2007 cumhurbaşkanlığı seçimi

11. cumhurbaşkanı seçimi,
cumhurbaskanı ahmet necdet sezer in görev süresinin sona erecegi 16 mayıstan önce,16 nisan da başlayacak olan ve bir ay sürecek olan secim sürecidir.

(bkz: cumhurbaskanı)

her bokumuz zıttır bizim hem de her bokumuz.
her ülkede cumhurbaşkanları, başbakanlar seçilir, atanır hatta kimilerinde.
ama hiçbirinde "kim kim olmasın" denmez, "şu yahut şu olsun" denir.
epeydir tepede tartışılıyor cumhurbaşkanlığı seçimi. tartışmalar tuhaf, bir o kadar da saçma hatta embesilce. ama rahatsız olan yok! valla billa ya yok!

açık söyliyecem...
erdoğanın cumhurbaşkanlığını ajdara tercih etmem.
ama nedir bu ya? sıradan ve tekdüze bir burjuva demokrasisinde sen başbakan olmuş birine cumhurbaşkanı olamaz de. olur, bal gibi de olur. kaldı ki, parlementer burjuva demokrasisinde yani halihazırdaki demokratik şekilde başbakan c.başkanından daha önemli ve daha geniş yetkilere sahiptir. sen tut bunu başbkan yap, ama c.başkanı olamaz. neden efenim? neden?
ya başbakan aypmıyacaktın o adamı, ya da embesilce c.başkanı olamaz demiyeceksin. şu şu olsa daha iyi olur de ama şu şu olamaz tarzı isadan önceki tarihlerden kalma mesnetsiz mantıksız iddialarla seçime gitme.

ve tabii,
(bkz: anlayana)

2007 yılı için önemi bir türlü koyun millet tarafından anlaşılamayan anayasal hak. karşı olunan ne rte dir ne de bir başkası karşı olunan bir hegomonyanın eliyle hakimiyet kurmak adına adam atamasıdır. bunu anlamayarak nasıl bir gerzekliğe ortak olduğunu farkında olmayan halk siki bu kadar uzun süre tutmasına rağmen halen farkedememiştir elindekini. rte cumhurbaşkanı olmalı mı? sorusu yerine rte yi oraya kim getirdi hangi kapalı kapılar arkasında ılımlı islam devleti imajı giydirildi. türkiye’ye dönüp, bakalım geçmişe türkiye laik hukuk devletidir. insanların inançları yaradanla aralarında kalmak kaydıyla şöyle denebilir kim sikiyor ılımlı islam devletini böyle bir şey kabul edilemez "aynı rüyayı görmeliyiz" diyen bir adam cumhurbaşkanı olamaz biz rüya görmek istemiyoruz ki biz gerçeği biliyor ve buna uygun yaşamak istiyoruz gerektiğinde ölmek için değil midir vatandaş, mecliste teskereyi onaylamayıp gizlice 560 bin amerikan askerini türkiye’den geçiren bir adam komutanlığa soyunamaz bağımsızlık hem karakterimiz hem de kaderimizdir. dolayısıyla cumhurbaşkanlığı seçimi önemlidir, dikkatli olunmalıdır. burası ırak değil burası rusya da değil burası türkiye elbette halk bunu biliyor ama buna göre yaşamıyor.

2007’de abdullah gül’ün adaylığını açıkladığı seçimdir.
(bkz: aynı bokun laciverti)

cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir makama geçecek kişinin seçimini kendi elinde bulunduran "tek bir siyasi partinin" kişisel hesapları sonucu akıl almaz bir boyut kazanan süreçtir. bu siyasi partinin tek başına iktidar olmasıyla başladı bu süreç. ve bu günlere kadar geldik. kişisel olarak iyi birer insan olabilirler, ama ülkenin hassas dengelerine karşı bu kadar bencil olmaları, böylesine gözlerini yumarak sadece kendi gruplarını düşünüp güç sahibi olmak istemeleri, yaşadığımız toprakları büyük bir çıkmaza sürükleyebilir.

rte’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerine yapmış olduğu "abdullah gül adayımızdır" konuşmasında rezalet olaylar yaşanmıştır salondakiler sayesinde. sanki ali sami yen de bir grup taraftarın yapmış olduğu tezahürat niteliğindeydi. tam bir rezalet, tam bir sululuk.

dakika dakika cumhurbaşkanlığı seçimi:

http://www.memurlar.net/haber/72692/

burjuvazinin gerilimine sahne olan seçimdir.

şu anda birinci tur oylaması yapılan seçim.

bugün itibariyle birinci tur oylamasında çoğunluk sağlanamayacağı için ikinci tur oylamaya gidecek olan seçim.

burjuva medyasının yalakalığını görmemize vesile olan seçim. abdullah gül aday gösterilir gösterilmez onun kişisel özelliklerinden hangi yemeği sevdiğine kadar adamın yönetim anlayışıyla alakasız her şeyi sayıp döken ve onu peşinen cumhurbaşkanı ilan edenler, şimdi chp ilk tur seçim sonucunda anayasa mahkemesine gidince uzlaşmadan bahsetmeye başladılar.

chp lilerin bu sürecteki kavgaci performanslariyla iyice mide bulandirdiklari bir secim

bugün itibaren 361 milletvekilli katıldığı için yani gerekli çoğunluk sağlanamdığı için oylamanın iptal olmasını beklediğim seçimdir.367 kişi toplanamadı,ikinci tur oylamaya bile gitmez olay sadece erken seçime gider kanımca.anayasa mahkemesi oturumu iptal eder.abdullah gül de ne olur bilmem.

türkiye büyük millet meclisini iyice çocuk parkına çeviren olay.

-bana ne ben büyüğüm ben ne dersem o olur.
+buaaa anne yaa bu beni oynatmıyoooooo.

bu olaylarla sadece kendi şahsiyetlerini değil bizlerin vekilleri olduklar için bizleri de küçük düşürüyorlar...

chp’nin gerekli çoğunluğun sağlanamadığını gerekçe gösteren başvurusu dolayısıyla, anayasa mahkemesinden dönebilecek bu sürecin, olası bir erken genel seçime gidilmesine sebep olabilecek konuma doğru uzanan seçim. cumhuriyet tarihinde, cumhurbaşkanlığı seçimleri de böylelikle ilk defa mahkemeye düşecek. komik olan durum da şu: mecliste büyük bir çoğunluğu elinde bulunduran bir partinin diğer partilerle böyle bir uzlaşmazlığa ve dolayısıyla da başarısızlığa uğramasıdır. kaldı ki cumhurbaşkanlığı seçiminin olası bir erken seçimden sonra, yeni bir hükümet tarafından seçilmesi daha hayırlı olur görüşü de çoğunlukla. tabii ki iktidar partisinin "demokratik hak kullanmak" cümlesinin arkasında başbakanlık, meclis başkanlığı, cumhurbaşkanlığı gibi önemli makamları parsellemek istemesi de diğer kesim tarafından tehlike olarak algılandığı için, şimdiki cumhurbaşkanlığı seçiminin epey kargaşa yaratacağı da kaçınılmazdır.

akp’nin eline yüzüne bulaştırdığı, chp’nin hiç birimizi şaşırtmayarak o bulaşığı tamamen boka çevirdiği, askerimizin cumhuriyeti ve laikliği bir kez daha kurtardığı(!), yargının yetkilerinin sınırını zorladığı hatta aştığı, bürokrasinin demokrasi ve militarizm arasında kaldığı ve ikincisini seçtiği, tayyip’in cumhurbaşkanı olmaması adına kemalistler tarafından çocukça sivil(!) eylemlerin yapılarak sözde demokratik hakkın kullanıldığı, askerlerin sivil(!) birer birey haline nasıl gelebildiklerinin ayan beyan görüldüğü, medya-basın-yayın özgürlüğünün ne kadar sözde olduğunun anlaşıldığı, suçun ortaya çıkarılmasının orduyu yıprattığı gerekçesiyle örtbas edildiği, üstelik suçu ortaya çıkaranın suçlanması kadar saçmasalak bir hadisenin ülkemizde her an başımıza gelebileceğinin anlaşıldığı, kemalizm’in ilericilik anlayışının dindarları yönetimden uzak tutmak(!) olduğunun anlaşıldığı, kemalistlerin işlerine geldiğinde demokrasi yerine monarşi’yi gözünü kırpmadan savunabildiğinin anlaşıldığı, ülke olarak sıçtığımız bir seçim olmuştur.

edit: ulan birrr tanesinin yalan olduğunu söyleyin, utanmadan...

tayyip in ekmeğine yağ sürmek durumudur.
zaten adamlar cumhurbaşkanını seçer seçmez seçime gideceklerdi ama sağolsun baykal ve askerimiz cumhurbaşkanını seçtirmemekle normal seçimlerde %20 civarında oy alabilecek olan bir partiye çok sağlam destek oldular.
işin kutuplaşma kısmı da en tehlikeli ve en önemli kısmı.

edit: insanları sokağa indirmeye ve gruplaşmaya tahrik etmek pek şerefli bir haraket değil kanımca.

tarihimizin en komik ve anayasa bilgisi konusunda bizi tahlil eden cumhurbaşkanı seçimidir(meclisten içeri giren vekilleri gördüm seni sobe şeklinde meclis kapısında koşturam meclis başkanı bu duruma örnektir). içinden ancak seçimle cıkılabilcek hal alan durum bile son anda seçim sisteminin değiştirilmesi manevralarına maruz kalmış,velhasıl bu iş becerilememiştir.

abdullah gül’ün tekrar aday olduğu seçimdir.bu sefer durum farklı tabi.mecliste 4 parti var hata ödp’yi de sayarsak beş oluyor.çoğunluk sağlanır mı bilinmez ama en kötü 3. turda yai 26 ağustosta abdullah gül ’ün yeni cumhurbaşkanı olacağı muhtemel gözüküyor.artık nedense pek de umrumda değil.30 ağustosta resepsiyonda yeni cumhurbaşkanımızı ,eşini, türbanını ,diğer bakanları,onların eşlerini,türbanlarını görünce biraz böyle sinirli sinirli bakıcam televizyona ve de az biraz sövücem ama sonra da müstahak bizim millete diyeceğim.bu konular çok konuşuldu.türk milleti hakkediyor dendi ama eminim ki zafer bayramında çankaya’daki tabloyu görecekler keşke türkiyede ki o 2 kişiden biri olmasaydım diyecekler aslında.belki de ben yanılıyorum.alıştık yanılmaya zaten,koymuyor artık.