sözlük çalışanlarının, canlı yayın seyircileri ve televizyon başındaki seyirciler olarak ikiye ayrılacağı bu bir hoş makina zirvesi gecesinde birilerinin sözlükte nöbetçi kalması gerektiğini farkettim bir anda ve hemen bu boşluğu doldurmak adına kendimi gönüllü sözlük nöbetçisi seçtim. siz bana bakmayın. eğlenin. ben başımın çaresine bakarım. ne demiştim ben;
"ne de olsa sevgi fedakarlık ister"
21 temmuz 2007 bilgi sözlük makina zirvesi
independence bireyinin "hocam sensin bir makina zirvesi düşünemiyorum hadi sen de gel allasen" şeklindeki ricasına "gelirim tabii hocam benim" dememe karşılık "siktir lan gelecekmiş yalancı göt, ampül" şeklinde bir cevap vererek gerçekleşmiş olan diyalogumuza rağmen gelmekte ısrarcı olduğum zirvedir, vesairedir.
mealesef sigara içmeden en fazla 3 saat durabiliyorum ve o program sanırım 6-7 saat falan sürüyor..gidenlere şimdiden iyi eğlenceler..sakın oralarda redcrow pankartı açıp beni sinirlendirmeyin, hoşlanmıyorum, yapmayın..
sözlüğe çömez dolmasına ve entry kalitesinde gözle görülür bir düşüşe neden olmuştur.
bizimkiler zirveye pankart olarak gitmişler.
sürekli pankartın altında kaldıklarından kim kimdir göremedim. fakat güzel yer kapmışlar ve sözlüğümüz için güzel reklam yapmaktadırlar.
sürekli pankartın altında kaldıklarından kim kimdir göremedim. fakat güzel yer kapmışlar ve sözlüğümüz için güzel reklam yapmaktadırlar.
independence'ın 0:17'de kameraya bakan aydın yüzlü top sakallı ağabey değil de peki kim dediğim zirveymiş. ha o olmadı 2:01'deki gömleğinin yakası, bağrı ve alnı açık sarışın ağabey de olur, o da olumlu. güzel geçmiş vesselam. (bkz: bilgi sözlük tarihi)
interact devir teslimi yüzünden izleyemediğim ve kahrolduğu zirve.
göte kaçan bacakların haricinde pek bir neşeli, pek bir hoş sohbet zirve olmuştur.
muque’nin seyir defterine eklenmi$ mevzuatlardandır.buyrun yakalım;
apar topar,elimde bez pankarttı, karton afi$ti bilmemneydi $eklinde yollara dü$mekle ba$lar gibi yapıp, angelus ve independence bireylerini taksim parkı’nın sote bir bankında ellerinde biralarla kıstırmam sonucu start aldı zirvem.
neyse... akm önünde gerçekle$en e$ine az rastlanılır türde geyiklerden sonra yollara dü$tük ve olay mahallinin oldukça kalabalık olması beni ara$tırmaya gark etti.
bu seyirci ordusu kimlerden olu$uyordu? aralarında sözlük var mıydı?
ve sorularım cevaplandı;
$imdi adını zikretmeyeceğim bir sözlük de bizimle aynı gün okan’a gelmi$ti.ve daha da tuhafı stüdyoya bizden önce girebileceklerini falan zannediyorlardı...
yaptığım çamura yatmaların, ba$ka gruplarla aralara dalmaların detaylarına girmeyeceğim.ama bugün hala sapasağlam hayattaysam, vampirler tarafından ısırılmadıysam,ve bilgi sözlük ekibi o kadar güzel bir yere oturabildiyse, bunun büyük bir kısmı haykocepkin biz sayesindedir.
zirve lezizdi...program enfesti, okan bayülgen kendisinin sigara molalarını piç etmememe rağmen bizi hiç kırmadı,elinden geleni ardına koymadı.
keza murat boz,elif güvendik ve hakkı devrim aynı kalitede desteklerini esirgemediler.
evet, ayaklarımız ve kıçımız arasında bir bağ olu$tu .
...ve evet, pankartı ta$ıyacağız diye kollarımız koptu, evet, uyumadık, evet, tuvalet çok kalabalıktı!
evet,kanal d’nin güvenliği antropoza girmi$ti ve bunu ya$amak zorunda kalan yine ben oldum.
çay soğuktu, stüdyo küçüktü, okan kısaydı, uykum geldi, karnım acıktı, sırtıma göte giren $emsiyenin dizleri battı,
evet,haykocepkin biz ciler sürekli beni hayko’yla muhatap etti ,korktum ama belli etmedim.
evet,nikotin eksiği sebebiyle ba$ağrıları ya$adım...
evet, tarık mengüç dans ederken elime bastı, hande yener ya$lıydı.
ama değerdi, güzeldi, herkese te$ekkür edileseydi.
apar topar,elimde bez pankarttı, karton afi$ti bilmemneydi $eklinde yollara dü$mekle ba$lar gibi yapıp, angelus ve independence bireylerini taksim parkı’nın sote bir bankında ellerinde biralarla kıstırmam sonucu start aldı zirvem.
neyse... akm önünde gerçekle$en e$ine az rastlanılır türde geyiklerden sonra yollara dü$tük ve olay mahallinin oldukça kalabalık olması beni ara$tırmaya gark etti.
bu seyirci ordusu kimlerden olu$uyordu? aralarında sözlük var mıydı?
ve sorularım cevaplandı;
$imdi adını zikretmeyeceğim bir sözlük de bizimle aynı gün okan’a gelmi$ti.ve daha da tuhafı stüdyoya bizden önce girebileceklerini falan zannediyorlardı...
yaptığım çamura yatmaların, ba$ka gruplarla aralara dalmaların detaylarına girmeyeceğim.ama bugün hala sapasağlam hayattaysam, vampirler tarafından ısırılmadıysam,ve bilgi sözlük ekibi o kadar güzel bir yere oturabildiyse, bunun büyük bir kısmı haykocepkin biz sayesindedir.
zirve lezizdi...program enfesti, okan bayülgen kendisinin sigara molalarını piç etmememe rağmen bizi hiç kırmadı,elinden geleni ardına koymadı.
keza murat boz,elif güvendik ve hakkı devrim aynı kalitede desteklerini esirgemediler.
evet, ayaklarımız ve kıçımız arasında bir bağ olu$tu .
...ve evet, pankartı ta$ıyacağız diye kollarımız koptu, evet, uyumadık, evet, tuvalet çok kalabalıktı!
evet,kanal d’nin güvenliği antropoza girmi$ti ve bunu ya$amak zorunda kalan yine ben oldum.
çay soğuktu, stüdyo küçüktü, okan kısaydı, uykum geldi, karnım acıktı, sırtıma göte giren $emsiyenin dizleri battı,
evet,haykocepkin biz ciler sürekli beni hayko’yla muhatap etti ,korktum ama belli etmedim.
evet,nikotin eksiği sebebiyle ba$ağrıları ya$adım...
evet, tarık mengüç dans ederken elime bastı, hande yener ya$lıydı.
ama değerdi, güzeldi, herkese te$ekkür edileseydi.
şimdi istanbulda olmak vardı anasını satayım dedirten zirvedir.
sayın jedim independence götür beni gittiğin yere şeklinde şarkılar söyleyerek geziyorum haberin olsun akdeniz sorumlun olarak bu benim hakkım bu benim hakkım.
makinaya 2 hafta önce katılan uludağ sözlükten kaytan bıyıklı dilber hatununun bile nickini söylerken kızarıp bozardığı bir ortamda göte giren şemsiye türünden bilgiçlerin uluorta nicklerini söyleyip makinayı karartmamaları şeklindeki bir dilek tutasımın olduğu zirve.
sayesinde bi arkadaşımın da yazar olduğunu öğrendiğim zirve
(bkz: abi sen de mi bilgi de yazıyosun )
(bkz: abi sen de mi bilgi de yazıyosun )
öfkeli kalabalığın bizimkilere öfkelenip independence’i hakkı devrim’in sandalyesine oturtmalarını istiyorum. independence oturmadan önce hakkı devrim’i sandalyeden kaldırsınlar ama. daha sonra da beyaz donla mücadele timi gelip programa konuk olmuş degerli bilgiçlerinize beyaz don kontrolü yapsın. her ne kadar o sırada sözlükte nöbetçi olsamda bir şekilde yolunu bulup sizleri izliyor ve bundan mutluluk duyuyor olacağım.
önemli not:gürgen öz kişisinden benim için imzalı bir fotoğraf koparan arkadaşıma da minnettar olacağımdır.
haydi hayırlısı bakalım...
önemli not:gürgen öz kişisinden benim için imzalı bir fotoğraf koparan arkadaşıma da minnettar olacağımdır.
haydi hayırlısı bakalım...
an itibariyle okan bayülgenin bilgi sözlük pankartıyla kendisinin reklamını yaptığı zirve olmuştur. bizim üzerimizden prim yapmaya çalışmaktadır.
her ne kadar oturma organımın sol lobunun felç olmasına ve $u anda yazdıklarımı ayakta yazmama neden olduysa da inanılmaz derece zevkli geçmi$ olan zirvedir, makina programıdır.
daha detaya girmek gerekirse; müzikal anlamda süper bir programdı, hayko cepkin in ve nev in performansları enfesti. gökçe nin performansı da bir o kadar güzeldi, özellikle davulcusuna bayıldım, ona buradan seslenmek istiyorum; "trampetin olayım çal beni hatta $aplak at, sen bilirsin, elinden baget olsa yerim". hande yener i her ne kadar beğenmesem de dansçıları gerçekten de güzel dans ediyorlardı, gözümüzün önünde geberdiler nerdeyse, eridi garibanlar. murat boz u da dinlemesem de ne kadar sempatik ve $aka kaldırabilen bir yapıya sahip olduğunu görmekte pek zorlanmadım. tarık mengüç ile herhangi bir alakam olmamasına rağmen içi dı$ı bir olan bir insan izlenimi yarattı bende.
dominique swain e hayran kaldım, bulunduğum noktadan kendisinin programı ne kadar masum ne kadar da anlamayan gözlerle takip ettiğini rahatlıkla görebiliyordum. tarkan hayranlari için söyleyecek laf bulamıyorum açıkçası spontane geli$en olaylar gerçekten süperdi. izlerken çok güldük. skeçin adını hatırlamıyorum ama dominique ile konu$mak için new york, los angeles dan katıldıkları bölüm de bir o kadar komikti, izlemeye değerdi.
bilgiçlerimize dönersek; floydian dm ile yan yana felç olarak oturduk program boyunca, çok sempatik bir arkadaşımızmı$ kendisi, umarım program esnasında ben yayılırken ona rahatsızlık vermemi$imdir. göte giren şemsiye tam bir bilgiç, bilgili, esprili. passive zaten canımız, herif olmasa pankartları kesin bir yerlerde unuturduk ayrıca kendisi benden bile daha zayıf, bi de ben kendime zayıf derdim, adam trafik tabelası direğine yaslansa yan taraftan gözükmeyecek nerdeyse. birlikte o kadar pankart kaldırdık, o hayvani pankartı muque, düğmeburun, passive ve ben tuttmaktaydık. muque tam bir organizatör, anında her $eyi ayarlama kapasitesine sahip. pistimsah sıkı bir müslümcü, ablası ile yan yana oturduğumuzdan konu$ma fırsatı bulabildim, çok sıcakkanlı birisi, onunla tanı$tığıma da memnun oldum, zahmet etmişler bize t shirt(ler) getirmi$ler, eve gelene kadar o t shirt ile dola$tım, özellikle toplu ta$ıma araçlarında yolculara arkamı dönerek reklam yaptım, 1 ki$i bile merak edip gelse yeğdir. indy çok iyi, çok beyefendi bir insan. angelus un angelus olduğunu ben biraz geç idrak ettim, o kadar geçti ki program sonrasında anladım.
ayrıca benim nickim çok mu zor lan? " skateboard " dedi bana muque, ben de anlatamamı$ olabilirim hani belli olmaz. nickimi ismail türüt yapmak istiyorum, scapegoat ne lan, ismail türüt daha iyidir, en azından daha bizden bir isim.
son olarak sena uyar, evine dön lütfen, bak arkada$ların programı arayıp saçmalıyor. dön evine ya da evinin adresini ver arkada$larını imha ekibi yollayalım. sen de haklısın tabii evden kaçmakta, ben olsam ben de kaçardım ama sen dön yazıktır, günahtır.
