her fırsatta sesini yükselten orduya, oligarşiye ve faşizme karşıtlıklarını bu kanallar aracılığıyla duyurmayı dileyecek.

yani sevgili chpliler, "kaybettik" diye oturup ağlamayınız. biz yıllardır kaybedip duruyoruz, bir gün olsun oturup ağladığımızı gördünüz mü? sözde sol bir parti olarak, bir gün olsun aklınıza %10 barajını düşürmek ve solcusu sağcısı kim varsa gerçekten o mecliste temsil edilmesini sağlamak geldi mi? gelmedi değil mi? ana muhalefet partisi olmak çok tatlı değil mi?

tehlikenin farkındayız, tamam.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol