sipsi

ing. istiridye.

ing. fener.

ing. bambu.

ing. dalgıç.

ing. buket.

ing. salyangoz.

bir tür kum midyesi.

bir tür mercan.

ing. deniz tarağı.

bir kadın ismi.

(bkz: xenia onatopp)

ing. mercan.

ing. çiftlik.

(bkz: bartlett s anthias)

pek bir güzel balık. gövdesi pembe mor gibi bir renktedir ve gövdenin üstünden kuyruğa doğru sarı bir çizgi iner. şöyle bir şey işte:

http://tinyurl.com/yzszyoh

yere düşürülünce toparlanması mümkün olmayan telefon. eskiden böyle miydi a1018’i istersen duvara fırlat tıkır tıkır çalışırdı. bunu düşürüyorsun, yüz parçaya ayrılıyor, telefon tamircisi bile şoka giriyor. o kadar özellik yapsan ne olacak!
(bkz: peh)

çok hüzünlüdür çok... film izlersiniz ’ahahahha şimdi banyo aynasında bir şey görecek bak bak!’ diyeceğiniz kimse olmaz. müzik dinlersiniz ’bak bak işte burası duydun mu?’ diyeceğiniz kimse olmaz. kedi abuk subuk bir hareket yapar göstereceğiniz kimse olmaz. açıp bir şişe şarabı kendinize acımaya başlarsınız. ama öyle tehlikeli bir çizgi vardır ki onu geçince artık bu durumdan tarifsiz bir haz alınmaya başlanır. birileri bir yere çağırır ’yok ya ben evde oturacağım boşver’ dersiniz. kendinize acıyacaksınızdır malum. ağlarken gülmeye, konuşurken susmaya, düşerken koşmaya çalışırsınız.

çok hüzünlüdür çok... zaman susar, gece ağırlaşır, düşünceler yoğunlaşır, hayat bir kolaylaşır bir zorlaşır, banyoda jilet keskinleşir, arkadaşlar seyrekleşir, gidenler çoğalır ve siz hala deli gibi kendinize acırsınız.

üslup, biçim, tarz anlamlarına gelen ingilizce kelime. ingilizceden devşirerek stil olarak da kullanıldığı duyulmuştur.

ereksiyonun meydana gelmemesi olayı.

(bkz: viagra)
(bkz: impotans)

(bkz: erektil disfonksiyon)

ereksiyon durumunda.