edit: bahsetmeyi unuttuğum arkada$lar var hatırladım, onlardan da bahsetmek istiyorum ama $imdi degil be ölüyorum.
daha detaya girmek gerekirse; müzikal anlamda süper bir programdı, hayko cepkin in ve nev in performansları enfesti. gökçe nin performansı da bir o kadar güzeldi, özellikle davulcusuna bayıldım, ona buradan seslenmek istiyorum; "trampetin olayım çal beni hatta $aplak at, sen bilirsin, elinden baget olsa yerim". hande yener i her ne kadar beğenmesem de dansçıları gerçekten de güzel dans ediyorlardı, gözümüzün önünde geberdiler nerdeyse, eridi garibanlar. murat boz u da dinlemesem de ne kadar sempatik ve $aka kaldırabilen bir yapıya sahip olduğunu görmekte pek zorlanmadım. tarık mengüç ile herhangi bir alakam olmamasına rağmen içi dı$ı bir olan bir insan izlenimi yarattı bende.
dominique swain e hayran kaldım, bulunduğum noktadan kendisinin programı ne kadar masum ne kadar da anlamayan gözlerle takip ettiğini rahatlıkla görebiliyordum. tarkan hayranlari için söyleyecek laf bulamıyorum açıkçası spontane geli$en olaylar gerçekten süperdi. izlerken çok güldük. skeçin adını hatırlamıyorum ama dominique ile konu$mak için new york, los angeles dan katıldıkları bölüm de bir o kadar komikti, izlemeye değerdi.
bilgiçlerimize dönersek; floydian dm ile yan yana felç olarak oturduk program boyunca, çok sempatik bir arkadaşımızmı$ kendisi, umarım program esnasında ben yayılırken ona rahatsızlık vermemi$imdir. göte giren şemsiye tam bir bilgiç, bilgili, esprili. passive zaten canımız, herif olmasa pankartları kesin bir yerlerde unuturduk ayrıca kendisi benden bile daha zayıf, bi de ben kendime zayıf derdim, adam trafik tabelası direğine yaslansa yan taraftan gözükmeyecek nerdeyse. birlikte o kadar pankart kaldırdık, o hayvani pankartı muque, düğmeburun, passive ve ben tuttmaktaydık. muque tam bir organizatör, anında her $eyi ayarlama kapasitesine sahip. pistimsah sıkı bir müslümcü, ablası ile yan yana oturduğumuzdan konu$ma fırsatı bulabildim, çok sıcakkanlı birisi, onunla tanı$tığıma da memnun oldum, zahmet etmişler bize t shirt(ler) getirmi$ler, eve gelene kadar o t shirt ile dola$tım, özellikle toplu ta$ıma araçlarında yolculara arkamı dönerek reklam yaptım, 1 ki$i bile merak edip gelse yeğdir. indy çok iyi, çok beyefendi bir insan. angelus un angelus olduğunu ben biraz geç idrak ettim, o kadar geçti ki program sonrasında anladım.
ayrıca benim nickim çok mu zor lan? " skateboard " dedi bana muque, ben de anlatamamı$ olabilirim hani belli olmaz. nickimi ismail türüt yapmak istiyorum, scapegoat ne lan, ismail türüt daha iyidir, en azından daha bizden bir isim.
son olarak sena uyar, evine dön lütfen, bak arkada$ların programı arayıp saçmalıyor. dön evine ya da evinin adresini ver arkada$larını imha ekibi yollayalım. sen de haklısın tabii evden kaçmakta, ben olsam ben de kaçardım ama sen dön yazıktır, günahtır.
edit: bahsetmeyi unuttuğum arkada$lar var hatırladım, onlardan da bahsetmek istiyorum ama $imdi degil be ölüyorum.
evde tv başında çekirdek çitleyerek izleyeceğim zirvedir. bir yandan da telefonla canlı yayına katılmaya çalışıp "sözlüğümü çok seviyorum ulaaan, kırarım makinanızı, her hafta bilgi sözlük çıkacak" diye nağralar atıp bilgi sözlük bünyesinde ne tür delilerin barındırdığını tüm türkiye’nin görmesi için elimden geleni yapacağımdan şüpheniz olmasın. ha bunu ben katılamıyorum ve o yüzden kıskançlıktan çatlamak üzere olduğum için de yapacak olabilirim, o ayrı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?